Ali Kuşçu Hayatı Uzay Matematik Çalışmaları ve Bilime Katkıları Eserleri

0
Advertisement

Ünlü Türk astronom, dilbilimci ve matematikçisi Ali Kuşçu neler yapmıştır? Ali Kuşçu’nun çalışmaları, bilime yaptığı katkıları hakkında bilgi.

ALİ KUŞÇU
15. YY BAŞI – 1474
SEMERKAND – İSTANBUL
ASTRONOM – MATEMATİKÇİ DİL BİLİMCİ – KELAMCI

Uluğ Bey, Gıyâseddin Cemşid el-Kâşî ve Kâdızâde-i Rumi gibi birçok önemli alimden matematik ve astronomi dersi alan Ali Kuşçu Semerkand’da tahsilini tamamladıktan sonra bilgisini arttırmak amacıyla Kirman’a gitmiş; tekrar Uluğ Bey’in yanına döndüğünde ona Kirman’da kaleme aldığı Hallü eşkâli’l-kamer adlı risalesini sunarak takdirini kazanmıştır.

Uluğ Bey’in 1449 yılında şehit edilmesinin ardından, Hac’ca gitmek amacıyla Semerkand’dan ayrılan Ali Kuşçu Mekke’ye giderken Tebriz’e uğramış; burada Akkoyunlu Hükümdan Uzun Hasan’dan büyük ilgi görmüş ve bir süre sonra elçilik göreviyle İstanbul’a, Fâtih Sultan Mehmed’e gönderilmiştir. Fatih, ilmine hayran olduğu Ali Kuşçu’nun elçilik görevini tamamladıktan sonra İstanbul’a dönmesini istemiştir. Bu isteği yerine getiren Ali Kuşçu dönüşünde İstanbul’da armağanlarla karşılanır. Bir süre sonra Padişahın emriyle Ayasofya Medresesi’ne müderris tayin edilir. Bu tayin İstanbul’da astronomi ve matematik alanındaki çalışmalara canlılık getirmiştir.

Ali Kuşçu’nun derslerini sadece öğrenciler değil dönemin bilim adamları dahi takip etmişlerdir. Fatih’in Semâniye Medreselerinin ders programını Ali Kuşçu’ya yazdırdığı bilinmektedir.

Hayatının son yıllarını İstanbul’da geçiren Ali Kuşçu, 15 Aralık 1474’te İstanbul’da vefat etmiş; Eyüp Sultan Türbesi civarına defnedilmiştir.

Advertisement

Tam adı Kuşçuzâde Alâ’uddîn Ebû’l-Kâsım ‘Ali b. Muhammed’dir. Doğum yeri ve tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte 15. yy başında Semerkand’da doğduğu tahmin edilmektedir. Babası, Uluğ Bey’in doğancıbaşısı olduğu için “kuşçu” lakabıyla anılır. Timur Döneminde Semerkand’da yetişmiş, daha sonra Osmanlı Devleti’ne gelerek büyük bir ün kazanmış Türk astronom ve matematikçisidir.

Ali Kuşçu

Kaynak : Türk Dünyası Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi (foto / nkfu.com)

Biyografisi;

Ali Kuşçu, gökbilimci (Semerkant ? – İstanbul 1474). Babası, Timuroğulları’ndan Türkistan ve Maveraünnehir Emiri Uluğ Bey’in doğancısıydı. Asıl adı Alaattin Ali iken bu nedenle Ali Kuşçu diye anıldığı söylenir.

İlk matematik ve astronomi öğrenimini Uluğ Bey ile Bursalı Kadızade Rumi’den Semerkant’ta gördü. Uluğ Bey’den izin almaksızın Kirman’a giderek öğrenimini burada tamamladı. Kirman’da aym evreleriyle ilgili bir kitapçık yazdı. Bu eserini Semerkant’a döndüğünde, gönlünü almak için Uluğ Bey’e sundu. 1421’de Bursalı Kadızade Rumi ölünce, Uluğ Bey Ali Kuşçu’yu kendi kurduğu gözlemevinin yöneticiliğine getirdi. Uluğ Bey ile yıldızların konumlarını ve hareketlerini gösteren Zic-i Uluğ Bey adlı eseri hazırladı. Gözlemevindeki görevinin yanı sıra Semerkant’taki medreselerde matematik ve astronomi dersleri verdi. 1449′ da Uluğ Bey, oğlunun önayak olduğu bir ayaklanmada öldürülünce, Ali Kuşçu Semerkant’tan ayrılarak Tebriz’de Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’a sığındı. Uzun Hasan kendisine olağanüstü saygı göstererek Osmanlılarla barış yapılması için onu İstanbul’a elçi olarak gönderi, Fatih Sultan Mehmet tarafından saygıyla karşılandı. Fatih, Kuşçu’ya günde 200 akçe karşılığı Ayasofya Medresesi’nde müderrislik yapmasını önerdi. Bu öneriyi kabul eden Ali Kuşçu, elçilik görevini tamamladıktan sonra ailesiyle birlikte İstanbul’a yerleşerek müderris oldu.

Fatih döneminin ünlü bilginlerinden Molla Hüsrev ile birlikte medreselerin öğretim sistemini yeniden düzenledi. Onun zamanında astronomi, ağırlıklı bir ders durumuna geldi. Matematik ve astronominin yanı sıra hadis, tefsir, kelam (İslâm felsefesi) ve dilbilgisiyle de uğraştı. Bu konularda çeşitli eserler yazdı. Kıvamettin Kasım, Molla Sarı Lütfü, Sinanettin Yusuf gibi değerli bilim adamları yetiştirdi.

Başlıca eserleri:

  • Zic-i Uluğ Bey Şerhi (Farsça yazılmıştır. Eserde kuramsal matematik bilgilerinin açıklamalarına yer vermiştir);
  • Risâletü’l Fethiyye, bu eseri önce Risale fi’l Heyet (Astronomi Kitapçığı adıyla yazdı. 1473’te Arapçaya çevirerek Fatih Sultan Mehmet’e sundu. Kitabın sonunda bir dünya haritasıyla gök cisimlerinin dünyaya uzaklıklarını gösteren bir bölüm yer alır. Seyyit Ali bin Hüseyin 1548’de eseri Halep’te Türkçeye çevirdi);
  • Unkud-üz-Zevahir fi Nazm-ül-Cevahir (Değerli Taşların Dizilmesinde Görünen Salkım);
  • Mahbub-ül-Hamail fi Keşf-il-Mesâil (Meselelerin Keşfinde Tılsımların En Beğenileni); Şerh-i Ce-did (Yeni Yorum;
  • Nasırüddin-i Tusi’ nin Tecrid-ül-Kelâm (Sözün Soyutlanması) adlı eserine yaptığı yorum; bu yazma eserlerin bazı nüshaları çeşitli İstanbul kitaplıklarındadır.

Bilime Katkıları

• Ali Kuşçu Osmanlı-Türk bilim anlayışının merkezinde yer alan bir düşünür ve bilim adamıdır. Osmanlı bilim anlayışının inşasında çok önemli bir yere sahiptir.

Ali Kuşçu, en başta matematik ve astronomi olmak üzere pek çok alanda çalışmalar yapmış ve eserler vermiş bir bilim adamıdır. Bu eserlerin bir kısmı hacimli araştırmalar, bir kısmı ders kitapları bir kısmı ise belirli meseleleri ele alıp çözen risalelerdir.

Advertisement

Bu eserlerinde ortaya koyduğu bilim anlayışı ve yaklaşımları Osmanlı bilimine yol göstermiştir.

• Osmanlı Devleti’nin önemli astronomlarından Mirim Çelebi, Ali Kuşçu’nun torunudur.

Ali Kuşçu Balmumu Heykeli

Ali Kuşçu Balmumu Heykeli – Foto credit: Uğur Sağlam – nkfu.com

Fotoğraflar Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi’nde çekilmiş, bilgiler oradan derlenmiştir.


Leave A Reply