Haber İle İlgili Atasözleri ve Deyimler Anlamları Açıklamaları, Haber İle Söz

0
Advertisement

İçinde haber, haberleşme, iletişim kelimesi geçen anlamına gelen atasözleri ve deyimler nelerdir? Bu atasözleri deyimler anlamları, açıklamaları.

Haber İle İlgili Atasözleri ve Deyimler

Haber İle İlgili Atasözleri ve Deyimler

ATASÖZLERİ:

  • * Çocuktan al haberi: bir aile sorunu veya ailece gizli tutulan bir şey, çocukların rastgele söyledikleri bir sözle açığa çıktığında söylenen bir söz.
  • * Deliden al uslu haberi :
    deli, sır saklamasını bilmediği için haberin doğrusu ondan alınır.
  • * Irak yerin haberini kervan getirir:
    erişemediğimiz şeyle aramızdaki ilişkiyi bir aracı sağlar.
  • * Kara haber tez duyulur:
    ölüm gibi kötü haber çabuk yayılır.
  • * Kötü haber tez duyulur:
    ölüm gibi kötü haber çabuk yayılır.
  • * Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış:
    önemsiz kişi, önemli kişiye küsse önemli kişinin umurunda bile olmaz.
Kara Haber Tez Duyulur:

ANAFİKİR : Kötü haberler kısa zamanda yayılır.

İnsanları üzen haberleri vermek aslında hoş bir şey değildir. Özellikle bu kötü haber bizim çok sevdiğimiz biriyle ilgiliyse ve onu çok üzeceğine inanıyorsak, vermekten kaçınırız. Oysa biz söylemezsek bile bunun hemen duyulduğunu görürüz. Bunun nedeni toplumdaki bazı insanların, özellikle başkalarının üzülmesinden zevk alanların duydukları bu haberi zaman kaybetmeden ortalığa yaymalarıdır. Oysa iyi bir haber olsa, sevmediklerini sevindireceği için ellerinden geldiğince onu saklı tutmaya çalışırlar.

DEYİMLER:

  • * dünyadan haberi olmamak:
    çevresinde olup bitenleri bilmemek.
  • * gaipten haber vermek:
    kendisinde manevi güç olduğuna inanılan kimse, gelecekte neler olacağından veya bilinmeyen âlemden haber vermek.
  • * haber almak:
    kendisine bildirilmek, öğrenmek, bilgi edinmek: “Sizden haber almayalı bir seneden fazla oldu.” -P. Safa.
  • * haber atlamak:
    gazetecilikte bir haberi vaktinde yayımlayamamak.
  • * haber çıkmamak:
    biri veya bir şey için beklenen bilgi gelmemek.
  • * haber geçmek:
    teleks, telefon vb. ile bilgi iletmek.
  • * haber göndermek:
    herhangi bir araçla bildirmek:
    “Kayıkları olmayanlar mahalledeki en alışık oldukları kira sandallarına haber gönderirler.” -A. Ş. Hisar.
  • * haber patlatmak:
    çok önemli bir haberi ilk kez açıklamak:
    “Bu haberi patlatacak olan gazete en az bir hafta gündemi belirlemiş olacak.” -A. Ümit.
  • * haber salmak (yollamak):
    haber göndermek: “Ben bu sevdadan vazgeçmez iken / Gizli gizli haber salıp durmasın” -Halk türküsü.
  • * haber uçurmak:
    gizlice haber göndermek.
  • * haber vermek:
    1) bildirmek, haber ulaştırmak: “O evlerin ısıtılacağını, akşama sıcak yemek yapılacağını, evlerin ıssız olmadığını haber verirdi.” -A. Kutlu. 2) bir durumun, bir olayın belirtisi olmak: “Günlerden beri artan iştahsızlık ve derin yorgunluk fena günlerin yaklaştığını haber vermiş olabilirdi.” -P. Safa.
  • * haberden haber vermek:
    bir kimse veya bir konuda bilgi istemek.
  • * haberi olmak :
    bilgisi olmak, bilmek: “Annesinin bir şeyden haberi olmadığı için hemen söze karıştı.” -A. Gündüz.
  • * haberin olsun:
    birine herhangi bir konuda uyarıda bulunmak için söylenen bir söz.
  • * haberli olmak:
    öğrenmiş olmak, haber almış bulunmak: “En yeni teknolojik bilgilerden haberli oluyorlar.” -T. Uyar.
  • * kuşun kanadıyla haber salmak:
    en hızlı bir biçimde haber vermek: “Görürseniz, duyarsanız kuşun kanadıyla haber salın demedik mi?” -M. İzgü.
  • * ne haber?:
    1) herhangi bir bilgi var mı? 2) ne var ne yok; 3) alay “senin hiçbir şeyden haberin yok” anlamında kullanılan bir söz: O, başkalarıyla geziyormuş, ne haber?
  • * uzun kulaktan haber almak:
    uzaktan uzağa haber almak.
  • * telefon etmek (açmak):
    birini telefonla aramak ve bir şey söylemek: “Siz gelmeyin, ben telefon eder, gelirim.” -A. H. Tanpınar.
  • * iletişim kurmak:
    bilgi, haber vb. alışverişi yapmak: “Falih Rıfkı Atay da düşünen ve iyi iletişim kuran bir insandı.” -R. Erduran.

Advertisement

Yorum yapılmamış

Leave A Reply