Arı Toplulukları Nasıl Yaşar? Nasıl Haberleşirler? Yönlerini Nasıl Bulurlar?

0
Advertisement

Arı toplulukları nasıl yaşar, özellikleri nelerdir? Arı topluluklarının dansları, iletişim şekilleri, beslenme ve yaşama şekilleri hakkında bilgi.

Bal Yapan Arılar

Bal Yapan Arılar

Arı Toplulukları; Yüksek seviyede organize olmuş bir hayvan toplumuna en tipik misâl balarısı toplumudur. Bal arısı ve karınca toplumları üzerinde çok geniş ve titiz araştırmalar yapılmıştır. Bir bal arısı kovanı, her biri bir işle meşgul olan 80.000 kadar arıyı barındırır. Tipik bir arı toplumunda üreme yeteneği olan bir dişi arı (kraliçe), erkek arılar ve işçi arılar olmak üzere üç grup arı vardır. Kraliçe ve erkek anlarda üreme organı gelişmiş, buna karşılık sindirim sistemi, çeneler, bacaklar körelmiş ve küçülmüştür.

Kraliçe ve erkek arılar toplumun üremesinden sorumludurlar. İşçiler ise besin toplar, balmumu yapar, larvaları besler, kovanı havalandırır ve korurlar. Kovanın bütün işlerini işçi arılar yürüttükleri için, vücutları ona göre özelleşmiş yapılar taşır. Bir arı toplumunda, kraliçe arı sağ olduğu ve görevini yaptığı sürece kovandaki toplum hayatı sürer. Kraliçe arı bir kere çiftleşir ve spermleri bir kese içinde depo eder. Yedi veya daha uzun yıl süren hayatında binlerce yumurta bırakır ve bu esnada depo ettiği spermleri döllenmede kullanabilir. Arılar kendi aralarında haberleşirler. Bu haberleşme ve bilgi aktarımı hem arının belli vücut hareketleriyle olur, hem de “feromon” denilen özel bir kimyasal madde aracılığı ile gerçekleşir.

Arılar

Alman bilim adamı Karl Von FRISCH, arıların bu tipik haberleşmelerini ilginç deneylerle göstermiştir.

Bir arının kovandan uzak bir mesafeye konan şekerli suyu bulabilmesi için birkaç saat geçebilir; ancak arının bu besini bulması ile kabın etrafında hemen yüzlerce arı belirir. Bu gözlem, haberci arının besinin yeri konusunda diğer arılara bilgi verdiği fikrini uyandırmıştır. Bu haberleşmenin nasıl olduğunu incelemek için, bilim adamı, bir cam kovan yaptırarak haberci arının hareketlerini gözledi. Şekerli su kovanın 10 metre ilerisine kondu. Besini ilk bulan arılar kolayca tanınsın diye renkli boya ile işaretlendi. Daha sonra kovana dönen işaretli arıların davranışları incelendiğinde, haberci arının “halka dansı” denilen anlamlı hareketler yaptığı tespit edildi. Halka dansı, aynı noktada küçük bir daire etrafında önce sağa sonra sola dönerek yapılan ve arka arkaya tekrarlanan hareketlerdir. Bu hareketlerden sonra, işçi arılardan bazıları kovandan ayrılarak şekerli su bulunan kabın etrafını sararlar. Bilim adamı, bu deneyden sonra haberci arının besin kaynağının hem yönünü, hem de uzaklığını belirtmiş olabileceği üzerinde durmuştur.

Halka dansı

Halka dansı

Dansın, besinin bulunduğu yön ile ilgili bilgi verip vermediğini denemek için, şekerli su kabı 10’ar metre uzaklıkla kovanın sırayla güney, kuzey, doğu ve batısına konulmuştur. Yapılan gözlemlerde dansların hep aynı olduğu tespit edilmiştir.

Advertisement

Bilim adamı, arıların besin kaynağının bulunduğu mesafeyi nasıl haber verdiklerini gözleyebilmek için, aynı deneyi şekerli suyu değişik mesafelere koyarak yaptı. İşaretli arılar 10 metrelik mesafelerden döndüklerinde halka dansı yaptıkları halde, 300 metrelik mesafeden dönenler daha değişik bir dans gösterisi yapmışlardı. Bilim adamı, bu yeni dansa “sallanma dansı” adını vermiştir.

Arılar

Bilim adamı, deneylerini değişik konum ve mesafelerde tekrarladı ve mesafeyi 6 kilometreye kadar çıkardı. Bu çeşitli uzaklıklardan kovana dönen arıların danslarında, yalnız dönüş sayısının değiştiğini gördü. Deneyler sonucunda sallanma dansının sadece uzaklığı belirtiği, fakat besini bulmak üzere arıların hangi yönde uçmaları gerektiğine ait bilgi vermediği anlaşıldı. Bilim adamı, arıların yön bulma konusunda güneş, gölge, aydınlık ve karanlığın yardımcı olduğunu tespit etti.


Leave A Reply