Güz ile ilgili cümleler. Güz kelimesi içeren “Güz” kelimesinin kullanılmış olduğu örnek Türkçe cümleler, sonbahar, güz tasviri.
Kaynak: pixabay.com
Güz Kelimesiyle Gerçek, Mecaz ve Yan Anlamların Kullanıldığı Cümleler
- Güz mevsiminin o tatlı serinliğini ve giydiğimiz ceketlerin vücudumuzu sarışını çok seviyorum.
- Ağaçlar sararan yapraklarını güz mevsiminde döker, etrafı sarı yapraklarıyla süsler.
- Güz bazı insanlar için hüzün ifade etse de benim için yeni bir başlangıç demektir.
- Babam geçen güz hastaneye kaldırılmıştı.* Güzün okulların açılması ve insanların yazlıklarından şehre dönmesiyle her yere heyecan gelir.
- Güzün giyebileceğim şöyle ince bir cekete ihtiyacım var.
- Güz mevsiminde buraların manzarası inanılmaz güzel olur, gelip görmelisin.
- Her güz bizim evde büyük bir kışa hazırlık temizliği yapılır.
- Kumluca’ya güz geldiğinde memleketin bir çok yerinde kış emarelerini göstermeye başlamış oluyor.
- Güzün annemin içine nedenini asla bilemediğim bir hüzün çöker.
- Pikalar yaz ve güz aylarında dişleriyle biçtiği otsu bitkileri güneşte kurutur.
- Güz şeftalisi olarak nitelendirilen bu tür Malatya yöresinde bolca yetiştirilir.
Sonbahar Tasviri
Kendine özgü gösterişiyle sonbahar tabiatı etkisi altına aldı. Bir zamanlar insanlarla dolup taşan sokaklar, sayfiye yerleri ıssız kaldı. Tabiatın tüm yaratıkları ağız birliği etmişcesine ayrılık şarkısını fısıldamaya başladılar.
Baharla birlikte uyanan hayat, şimdi sisli güneşin altında ezilerek kayboldu. Ağaçlara veda edip sağa-sola üvey evlat gibi uçuşan yapraklar, evrenin boşluğunda yaratıkların ayakları altında ezilmeye mahkum oldu. Ilık meltemler, hafiften çiseleyen yağmurlar ile yeşilliklere bürünen ağaçlar, sert esen rüzgarlarla pençeleşip sonunda ona boyun eğdiler. Şarkılar derleyen ve neşeyle uçuşan kuşlar, saçaklar altında ve çıplak ağaçlarda düşünceye daldılar.
Bütün yaz mevsimince tarlasından ayrılmayan ve ona oğul gibi bakan köylü artık tarlasına uğramaz oldu. Sokakları neşeye boğan çocuklar, «kral benim» diyen fırtına karşısında ötemez oldular. İnsan ruhunu okşayarak yağan yağmur, yerini, fırtına ve onun koruyucu meleği soğuğa bıraktı.
SONBAHAR
Ağaçların dalları,
Sararmış ayva gibi.
Çabucak gelivermiş,
O sonbahar mevsimi.
Ömrü birden azalmış,
Yem yeşil yaprakların,
Yorgan gibi örtmüşler
Üstünü toprakların
Kurulan pazarların,
Tadı sonbahardadır.
Sebze, meyva ne dersen,
Hepsi de ordadır.
Bu mevsimde çoğalır,
Türlü kuru yemişler.
Şu üç aya senenin,
Sonbaharı demişler.
Sayalım sırasıyla,
Hepsini isim isim.
Topluca söyleyelim,
Eylül, Ekim ve Kasım
Ali Sincer
