Hamd Kavramının Anlamı – Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Kur’an kavramlarından Hamd, şükür kavramı ne anlama gelir? Hamd kavramının özellikleri, Kur’an’daki yeri ve önemi hakkında bilgi.

HAMD KAVRAMI ANLAMI VE ÖNEMİ

Hamd, sözlükte eksiksiz övgü ve senadır. Hamd, belirleme takısı olan “el” takısıyla, yani “el-Hamdü” şeklinde kullanıldığında ise bütün övgüler, bütün senalar, her varlığın sena ve övgüleri anlamlarına gelmektedir. Övülen kimseye ‘hamit” veya “mahmut” denilir. Hamdeden kimseye de sadece “hamit” denir.

Hamd, nimete kavuşanın, bu nimeti vereni bilmesi ve O’na gönülden minnet duyması durumudur. Bu önemli bir makamdır. Bir devlet başkanının hediyesi bize iki şeyi düşündürür. Birincisi: Bu hediyenin maddi değeridir. Bu yönüyle, nimetten alınacak zevk ve lezzet sadece maddesinin kıymeti kadardır. İkinci yönü ise, bir devlet başkanının hediyesi olması yönüdür. Bu yönüyle artık maddi değerinin hiçbir önemi yoktur. Belki bu makamda mühim olan, bu hediyenin devlet namına, devlet başkanına ait oluşunu bilmek ve O’nun tarafından sevildiğini hissetmektir. Şimdi böyle bir bilgi ve hissetmekten alınacak zevk ve heyecan, hediyeye sadece maddi değeriyle bakmaktan bin derece daha fazladır. Önemli olan da nimetlerdeki bu güzelliği görebilmek ve gönülden hissedebilmektir.

Hamd etmek bir Müslüman için çok önemli bir görev ve kazançtır. “İçindeki her şeyiyle birlikte dünya, benim ümmetimden bir kişinin elinde bulunsa, daha sonra da bu kişi ‘el-hamdü lillah’dese, bu hamd etmesi hiç şüphesiz bütün bu nimetlerden daha faziletli olur.” buyurmakla Sevgili Peygamberimiz bir “el-hamdü lillah” demeyi dahi dünyada karşılayabilecek bir değerin olmadığını ifade etmektedir.

Hamdeden Müslüman, gönlünde bir ferahlık ve huzur duyar. Hayata daha güzel bakar ve daha çok lezzet alır. Çünkü o, bir yaratıcının olduğunu ve bu yaratıcının ona durmadan nimetleri ikram ettiğini bilir. Bu Kerim (cömert) yaratıcı nimetlere karşılık hamd istemektedir ve hamd edenleri sevmektedir.

Hamd etmeye teşvik eden çok sayıda ayet ve hadis vardır

Hamd etmeye teşvik eden çok sayıda ayet ve hadis vardır. Yüce Peygamberimiz: “Allah, bir şey yediği zaman Allah’a hamd etmesi veya bir şey içtiği zaman Allah’a hamd etmesi nedeniyle kulundan razı olur.” buyurmuştur. Yüce Rabbimizin rızası, cenneti ve içindeki güzelliklerini gölgeleyecek kadar büyük bir makam ve nimettir.

Advertisement

Yüce Allah’ın Müslüman kullarına olan nimeti ve merhameti o derece çoktur ki, bir Müslüman “El-hamdü lillah (Hamd Allah’a mahsustur)”dediğinde, ona bütün ölçüleri aşan bir ağırlıkta sevap verir. Sevgili Peygamberimiz bu konuda: “Allah’ın kullarından biri ‘Ya Rabbi, sana zatının yüceliğine, saltanatının büyüklüğüne layık biçimde hamd ederim.’dedi. Bu hamd etmenin değerini ölçemeyen, kulun amellerini yazmakla görevli melekler ne yazacaklarını bilemediler. Bunun üzerine Allah’ın huzuruna çıkarak: ‘Ya Rabbi! Senin kullarından biri öyle bir söz söyledi ki, onu nasıl değerlendirip yazacağımızı bilemiyoruz.’ dediler. Yüce Allah -kulunun ne dediğini daha iyi bildiği hâlde- meleklere: ‘Kulum ne dedi?’diye sordu. Melekler: “Ya Rabbi! O, ‘Ey Rabbim! Sana zatının yüceliğine ve saltanatının haşmetine (büyüklüğüne) layık biçimde hamd ederim.’ dedi’diye cevap verdiler. Bunun üzerine Allah o meleklere: “Kulumun o sözünü ağzından çıktığı gibi yazın. O sözün karşılığını, kulum kıyamet günü huzuruma geldiğinde bizzat ben kararlaştırıp veririm.’ buyurduğunu…” söyledi.

Bir başka hadisinde de Hz. Peygamberimiz:

Bir başka hadisinde de Hz. Peygamberimiz: “Temizlik imanın yarısıdır, el-hamdü lillah demek mizanı (ahirette terazinin sevap kefesini) doldurur. Sübhanellahi ve’l-hamdü li İlah i demek de gök ile yer arasını doldurur.” buyurmaktadır. Bütün bu hadisler biz Müslümanlara önemli bir teşvik ve çok güzel bir müjdedir.

El-hamdü lillah” diyerek Yüce Allah’a hamd eden kişi aynı zamanda imanını ve tevhit inancını da dile getirmiş, yenilemiş olur. Çünkü bu hamd ile kişi, bütün nimetlerin Yüce Allah’a ait ve O’nun her şeyin hâkimi olduğunu da kabul ve ilan ediyor demektir. Yani Yüce Allah’a “El-hamdü lillâhi rabbil âlemin” ifadesiyle hamd etmek hem İslam’ın bir simgesi, hem de iman ve tevhidin bir ifadesidir.

Hamd kelimesinin kapsamı, şükür kelimesinin kapsamından daha geniştir. Şükür, bir iyiliğin karşılığı olarak yapılırken, hamd, inkâr ve sapıklık hariç her durumda yapılır. Çünkü hamd, taşınan isim ve sıfatlardan dolayı yapılır. Öyle ise hamd, bütünüyle Yüce Rabb’imize mahsustur. Çünkü en güzel isim ve sıfatlar Yüce Allah’a aittir. Bu isim ve sıfatların gereği O, tam olarak hamd edilmeye layıktır.


Leave A Reply