Halı ve Kilim Dokuma Sanatı Nedir? Türk Kültüründe Halıcılığın Yeri

0
Advertisement

Halı ve Kilim Dokuma Sanatı nedir? Halı ve Kilim Dokuma Sanatının tarihsel gelişimi, teknikleri, motifleri, Türk kültüründe yeri ve önemi.

Halı ve Kilim Dokuma Sanatı

Halı dokumanın esası olan düğümlü teknik, ilk kez Orta Asya Türklerinin bulundukları bölgelerde ortaya çıkmıştır. Halıcılık sanatının gelişimi yine Türklerle olmuş ve günümüze kadar da ün salarak gelmiştir. Türk halısında kullanılan motifler ve düğüm tekniği uzun bir geçmişe sahiptir. Türk halıları, ister düğümlü ister düz dokuma olsun Türklerin en başarılı geleneksel sanatlarından birinin ürünleridir.

halı kilim dokumacılığı

Düz dokuma tekniğini Türkler, ilk defa göçebe tenteleri yapmak için kullanmışlardır. Daha sonraları, göçebe yaşayan halk çadırların toprak zeminindeki rutubeti engellemek için keçi yünü kullanmaya başlamışlardır. Keçi yünü koyun yününe göre çok daha uzun ve sıkıdır. Böylece düz dokuma tekniğinin aynısını kullanarak, keçi yününden “kilim” adını verdikleri zemin kaplamaları üretmişlerdir. Bunları battaniye olarak ısınmak, çadır için bölme oluşturmak, sıcak yer yaygısı ya da bebek beşiği olarak kullanmak için de dokumuşlardır.

Düğümlü tekniğin bulunuşu, göçebe olarak yaşayan Türk kavminin kalın ve ısıtıcı bir zemin hazırlama amacıyla ortaya çıkmıştır. Elde yapılan düğümlü halılar çok eski devirlerden beri Türk milletinin kendine özgü bir el sanatı olarak gelişmiştir. Günümüze kadar gelen en eski halı Altay Dağlarının Pazırık Vadisi’ndeki bir mezarda bulunmuştur. Şu anda Leningrad’daki Hermitage Müzesi’nde sergilenen bu hah, Türk çift düğümü tekniğiyle dokunmuştur. Hun Türklerine ait olduğu kabul edilen bu hah, Türk düğüm tekniğiyle yapılmış tek ve en eski örnektir.. M.O. 5-3. yüzyıllara ait bu hah, “kurgan” denilen mezarın içine dolan suların donmasıyla günümüze kadar korunmuştur.

halı kilim dokumacılığı

Advertisement

13. yüzyıl Anadolu Selçuklu devrinde, Konya Alaaddin Camisi için yapılmış sekiz adet Selçuklu halısının bulunması da, çok eski dönemlerden beri Türklerin dünyanın en güzel örneklerini verdiklerini kanıtlamaktadır. Türk halı dokumalarında ağaçlar, çiçekler, çeşitli hayvanlar, manzaralar, camiler, evler, köprüler motif olarak kullanılmıştır. Türk halıcılığında hayvanları canlandıran motifler (ejderha, kartal, horoz, karşılıklı iki kuş, ejderhayla anka kuşunun savaşı gibi) en yaygın olarak 14. yüzyılda kullanılmıştır. Halıcılıkta derinlik, ışık ve gölge gibi unsurlar da bu dönemde son derece güzel bir biçimde uygulanmıştır. Madalyonlu Uşak, Yıldızlı Uşak ve Kuşlu Uşak diye bilinen halılarımız bu devirde en güzel örnekleriyle dokunmuşlardır. Bugün de kabul edilmektedir ki, hah sanatına en büyük katkıyı Türkler yapmıştır.

Osmanlıda Halı Dokumacılığı

Osmanlılar döneminde ilk saray halısı Hereke’de kurulmuş ve Osmanlı saraylarını dekore etmek üzere değişik ölçülerde halı dokumacılığına başlanmıştır. İstisnai güzellikteki saray halı ve kilim dokumaları, aynı zamanda barış ve savaş dönemlerinde Avrupa ülkeleriyle ilişkileri pekiştirmek adına kral ve kraliçelere, ordu komutanlarına hediye olarak da yollanmıştır. 14. yüzyıl sonlarına doğru bu kilimler Avrupa evlerine, kiliselerine ve şatolarına girmeye başlamıştır.

halı kilim dokumacılığı

Halıdan farklı teknikle dokunan ve kendine has desen özellikleri taşıyan kilim dokumacılığı da Türk dokuma sanatında önemli bir yere sahiptir. Hereke, Uşak ve Bergama gibi bölgelerin kilimleri zaman içinde ünlenmiş ve Türk dokuma sanatına ayrı bir zenginlik katmıştır. Günümüzde köklü geleneklere bağlı halı ve kilim imalatı Türkiye’nin hemen her yöresinde yapılmaktadır. Bütün Anadolu’da, özellikle de Kayseri, Sivas, Konya, Kırşehir, Isparta, eski hah Merkezlerinden Uşak, Bergama, Kula, Gördes, Milas ve Çanakkale’de bu geleneksel sanatımız canlılığını korumaktadır. Saf ipek el halılarının dünyadaki en tanınmış merkeziyse İstanbul yakınlarındaki Hereke kasabası olmuştur. Dünyanın en zengin ilk iki antik hah müzesi de İstanbul’da bulunmaktadır.


Leave A Reply