Advertisement
Hoş ne anlama gelir? Hoş kelimesinin terimler sözlüklerindeki anlamı, deyimler ve birleşik kelimelerin anlamları nedir?
1. Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren
“Gelmiş o yaylanın baharı / Öter bülbüller hoştur avazı” – Âşık Veysel
2. Bununla birlikte
“Hoş, benim de evlenmeye pek niyetim yok ya.” – H. E. Adıvar
3. Beğenilen, duyguları okşayan bir biçimde
“Gelmiş o yaylanın baharı / Öter bülbüller hoştur avazı” – Âşık Veysel
2. Bununla birlikte
“Hoş, benim de evlenmeye pek niyetim yok ya.” – H. E. Adıvar
3. Beğenilen, duyguları okşayan bir biçimde
“hoş geldiniz” sözüne verilen karşılık
birine iyi ve sevecenlikle davranmak
beğenilmek, bir kişiden veya bir şeyden hoşlanmak
gelen kişiye söylenen selamlama sözü
gücenilecek veya karşılık gelinecek bir davranışı hoşgörü ile karşılamak, anlayışla karşılamak, kusur saymamak
“Bu hareketi pek hoş görmeyen Şems de onun böyle sellemehüsselam girip çıkmaması için biraz ağırca sözler söylemişti.” – A. H. Çelebi
“Bu hareketi pek hoş görmeyen Şems de onun böyle sellemehüsselam girip çıkmaması için biraz ağırca sözler söylemişti.” – A. H. Çelebi
beğenmek
“Zamanları yararak hatta zamanı geriye doğru sürerek kendisini bulmam hoşuna gitmişti.” – A. Kabaklı
“Zamanları yararak hatta zamanı geriye doğru sürerek kendisini bulmam hoşuna gitmişti.” – A. Kabaklı
Çiçekleri, dalları ıspanak gibi pişirilen bir yıllık otsu bir bitki, tilkikuyruğu (Amaranthus lividus)
1. Tadı şekerli ve az ekşi olan
“Mayhoş bir şerbet.”
2. Bozulmuş veya bozulmaya yüz tutmuş olan (dostluk ilişkisi)
“Bugünlerde aramız mayhoş bir durum aldı.”
“Mayhoş bir şerbet.”
2. Bozulmuş veya bozulmaya yüz tutmuş olan (dostluk ilişkisi)
“Bugünlerde aramız mayhoş bir durum aldı.”
Yapılmış bir iyilikten, yardımdan söz edilirken buna pişman olunmadığını anlatmak için söylenen helalühoş olsun cümlesinde geçen bir söz
Bitki özlerinden veya yağlarından elde edilen koku, aroma
Her şeyi anlayışla karşılayarak olabildiği kadar hoş görme durumu, müsamaha, tolerans
“Pek az kimseye göstermiş olduğu bir hoşgörüden yararlandım.” – A. Ş. Hisar
“Pek az kimseye göstermiş olduğu bir hoşgörüden yararlandım.” – A. Ş. Hisar
Tuhaf bir biçimde olan, garip
“Sen çoktan beri bana karşı bir hoştun.” – Y. K. Karaosmanoğlu
“Sen çoktan beri bana karşı bir hoştun.” – Y. K. Karaosmanoğlu
Güzel ve tatlı konuşan (kimse)
“Pekâlâ sevimli, nazik, terbiyeli, hoşsohbet bir çocuktu.” – R. N. Güntekin
“Pekâlâ sevimli, nazik, terbiyeli, hoşsohbet bir çocuktu.” – R. N. Güntekin
Hatır sormak amacıyla söylenen ilk sözler
“Konaktaki hoşbeş merasimi de yerine getirildi.” – P. Safa
“Konaktaki hoşbeş merasimi de yerine getirildi.” – P. Safa
1. Kuru yemiş
2. Kuru yemiş satılan yer
2. Kuru yemiş satılan yer
