Hatay Şehrinin Antik Dönemden Günümüze Tarihçesi ve Hüküm Sürmüş Uygarlıklar

0
Advertisement

Hatay tarihçesi. Kadim bir kent olan Hatay’ın antik dönemden cumhuriyet dönemine kadarki süreç içerisindeki tarihi. Hüküm sürmüş uygarlıklar.

antakya

Türkiye’nin güneyinde yer alan Hatay İli, çağlar boyunca çeşitli medeniyetler ve imparatorluklar tarafından şekillendirilmiş zengin ve karmaşık bir tarihe sahiptir.

Antik Çağ: Şimdi Hatay İli olan bölge, burada Antakya (Antakya) şehrini kuran Hititler, Persler, Selevkoslar ve Romalılar da dahil olmak üzere çeşitli uygarlıklar tarafından yerleşmiştir. Antakya, Hristiyanlığın önemli bir merkeziydi ve Roma ve İskenderiye’den sonra Roma İmparatorluğu’nun en önemli üç kentinden biri oldu.

Bizans dönemi: Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra Antakya, Bizans İmparatorluğu’nun kontrolüne girdi. Bu süre zarfında, şehir önemli bir dini ve kültürel merkez ve Jakobitler ve Melkiler de dahil olmak üzere birçok Hıristiyan mezhebinin doğum yeri olarak kaldı.

Osmanlı dönemi: 1516 yılında Antakya ve çevresi Osmanlı Devleti tarafından fethedildi. Osmanlı yönetimi altında Hatay İli, Türk, Arap, Ermeni ve Suriyeli toplulukların karışımıyla çeşitlilik içeren, kozmopolit bir bölge haline geldi. İl aynı zamanda bir tarım ve ticaret merkeziydi ve dokuma, zeytinyağı ve diğer ürünleri ile tanınır hale geldi.

Advertisement

Fransız Mandası: Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu dağıldı ve 1938’de Hatay Vilayeti kısa bir süre için bağımsız bir devlet ilan edildi. Ancak ertesi yıl Fransızlar tarafından işgal edildi ve Suriye için Fransız Mandası’nın bir parçası oldu. ve Lübnan. Fransız yönetimi, eyaletin altyapısını ve ekonomisini modernize etti, ancak aynı zamanda yönetimlerine kızan yerel halkın direnişiyle de karşılaştı.

Hatay'ın Türkiye'ye Katılması

Türkiye Cumhuriyeti: 1939’da Hatay İli, halk oylamasıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne katıldı. O zamandan beri Hatay, tarım, sanayi ve ticaret merkezi olarak hizmet vererek Türk tarihinde hayati bir rol oynamaya devam etti. Eyalet, hem Suriye hem de Kıbrıs Cumhuriyeti ile sınır komşusu olduğu için askeri çatışmaların ve siyasi gerilimlerin de alanı olmuştur.

Bugün Hatay İli, mirası ve farklı nüfusuyla gurur duyan, canlı ve kültürel açıdan zengin bir bölgedir. Modern Türkiye’nin önemli bir parçası olmaya devam ediyor ve zengin tarihi, güzel doğal manzarası ve lezzetli mutfağı ile tanınmaktadır.

Antakya Kalesi

Hatay’ın merkez ilçesini oluşturan Antakya, tarih öncesi çağlardan başlayarak yerleşilen bir yerleşmedir. Antakya (eski adı Anthiokeia) istilalar, depremler, yangınlar ve doğal afetler sonucunda sahip olduğu tarihsel eserlerin çoğunu yitirmiş, o günlerden günümüze çok az kalıntı ulaşmıştır. Bunların en sağlamı olan Antakya Kalesi ve surlarını Antakya’yı kuran Seleukos Kralı I. Seleukos yaptırdı. 30 km uzunluğunda 360 burcuyla bir zamanlar Ortadoğu’nun en büyük kalelerinden biriyken, günümüzde Habip Neccar Dağı’nın eteklerinde uzanan kesimi sağlamdır. Antakya-Reyhanlı Karayolu üzerinde Antakya’nın 2 km kuzeydoğusunda Habip Neccar Dağı’nın eteklerinde yer alan Aziz Petrus Kilisesi, 13. yüzyılda kenti ele geçiren Haçlılar tarafından yaptırılmıştır. Bir mağara kilise olan bu yapı, 9.50×13.00 m boyutlarında, 7 m yüksekliktedir. Mağara duvarlarında tahrip edilmiş freskolar, tabanda da mozaik kalıntıları vardır. Kilise yakınlarındaki Günahkârlar Hamamı da Antiokhos döneminde yapılmıştır. Asi Irmağı üzerinde yapılmış Roma Köprüsü, İmparator Diocletianus (284-305) dönemine aittir.

Advertisement


Leave A Reply