Halikarnas Balıkçısı Hayatı ve Eserleri

0
Advertisement

Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaçlı) Kimdir? Halikarnas Balıkçısı hayatı, eserleri, önemli eserlerinin kısa özetleri.

Halikarnas BalıkçısıHalikarnas Balıkçısı; yazardır (İstanbul 1890-İzmir 1973).
Asıl adı: Cevat Şakir Kabaağaçlı.
Sadrazam Ahmet Cevat Paşa’nın (1830-1886) yeğeni, Atina elçisi Mehmet Şakir Paşa’nın (1853-1914) oğludur. Robert Kolej’den (1904) sonra İngiltere’de Oxford’da Yeni Çağlar Tarihi Bölümü’nü bitirdi (1908).Yurda dönüşünde (1910) basın yayın dünyasının çeşitli işlerinde çalıştı. Bir aile kıskançlığı yüzünden babasını vurmakla (1914) suçlandı, hapsedildi. Genel aftan yararlanarak serbest kalınca yine basın dünyasına döndü. Birinci Dünya Savaşı’nda gözlenmiş asker kaçaklarıyla ilgili bir olayı öyküleştiren yazısı yüzünden İstiklal Mahkemesi tarafından “Bodrumkal’a bendliğine” gönderildi. Yaşamını değiştiren, kendisine yeni bir dünya görüşü, değişik bir kimlik, zengin bir kişilik kazandıran bu önemli olayla ilgili anılarını Mavi Sürgün eserinde anlattı (1961). Cezasının bitişinden sonra da gönüllü olarak Bodrum’da yaşamaya başladı. Bodrum’un Antik Çağ’daki adından (Halikarnassos) ve yaptığı başlıca işten kendisine bir takma ad yarattı. (Azra Erhat: Mektuplarıyla Halikarnas Balıkçısı) 1976. 1947’de İzmir’e yerleşti, yazarlık ve rehberlikle geçimini sağladı, özel törenle Bodrum’ a gömüldü.

Başlıca eserleri: Yöresel gerçeklerden çıkardığı öyküleri (ilk basım yıllarına göre): Ege Kıyılarından (1939), Merhaba Akdeniz (1947), Eğenin Dibi (1952), Yaşasın Deniz (1954), Gülen Ada (1957), Ege’den (önceki kitaplarından seçmeler yeni eklemelerle) 1972, Gençlik Denizlerinde (1973). İnsanla doğa, insanla toplum çatışmalarında aldığı sorunsal konuları romanlaştıran ürünleri: Aganta Burina Burinata (1946), Ötelerin Çocuğu (1956), Uluç Reis (1962), Turgut Reis (1966), Deniz Gurbetçileri (1969). Anadolu mitoslarını değerlendiren derlemeleri: Anadolu Efsaneleri (1954), Anadolu Tanrıları (1955), Anadolu’nun Sesi (1971), Hey Koca Yurt (1972). 100’e yakın çevirisi ve basımları süreklilikle yinelenen eserlerinin onuruna 1971’de Kültür Bakanlığı’nca Devlet Kültür Armağanı verildi.

Başlıca eserlerinin özetleri:

Aganta Burina Burinata, ilk romanıdır. Sürgün yeri Bodrum’da yaşarken denizle ve Ege adalarıyla sıkı ilişki kurarak mitologya ve doğa değerlerinden yararlanıp sayısız öykü yaratan yazar, adını denizcilik terimlerinden alan romanında deniz sevgisini ön planda tutar. Babasıyla amcasından deniz yaşamının ilginç güzelliklerini duya duya büyüyen Mahmut, anılarında köy çevresinden deniz yolculuklarına yeniden koşan iç çatışmalarını anlatır. Ailesinin uğradığı bütün felaketlere karşın içgüdüleri ve ruhsal coşkusu onu toprağın beklentilerle dolu sakin yaşamından denizdeki sert çatışmalara doğru çekmektedir. Bu doğal bir yazgı gibidir ve roman kahramanın değişik serüvenleri de Türk romanı için yeni sayfalar oluşturur.

Hey Koca Yurt, araştırma-inceleme-yorum ve denemeler kitabı; Anadolu Efsaneleri (1954), Anadolu Tanrıları (1955) adlarıyla basılan, Anadolu uygarlığının kökenini arayıp toplamını değerlendiren ilk incelemelerinin geliştirilmiş ve bütünlenmiş biçimi, ilkin 1972’de basıldı, 1977’de yinelendi, eklemeler ve yeni yorumlarla üçüncü basımı yayımlandı. Anadolu uygarlığının Yunan kökenli olmadığını, en eski çağlardan gelen kültür öğeleriyle özgün bir bütünlük oluşturduğunu ileri süren, kanıtlayıcı dil ve tarih belgeleriyle akla yalan doğru yorumlar sunan eser, Halikarnas Balıkçısı’nın yaşam boyu sürdürdüğü çalışmasının son ve özlü toplamı gibidir.

Advertisement

Mavi Sürgün, anılarıdır. Yazar, İstanbul’ daki basın yaşamından başlayan anılarının önemli bölümünü jandarma eşliğinde yaptığı karayolu gezisine, nerede-nasıl-ne biçim bir yer olduğunu bilmediği Bodrum’daki ilk günlerine ayırır. Sonsuz bir ucuzluk, sessizlik, hareketsizlik, ıssızlık ortasındaki ev yaşamının yalnızlığını değerlendirir; yaşamını değiştiren kendisine yeni bir dünya görüşü, değişik bir kimlik, zengin bir kişilik kazandıran bu ömür dönemecini çok şiirsel ve coşkulu bir dağınıklıkla anlatılır. Cezasının bitiminden sonraki yıllarını da orada geçiren yazar, adını takındığı kente yaptığı eklemeleri (balıkçılık, ağaçlama, ev yapımı), oraya gösterdiği özeni de belirtir.


Leave A Reply