Jean François Champollion Kimdir? Hayatı ve Hiyeroglif Çalışmaları

0
Advertisement

Jean-François Champollion kimdir? Jean-François Champollion hayatı, biyografisi, Mısır eserleri üzerine çalışmaları hakkında bilgi.

Jean François Champollion

Jean-François Champollion; hiyeroglif yazısını okuyan Fransız bilginidir (Figear 1790 – Paris 1832).

Daha 13 yaşındayken öğrenmeye başladığı Doğu dilleri alanında uzman oldu ve özellikle Mısır hiyeroglif yazısı üzerinde çalışmalar yaptı, çok iyi bildiği Koptçanın da yardımıyla İlkçağ Mısırlılarının dilini çözüp Fransızcaya çevirmeyi başardı. Sonuçları Eylül 1822’de kamuoyuna açıkladı. 1824’te Précis du Sytséme Hiéroglyphigue de des Anciens Egyptiens (Eski Mısırlıların Hiyeroglif Sistemi El Kitabı), adlı kitabı yayımlandı. İtalya’daki müzelerde ve Mısır’da araştırmalar yürüttü, birçok incelemesi, ölümünden sonra arkeolog ağabeyi Jacgues Champollion’ın çabasıyla gün ışığına çıktı.

Başlıcaları: Dictionnaire Egyptenne en Ecriture Hiéroglyphique (Hiyeroglif Yazısıyla Mısırca Sözlük) 1841, 1843; Monumets de l’Egypte et de la Nubie (Mısır ve Nubya Anıtları), 4 cilt, 1835-1845.

Hiyeroglif Nasıl Çözüldü?

British Museum'da bulunan Rosetta Taşı

British Museum’da bulunan Rosetta Taşı

M.S. 500 yılında Roma İmparatorluğu’nun son devirlerine doğru, 3.500 yıldır kullanılagelmekte olan hiyeroglif yazı tamamen unutulmuştu. Ortaçağ’de hiyeroglifle yazılmış eserler yazılar merak uyandıran bir konu olmaktan öteye gidemedi. Ancak 1799’da Napolyon’un askerlerinden birkaçı Nil nehri yakınlarındaki Rosetta’da hiyeroglifle yazılmış taş bir tablete rastlayınca bu konu yeniden ele alındı. Askerler yazılı taşı Rosetta’da bulduklarından bu tablet “Rosetta Taşı” diye adlandırılmıştır.

Advertisement

Rosetta Taşında hiyeroglifle yazılmış olan bilgi aynı zamanda gene bu taşın üzerinde Mısır demotik yazısı ile ve Yunan alfabesi ile de tekrarlanmıştı. Yunan yazısı hiçbir zaman unutulmamış olduğu için Rosetta Taşı’nın üzerinde yazılı olan bilginin anlaşılması güç olmadı. Bunun M.Ö. 196’da yazılmış olduğu da taşın üzerinde ayrıca belirtiliyordu. Şifre çözenlerin tekniklerine uygun bir tekniğin kullanılması ile, hiyeroglif yazı kolayca okunan Yunan yazısı ile karşılaştırıldı ve böylece hiyeroglifte kullanılan bazı hecelerin ve seslerin ne şekilde belirtildiği keşfedildi. 1822’de ise Jean-François Champollion adlı bir Fransız Rosetta taşındaki bütün hiyeroglif yazıyı çözmeye başardı.

Bugün ünlü dil uzmanlarının çoğu hiyeroglifi okuyabilmektedir. Hiyeroglifin artık tam bir grameri ve sözlüğü yapılabilmiştir.

Hiyeroglif

Hiyeroglif Nedir?

Hiyeroglif; ilkçağda Mısır, Hitit, Girit ve eski Amerika topluluklarından bazılarının kullandıkları yazıdır.

Hiyeroglif sözcüğü Eski Yunanca’da “kutsal yazı” anlamına gelir. Hiyeroglif yazısı İÖ 4. binyıldan İS 4. yüzyıla kadar kullanıldı. En iyi bilineni Mısır hiyeroglifidir. Hiyeroglifte ilk işaretler resim biçimindeydi. Anlatılmak istenen kavramın resmi çizilirdi. Zamanla işaretler kavramın yanı sıra hece değerini de taşımaya başladı. Nitekim aynı cümle içinde hem kavram, hem de hece değeri taşıyan işaretler kullanılır oldu. Son aşamada soyut kavramları belirtmek için somut kavramlardan yararlanılırdı.

Örneğin, “ayak” resmi, aynı zamanda “yürümek” anlamına da geliyordu. Aynı özellik öteki hiyeroglif yazılarında da görülür. Mısır hiyeroglifleri önceleri büyük taş anıtlara yazılırdı. Daha sonraları küçük taşlara da yazılmaya başlandı. Ancak en yaygın olarak papirüs adı verilen sıkıştırılmış kamış tabakalara yazıldı. Ucunu sivrileştirdikleri bir kamışı boyalara batırarak yazıyorlardı. Taşlara yazılan şekilleri papirüse yazmakta zorluklar çıkınca, şekiller gittikçe basitleşti ve kısaldı. Böylece yeni bir yazı türü ortaya çıktı. Bu yazıya “hiyeratik yazı” adı verildi.Hiyeratik yazı zaman içinde daha da sadeleşerek yeni bir yazı türü gelişti.

Advertisement
Demotik Yazı

Demotik denen bu yazıyla halk kitlelerine inme olanağı doğdu. Mısır hiyerogliflerini 1822’de Fransız dilbilimcisi Jean Françoise Champollion çözdü. Napolyon’un 1799’da Mısır’ a yaptığı sefer sırasında askerlerin Rosetta’da buldukları ve adından dolayı “Rosetta Taşı” adı verilen yazıtı inceleyen Champollion, Mısır hiyeroglifi, demotik ve Eski Yunanca gibi üç dilden oluşan metni çözmeyi başardı. Bu çözümden hareketle öteki Mısır hiyeroglif yazıtları da kolayca okundu.

Hitit imparatorluk döneminde kullanılmış olmakla birlikte yoğun olarak Geç Hitit Kent Devletleri döneminde kullanılan Hitit hiyeroglifleri, dikili taşlara mimarlık parçalarına ve heykellere de yazılıyordu. Bu hiyeroglifler, Adana’ nın Kadirli İlçesi’nin Karatepe mevkiinde bulunan çift dilli (Hititçe-Fenikece) yazıtlar sayesinde çözüldü. Hiyeroglif yazısını kullanan bir başka topluluk olan Kuzey Amerika’daki Mayalar’ın yazısı ise ancak 1986’da çözülebildi.


Leave A Reply