Hayvanat Bahçesi Nedir? Hayvanat Bahçelerinin Tarihi ve Özellikleri Nelerdir?

0
Advertisement

Hayvanat Bahçesi nedir? Hayvanat bahçelerinin tarihçesi nasıldır? Hayvanat bahçelerinin kurulması, özellikleri hakkında bilgiler.

Hayvanat Bahçesi

Kaynak: pixabay.com

Hayvanat Bahçeleri; içinde türlü hayvanlar barındırılıp beslenilen, halka seyrettirilen bahçedir. Afrika ve Asya ormanlarına gidip çeşitli yaban hayvanları görebilmek pek az kimsenin başarabileceği bir iştir. Aslanları, kaplanları, filleri, maymunları, daha birçok yaban hayvanlarını görüp tanımak isteyenler için hayvanat bahçeleri büyük bir kolaylık sağlar. Bu gibi hayvanları görmek isteyenler, hayvanat bahçelerine kolayca girebildikten başka, canlarını da tehlikeye sokmadan onları seyredebilirler. Bu bakımdan, hayvanat bahçeleri büyüklü küçüklü herkesin ilgisini toplar.

Yalnız, dünyanın dört köşesinden kimisi yırtıcı, kimisi yabani, ürkek hayvanları bulup getirmek, onları barındırmak, yetiştirmek gayet zor bir iş olduğu için hayvanat bahçeleri ancak dünyanın sayılı büyük şehirlerinde kurulabilmiştir.

Hayvanat Bahçelerinin Tarihi

Tarihte ilk hayvanat bahçesini M. Ö. 1100 yılında Çin İmparatoru VuVang kurmuştur. İmparator, sarayının bahçesinde hayvanlara da bir bölüm ayırmış, buna «Bilgi Bahçesi» adını vermişti. Bundan, imparatorun hayvanat bahçesinin öğretici maksatlarla kurulduğu anlaşılıyor.

Eski Mısır’da tapınakların yanlarında evcil hayvanlara da bir yer ayrılması gelenek olmuştu. Bu arada, İmparatoriçe Hatasu, sarayında, oldukça büyük bir hayvanat bahçesi kurdurmuştu. Adamlarını çeşitli ülkelere gönderip köpek, maymun, pars, zürafa getirtmiş, bunları hayvanat bahçesinde özel eğitmenlerin bakımı altında yaşatmaya çalışmıştı. Babil krallarından birinin de yaban hayvanlarını yakalatışını gösteren kabartmalar bugün Londra’da British Museum’da bulunuyor. Eski çağlarda büyük hükümdarların yaban hayvanlarda çok -meraklı oldukları, bunları sadece avlamaktan değil, evcil birer hayvan gibi bakıp yetiştirmekten hoşlandıkları anlaşılıyor. Hz. Süleyman’ın maymunları meşhurdu. Babil Kralı Buhtunnasr’ın da aslanları pek sevdiği biliniyor.

Eski Yunanistan’da, halk kuş koleksiyonu yapmaya meraklıydı. Daha sonra memeli hayvanları yanlayıp evlerinde, bahçelerinde beslemeye başladılar. Ünlü filozof Aristoteles, canlı hayvan koleksiyonu yakmasını pek severdi. Romalılar, yırtıcı hayvan yakalamak ta bugünkü avcılardan çok daha ustaydılar, yakaladıkları hayvanların sayısı günümüzün yaban hayvanı avcılarını şaşırtacak kadar çoktu. Bu hayvanları gladyatör oyunlarında kullanılırdı. M. Ö. 29 yılında imparator Augustus’un 420 kaplanı, 260 aslanı, Afrika ormanlarından getirilme çeşitli 600 hayvanı, 36 timsahı, 25 metre boyunda bir yılanı, daha pek çok çeşitli hayvanı vardı.

Advertisement

Ortaçağ’da Floransa’da ufak çapta hayvanat bahçeleri kurulmuştu. Çoğunlukla asıl aileler, kendi zevkleri için, malikânelerinin sınırları içinde birer hayvanat bahçeleri kurarlardı. M. S. 797’de Harunurreşit, İmparator Şarlman’a bir fille bir sürü maymun hediye etmişti. XIII. yüzyılda, Marko Polo, Kubilay Han’ın sarayında çeşitli yaban hayvanları bulunduğunu yazmıştır.

Avrupa’nın aristokrat hükümdarları da saraylarında birer hayvanat bahçesi kurmayı gelenek haline getirmişlerdi. Fransa Kiralı XIV. Louis, Venailles Sarayı’nın bahçesinde kurdurduğu hayvanat bahçesi için yılda yüz binlerce lira harcıyordu. Fransa’nın her yanından, az bulunur çeşitli hayvanları kirala hediye göndermek de âdet omuştu XIX. yüzyılda hayvanat bahçesi kurma merakı bütün dünyaya yayıldı, büyük şehirler de hayvanat bahçeleri açıldı.

Hayvanat Bahçelerinde Hayat

Eskiden hayvanat bahçeleri geniş bir koru içine yapılmış tahta barakalardan ibaretti. Hayvanları görmeye gelenler, sırayla, bu barakaların önlerinden geçip hayvanları seyrederlerdi. Yalnız, «hayvanlar, böyle, barakalarda, satılık mal gibi göstermenin seyirciye pek zevk vermediği anlaşılınca, hayvanat bahçelerinin de biçimleri değiştirildi. Hayvanları doğup büyüdükleri yerlerin manzarasına uygun bir hava içinde bulundurmak elbette daha iyi olacaktı. Yırtıcı hayvanları, seyirciler zarar getirmeyecek şekilde alıştıkları çevreye benzer bir çevrede göz önüne serince, çeşitli hayvanları tanımak isteyenler, hayvanat bahçelerine gittikleri zaman, bu hayvanları gördükten başka, yaşadıkları yerler hakkında da bilgi edinebiliyorlardı.

En küçük hayvanat bahçelerinde bile hayvanlara bakmanın ne kadar zor bir iş olduğunu ancak bu işin içine girmiş olanlar bilir. Her hayvanat bahçesinin bir müdürü vardır. Çeşitli hayvanlara bakanlar bu müdürün emri altında çalışırlar. Büyük hayvanat bahçelerinin hepsinde birer hayvan hastanesi bulunur. Hayvanların yemeklerini de bu iş için yetiştirilmiş bakıcılar yedirir.

Hayvan bakıcılığı çok zor bir iştir. Hayvanların neşesi, sağlığı tamamen bakıcıların tutumuna bağlıdır. Çoğunlukla hayvanlarla bakıcıları birbirlerine çok alışırlar, birbirlerini severler. Birçok hayvanat bahçeleri hayvanlarına yedirilecek bitkileri kendi sınırları içinde yetiştirirler. Böylece, bakım masrafı oldukça azaltılmış olur.

Modern hayvanat bahçelerinde her hayvanın kafesinin önünde o hayvanın çeşitli’ özelliklerini anlatan bir tabelâ asılıdır. Ziyaretçiler bu tabelâlardan, hayvanlar hakkında geniş bilgi edinebilirler. Böylece, hayvanat bahçeleri birer kültür kurumu haline gelmiştir. Batı ülkelerinde, hayvanat bahçeleri açanlar çoğunlukla hükümetten, belediyelerden yardım görürler.

Advertisement

Hayvanat bahçesinin en zor işlerinden biri hayvanların karınlarını doyurmaktır. Hayvanların çoğunun beslenmesi gayet değişik ve zordur. Her birinin isteğine uygun yiyecek bulmak kolay değildir. Hayvanların çoğuna alıştıkları besinlerden başka, çeşitli vitaminler de verilir. Büyük hayvanat bahçelerinde her böiümün ayrı birer mutfağı vardır. Bazı hayvanat bahçelerinin kasapları bile ayrıdır. Büyük hayvanat bahçelerinin hemen hepsinde fırın vardır. Bunlarda bizim bildiğimiz ekmeklerin birkaç misli büyük ekmekler yapılır. Ekmeklerin çoğunu ayılar yer.

Yeni doğan yavrular, hayvanat bahçelerini yönetenlere birçok güçlükler çıkarırlar. Anne ölürse, yahut yavrusunu beslemek istemezse bakıcılar yavrunun bakımını da üzerlerine almak zorunda kalırlar. Hayvan yavrularının bakımı, insan yavrularının bakımından çok daha güçtür.

Hayvan Bilimi

Kaynak : pixabay.com

Hayvanlar Nasıl Sağlanır

Hayvanat bahçelerine hayvan bulanlar vardır, çoğunlukla dünya çapında geniş birer teşkilât halinde çalışırlar. Her yerde adamları vardır. Bunlar ya kendileri ava çıkarlar, ya da avcılardan tuttukları hayvanları satın alırlar. Birçok hayvanat bahçeleri kendi adamlarını ormanlara hayvan avına gönderirler. Yaban hayvanlarının elden geldiği kadar küçük yaşta hayvanat bahçelerine getirilmeleri gerekir. Hayvanlar küçük yaşlarda insanlara daha kolay, daha çabuk alıştıkları için, yavru hayvanların fiyatları daha pahalıdır. Bazı hayvanat bahçeleri birbirinden hayvan alırlar. Ara sıra, şuradan buradan hediye olarak da hayvan gönderilir.


Leave A Reply