Advertisement
Hoşgörüyü anlatan, hoşgörü ile ilgili atasözleri ve deyimler nelerdir? Hoşgörü konulu atasözlerinin ve deyimlerin anlamları, açıklamaları
Hoşgörü İle İlgili Atasözleri ve Anlamları
- *** ” ahbap kusuruna bakan ahbapsız kalır”
dostların ufak tefek kusurlarına bakmamak gerekir. - *** “bu kadar kusur kadı kızında da bulunur”
üzerinde durulmaya değmeyecek kadar küçük bir kusurdur. - *** “her güzelin bir kusuru vardır”
her iyi şeyin hoşa gitmeyen bir yönü, her güzelin kusurlu bir tarafı vardır. - *** “kusursuz dost arayan dostsuz kalır”
kusursuz kişi olmadığından, kendisine kusursuz bir dost arayan kimse aradığını bulamaz, dostsuz kalır. - *** “damdan düşen damdan düşenin hâlinden (hâlini) bilir”
iyi bir durumdayken kötü duruma düşen kimse, başına aynı durum gelen kimsenin derdini iyi anlar. - *** ” vardığın yer körse, sen de bir gözünü kapa”
girdiğin çevrede rahat etmek istiyorsan sana ters gelse bile çevrene uyum sağlamalısın. - *** “kul kullanan, bir gözünü kör, bir kulağını sağır etmeli”
işçi çalıştıran kimse, işin aksamaması için işçinin yaptığı yanlışları her zaman görmemeli, söylediği uygunsuz sözleri işitmemelidir. - *** ” insan beşer, kuldur şaşar”
kişinin zaman zaman şaşırmasını, yanılmasını hoş görmek gerekir. - *** “dikensiz gül olmaz”
iyi veya güzel olan her şeyin az çok sıkıntı veren bir yanı da bulunur. - *** ” sür git dememişler, gör geç demişler”
beğenmediğiniz durumu, sürüp giden bir anlaşmazlık konusu yapmayınız, hoş görüp kabul ediniz.
Hoşgörü İle İlgili Deyimler
- ***affınıza sığınarak
“hoşgörünüze güvenerek” anlamında kullanılan bir nezaket sözü: “Affınıza sığınarak malumatınızı da madamdan aldım.” -A. Ümit. - ***anlayış göstermek
istenilen veya söylenilen bir şeyi hoşgörüyle karşılamak: “Yaşamı her yönden yalnızlığa yaslanmış olan bu kadına tek çocuğun bile anlayış gösterdiğini sanmam.” -A. Kutlu. - ***bile bile lades
1) kötü bir durumu öyle gerektiği için kabullenmiş görünme, bilerek aldanmış görünme: “Benimki bir yapı meselesi. Ben böyleyim. Benimki bile bile lades. Aldırmıyorum, hoşgörümü kullanıyorum.” -N. Meriç. 2) sonucun kötü olacağını bilse bile bir işe girme. - ***(birinin) adaletine sığınmak
birinden anlayış, hoşgörü, yakınlık beklemek. - ***geniş karşılamak
hoşgörü ile değerlendirmek: “Bu vahim skandalı, bu mahdut dışarlık çocuğu niçin bu kadar geniş karşılıyordu?” -R. N. Güntekin. - ***hoş görmek (karşılamak)
gücenilecek veya karşılık gelinecek bir davranışı hoşgörü ile karşılamak, anlayışla karşılamak, kusur saymamak: “Bu hareketi pek hoş görmeyen Şems de onun böyle sellemehüsselam girip çıkmaması için biraz ağırca sözler söylemişti.” -A. H. Çelebi. - ***insaflı çıkmak
anlayışlı, hoşgörülü olduğu belli olmak: “Gelinin babası insaflı çıktı da verdi Gülizar’ı bizim oğlana.” -M. İzgü. - ***korunma görmek
anlayış veya hoşgörü ile karşılanmak: “Hiçbir düşünce ve mülahazanın … Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği…” -Anayasa. - ***kusur bulmak
1) bir şeyin özrünü görmek; 2) gereğinden çok titiz ve hoşgörüsüz davranmak: “Nesine itiraz ederseniz ediniz, boyun bağına, pantolonun ütüsüne kusur bulamazsınız.” -H. E. Adıvar. - ***yiğitlik sende kalsın
özveri, hoşgörü ve ılımlılık öğütleyen söz.