Hoşgörü İle İlgili Atasözleri, Deyimler, Anlamları, Açıklamaları, Hoşgörü Geçen

0
Advertisement

Hoşgörüyü anlatan, hoşgörü ile ilgili atasözleri ve deyimler nelerdir? Hoşgörü konulu atasözlerinin ve deyimlerin anlamları, açıklamaları

Hoşgörü İle İlgili Atasözleri

Hoşgörü İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

  • *** ” ahbap kusuruna bakan ahbapsız kalır”
    dostların ufak tefek kusurlarına bakmamak gerekir.
  • *** “bu kadar kusur kadı kızında da bulunur”
    üzerinde durulmaya değmeyecek kadar küçük bir kusurdur.
  • *** “her güzelin bir kusuru vardır”
    her iyi şeyin hoşa gitmeyen bir yönü, her güzelin kusurlu bir tarafı vardır.
  • *** “kusursuz dost arayan dostsuz kalır”
    kusursuz kişi olmadığından, kendisine kusursuz bir dost arayan kimse aradığını bulamaz, dostsuz kalır.
  • *** “damdan düşen damdan düşenin hâlinden (hâlini) bilir”
    iyi bir durumdayken kötü duruma düşen kimse, başına aynı durum gelen kimsenin derdini iyi anlar.
  • *** ” vardığın yer körse, sen de bir gözünü kapa”
    girdiğin çevrede rahat etmek istiyorsan sana ters gelse bile çevrene uyum sağlamalısın.
  • *** “kul kullanan, bir gözünü kör, bir kulağını sağır etmeli”
    işçi çalıştıran kimse, işin aksamaması için işçinin yaptığı yanlışları her zaman görmemeli, söylediği uygunsuz sözleri işitmemelidir.
  • *** ” insan beşer, kuldur şaşar”
    kişinin zaman zaman şaşırmasını, yanılmasını hoş görmek gerekir.
  • *** “dikensiz gül olmaz”
    iyi veya güzel olan her şeyin az çok sıkıntı veren bir yanı da bulunur.
  • *** ” sür git dememişler, gör geç demişler”
    beğenmediğiniz durumu, sürüp giden bir anlaşmazlık konusu yapmayınız, hoş görüp kabul ediniz.

Hoşgörü İle İlgili Deyimler

Hoşgörü İle İlgili Deyimler

  • ***affınıza sığınarak
    “hoşgörünüze güvenerek” anlamında kullanılan bir nezaket sözü: “Affınıza sığınarak malumatınızı da madamdan aldım.” -A. Ümit.
  • ***anlayış göstermek
    istenilen veya söylenilen bir şeyi hoşgörüyle karşılamak: “Yaşamı her yönden yalnızlığa yaslanmış olan bu kadına tek çocuğun bile anlayış gösterdiğini sanmam.” -A. Kutlu.
  • ***bile bile lades
    1) kötü bir durumu öyle gerektiği için kabullenmiş görünme, bilerek aldanmış görünme: “Benimki bir yapı meselesi. Ben böyleyim. Benimki bile bile lades. Aldırmıyorum, hoşgörümü kullanıyorum.” -N. Meriç. 2) sonucun kötü olacağını bilse bile bir işe girme.
  • ***(birinin) adaletine sığınmak
    birinden anlayış, hoşgörü, yakınlık beklemek.
  • ***geniş karşılamak
    hoşgörü ile değerlendirmek: “Bu vahim skandalı, bu mahdut dışarlık çocuğu niçin bu kadar geniş karşılıyordu?” -R. N. Güntekin.
  • ***hoş görmek (karşılamak)
    gücenilecek veya karşılık gelinecek bir davranışı hoşgörü ile karşılamak, anlayışla karşılamak, kusur saymamak: “Bu hareketi pek hoş görmeyen Şems de onun böyle sellemehüsselam girip çıkmaması için biraz ağırca sözler söylemişti.” -A. H. Çelebi.
  • ***insaflı çıkmak
    anlayışlı, hoşgörülü olduğu belli olmak: “Gelinin babası insaflı çıktı da verdi Gülizar’ı bizim oğlana.” -M. İzgü.
  • ***korunma görmek
    anlayış veya hoşgörü ile karşılanmak: “Hiçbir düşünce ve mülahazanın … Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği…” -Anayasa.
  • ***kusur bulmak
    1) bir şeyin özrünü görmek; 2) gereğinden çok titiz ve hoşgörüsüz davranmak: “Nesine itiraz ederseniz ediniz, boyun bağına, pantolonun ütüsüne kusur bulamazsınız.” -H. E. Adıvar.
  • ***yiğitlik sende kalsın
    özveri, hoşgörü ve ılımlılık öğütleyen söz.


Leave A Reply