Hamam Nedir? Tarihçesi, Türklerde Önemi, Bölümleri, Ansiklopedik Bilgiler

0
Advertisement

Çok eski bir tarihi olan ve içerisinde insanların yıkanmasına yarayan hamamların tarihçesi, Türk kültüründe ve sağlık açısından önemi, hakkında ansiklopedik bilgiler.

hamam

Hamam

HAMAM, yıkanılacak yerlere, genel olarak, verilen addır. Özel düzenlerle ısıtılan, sıcak, soğuk akar suyu olan kapalı, kagir yapıdır Deniz banyosu yapılan yerlere «deniz hamamı» denirse de bugün «hamam» sözü daha çok, «çarşı hamamları» için kullanılıyor.

Hamamın çok eski tarihi vardır. Hamam, Romalılar zamanında da biliniyordu. Vesüv Yanardağı’nın patlamasından sonra küller altında kalan Pompei şehrinde yapılan kazılar, eski Roma hamamlarını bütün ayrıntılariyle ortaya çıkarmıştır. Roma’daki hamamların da yıkıntıları bugün, o çağın hamamları hakkında tam bir fikir veriyor. Romalılarda hamam, yalnız temizlenmek için değil, zevk için de gidilen bir yerdi. Esirlerle Roma yurttaşları hamamlarda aynı haklara sahip değillerdi. Ayrı kapılardan girer çıkar, ayrı yerlerde yıkanırlardı. Roma hamamlarında buhar banyosu yeri, soğuk ve sıcak su havuzları da vardı.

Ancak, Hıristiyanlık yayıldıktan sonra, Batı dünyasında hamam yavaş yavaş unutuldu. Ortaçağ hekimliği suyu hastalık sebebi sayardı. XVI. yüzyılın ünlü heykelcisi Michel-angelo’ya babası, bir mektubunda, şöyle yazıyordu : «Yıkanmaktan sakın. Her türlü hastalık sudan gelir, bilirsin. Gerekirse adam tut, kirlerini kazıt ama, sakın yıkanma». XVII., XVIII. yüzyıl Fransa’sında da insanlar yalnız doğup vaftiz edildikleri zaman suya girerlerdi. Kadınlar, erkekler, ağır kokular sürünerek, kir kokularını örtmeye çalışırlardı.

Türkler öteden beri temiz millettiler. İslâmlığın temizliğe ait hükümlerini de büyük titizlikle benimsediler. İstanbul’u aldıktan sonra, Roma hamamını daha basitleştirerek, binlerce hamam yaptılar. Her evde özel hamam bulunduğu gibi, meselâ XVII. yüzyılda, yalnız İstanbul’da 168 çarşı hamamı vardı.

Advertisement

Türk Hamamları

Türk hamamları başlıca üç kısımdır: 1) Soyunma yerleri; 2) Yıkanma yerleri: a) Soğukluk, b) Hamam; 3) Isıtma yeri: Külhan.

  • 1. — Soyunma yerleri: Geniş bir sofa çevresinde bölmeli sekilerdir. Yıkandıktan sonra buralarda uzanıp dinlenilir.
  • 2. — Yıkanma yerleri: Soğukluktan geçilerek girilen hamam kısmıdır. Bu da bazı kısımlara ayrılır: «Kurna başı» denilen, teker teker yıkanma yeri; «halvet» denilen kapalı ve yalnız yıkanma hücreleri; üzerine uzanıp ter dökülen «göbek taşı». Göbek taşı hamamın mermer kaplı zemininden yüksekçe yapılmış bir dikdörtgendir.
  • 3. — Külhan : Hamamın altındadır. Orada ateş yanar. Alev ve duman, mermer zeminin altındaki yollardan geçer, duvar içlerinden dolaşır, «tüteklik» denilen bacadan çıkar.

Külhandaki ocağın üstünde sıcak su kazanı, onun üstünde de soğuk su deposu vardır. Ocağın dip tarafındaki birkaç kanal hamamın yıkanma yerinin ortasındaki göbek taşının altına kadar uzanır. Ocakta yanan odunların kızgın alev ve dumanları bu kanallardan göbek taşının altına gider. Bu taşın altındaki karanlık yer çok ısındığından buraya «cehennem» denir.

Türk hamamları, çarşı hamamı olarak yapılmışsa, haftanın belli günleri kadınlara, başka günler de erkeklere açıktır. «Çifte hamam» denilenler ise bitişik iki hamamdır, her gün biri kadınlara, öteki erkeklere ayrılmıştır.

Bursa’nın tabii sıcak ve kükürtlü sularıyla meşhur kaplıca hâmamları, İstanbul’un hamamları bütün dünyaca tanınmıştır. Türk hamamları, XVIII. yüzyıldan beri Batı’ya örnek olmuş, onlara yıkanmayı, temizliği öğretmiştir. Türk hamamlarını gösteren (Ingres’inkiler gibi) çeşitli tablolar da vardır.

İstanbul’un meşhur hamamı pek çoktur. Eskilik bakımından Beyazıt Hamamı, Fındıklı Hamamı sayılabilir. Zamanla bunların bir kısmı yıkılmış, harap olmuştur. Hele konak hamamlarından hemen hiçbiri kalmamıştır Yalnız saray hamamları (Topkapı ve Dolma-bahçe) ayrı devirlerin mimarlık örneği olarak, olduğu gibi duruyor.

Türk hamamının değişik bir şekli de, buhar banyosu esasına dayanan «Fin hamamı» dır. Bugün bilhassa spor dünyasında, çabuk terleyip çabuk kilo vermek için işe yaramaktadır.

Advertisement
hamam

Kaynak : pixabay.com

SAĞLIK BAKIMINDAN HAMAM

Hamamlar, çok uzun kalmamak şartıyla, sıcak su ve sabunla yapılacak vücut temizlikleri için en iyi temizlenme yerleridir. Yüksek bir sıcaklıkla terleyen vücudun yumuşak biz bez veya süngerle ovulup yıkanması kan dolaşımını kolaylaştırarak insana rahatlık verir. Fakat vücudu sert keselerle ovmak deride yaralar açabilir.

Ayrıca, hamamda fazla kalmak, sıcaktan soğuğa, soğuktan sıcağa sık sık çıkmak da zararlı olabilir. Kalp, damar ve dolaşım sistemi bozuk, tansiyonu yüksek kimselerin, faal akciğer veremine tutulmuş olanların da çok sıcakta yıkanmaları doğru değildir, çünkü çok sıcakta uzun müddet kalmak beyne kan hücum etmesine, veremlilerde de akciğerlerden kan gelmesine yol açabilir.

Kaynak 2

Hamam; Sıcak suyla yıkanılan yerlere, bu arada kaplıcalara da genel olarak, hamam diyoruz; hattâ, plâj, deniz banyosu anlamına deniz hamamı deyimi de kullanılmıştır. Çarşı hamamı dediğimiz herkese açık hamamlarda su külhan denilen yerde ısınır, borularla kurnalara gelir; ayrıca, külhandan çıkan alevler, dumanlar hamamın mermer tabanı altından geçer, duvarların içinden dolaşır; böylece, hamamın her yanı iyice ısınır. Bu arada, ortadaki göbek-taşında, terlemek isteyenler, en sıcak yeri bulurlar. Yıkanmak için kurna başından başka, ayrıca, halvet denilen kapalı yıkanma yerleri de vardır.

Hamamlar, herkesin kullandığı bir yıkanma yeri olduğu için, sağlık bakımından üzerinde titizlikle durulacak bir konudur. Bu bakımdan, hamamların gözetmekle görevli oldukları sağlık şartlarını devlet bir yönetmelikle belirtmiştir. Buna göre, hamamların duvarları yerden 2 m.ye kadar mermer, mozaik olacak, daha yukarısı yılda en az iki defa badana edilecek, kullanılmış sular, hiçbir yerde birikmeden, kanalizasyona açılan ızgaralarla akıtılacaktır. Soyunma yerlerinin döşemeleri de temizlenebilir maddelerle kaplanmış olacak, bu bölümlerde ısı 20 dereceden aşağı düşmeyecek, müşteriye temiz peştamal, havlu verilecektir.

Hamamda sağlık bakımından havlu, peştamal gibi hamam takımı üzerinde özellikle durmak gerekir; çünkü birçok bulaşıcı hastalıklar, hele deri hastalıkları havlularla, peştamallarla bir kimseden başkasına kolayca geçebilir. Onun için, bunların gereği gibi temizlenmemiş olabileceği düşünülerek, herkesin hamama gelirken kendi havlusunu, peştamalını getirmesi daha uygun olur.

Hamamda, bunaltıcı bir sıcaklıkta yıkanmaya gelince, bunun da sağlık bakımından tehlikeleri yok değildir. Bir kere, kan aşırı derecede ısındıktan, dış damarlar o kadar genişledikten sonra soğuk alma tehlikesi artar, bu arada insan ağır solunum yolları hastalıklarına tutulabilir. İkincisi, hamamlarda yapılan keselenmeler de deri sağlığı bakımından tehlikeli olabilir: Çok kişi, derilerini ovdukça kir çıkıyor sanır; gerçekte ise bu «oklava oklava» çıkan şey kir değil, derinin üst tabakasının kazınıp sıyrılan parçalarıdır. Bu tabaka biraz derinlere kadar sıyrılırsa birtakım deri hastalıkları, iltihaplar olabilir, bunu unutmamalıdır.


Leave A Reply