Hücre Çekirdeği Nerede Bulunur? Yapısı, Özellikleri, Görevleri ve Bölümleri

0
Advertisement

Hücre çekirdeği nedir, nerede bulunur? Hücre çekirdeği hangi kısımlardan oluşur ve hücre çekirdeğinde bulunan organeller nelerdir?

Hücre Çekirdeğinin özellikleri

Hücre Çekirdeği Hakkında Bilgi

Canlıların yapı taşı olan hücrelerin sitoplazması içindeki en önemli yapıdır. Nukleus adı da verilir. Çekirdekler hücrelerin denetim merkezleridir. Hem hücredeki kimyasal tepkimeleri hem de hücrenin bölünmesini bir başka deyişle çoğalmasını denetler. Canlı hücrelerde çekirdek, ışığı sitoplazmaya oranla daha fazla kırdığı için genellikle hücrenin merkezinde parlak bir küre biçiminde görülür. Bakteri ve benzeri canlılarda belirgin bir çekirdek yapısı görmek olası değildir. Ancak bunlarda yapılan incelemeler, çekirdek içeriğinin olduğunu yalnızca çekirdek zarının bulunmadığını göstermiştir. Gelişmiş canlıların bir bölümünün kimi hücrelerinde ise hiç çekirdek bulunmaz. Bunların en belirgin örneği memelilerin alyuvar (eritrosit) hücreleridir.

Çekirdeğin biçimi bulunduğu hücreye göre değişebilir. Genelde küresel, kübik ve çok yüzlü hücrelerde çekirdek küre biçiminde; prizmatik ve mekik biçimindeki hücrelerde elipsoid; yassı hücrelerde ise yassı olur. Düzensiz çekirdek taşıyan hücreler de vardır, insan akyuvar (lökoait) hücreleri bunlara örnek gösterilebilir. İnsan akyuvar hücreleri kendi içlerindeki çekirdek biçimine göre değişik adlar alırlar.

Bunların çekirdek biçimlerine bakılarak tanınmaları ve sayılarak yüzdelerinin saptanması birçok hastalığın tanısında önemli ipucudur. Çekirdeklerin biçimleri bazen etkin, bazen de edilgen olarak değişebilir. Çekirdeklerin büyüklükleri ayrı doku ve hücrelerde çok değişiktir. Çekirdek büyüklüğü 1-600 mikron metre arasında değişir. Genellikle en büyük çekirdekli hücreler olgun yumurta hücreleridir. Hücrelerin büyük bölümü tek çekirdeklidir. Kimi hücreler iki ya da daha fazla çekirdek içerebilirler (yetişkin ve yaşlı insanların karaciğer hücreleri ve kıkırdak hücrelerinde olduğu gibi). Çekirdeğin birden fazla olmasının nedeni hücre bölünmesi sırasında çekirdek bölünmesi gerçekleştikten sonra onu bir sitoplazma bölünmesinin izlememesidir.

Çekirdeklerin hücre içindeki yerleri sabit değildir.

Embriyonik hücrelerde hücrenin merkezinde olmalarına karşın, hücre ayrımlaşmasının ilerleyen evrelerinde yeni biçimler aldıklarından, hücrenin cinsine göre o hücrelerin bir bölgesine yerleşirler. Kimi bitkisel dokularda da orta bölüm çok büyük bir koful tarafından (vakuol) doldurulduğundan çekirdek sitoplazmayla birlikte hücre zarının hemen altına çekilmiştir. Çekirdeklerin kimyasal bileşimleri incelendiğinde şu maddeler görülür; %50-% 80 su, % 50-% 20 kuru madde.

Advertisement

Kuru ağırlığın; % 79’u protein, % 19’u DNA (Deoksiribonükleik Asit), % 2’si RNA (Ribonükleik Asit) ve öteki maddelerdir. Bu maddeler içinde en önemlisi DNA’dır. DNA proteinle birlikte canlıların kalıtım şifrelerini üzerinde taşıyıp bir kuşaktan öteki kuşağa o canlı türünün özelliklerini taşıyan kromozomları oluşturur. DNA molekülü nükleotidlerin (baz+beş karbonlu şeker+fosfat) birleşmesinden oluşmuştur.

Bir tek kromozomun üzerinde 10 bine yakın nükleotid bulunabilir. Çekirdeklerin içindeki DNA içerikleri her canlı türü için sabittir. Çekirdekteki RNA ise daha çok haberci RNA tipindedir. Görevi çekirdekteki yönetici molekül DNA‘dan aldığı protein senteziyle ilgili şifreli buyruğu protein sentezinin yapıldığı yerler olan sitoplazmadaki ribozomlara getirmektir. Çekirdek mikroskopta yapısal olarak incelendiğinde dışında Karyoteka adı verilen çekirdek zarı görülür. Bu zarı ışık mikroskobuyla görme olasıdır.

Zarın elektron mikroskobik yapısı oldukça karışıktır.

Çekirdek zarı sitoplazma ile çekirdeğin ilişkisini sağlamak amacıyla delikli yapıdadır. Çekirdek zarının iç bölümünde karyolenf adı verilen çekirdek sıvısı bölümü yer alır. Karyolenf; yapışkan ve homojen görünüşlü bir sıvıdır. Çekirdek sıvısı içinde birçok hücrede bir, kimilerindeyse birden fazla sayıda çekirdekçik nukleolus adı verilen parlak, yuvarlak, küçük cisimcikler görülür.

Hücre bölünmesi sırasında çekirdek zarında ve çekirdekte çok büyük değişmeler saptanır. Hücre bölünmesi öncesi (interfaz) çekirdeğin içindeki çekirdekçik ve küçük kimi ipliksi yapılara (kromatin) rastlanmasına karşın bölünmenin ilerleyen evrelerinde yoğun ipliksi bir yapı göze çarpar (profaz). Giderek bu karışık yumak biçimindeki ipliksi yapı kalınlaşır ve boyu kısalır.

Daha sonra en kalın biçimlerini alırlar. Bu yapılar yukarıda sözü edilen kromozomlardır. Bu evrede bunların sayısını saptamak olasıdır ve her canlı türü için o türe özgü bir sayı ortaya çıkar. Örneğin tüm normal insanlarda kromozom sayıldığında 23’ü anneden, 23’ü babadan gelen 46 kromozom bulunur. Hücre bölünmesinin daha sonraki evrelerinde çekirdek zarı ortadan kaybolduğundan çekirdek gereci tümüyle sitoplazmaya geçer, çekirdekçik kaybolur. Çekirdek zarının yeniden belirgin duruma gelmesi ancak hücre bölünmesinin telofaz evresinden sonra hücrenin iki kutbuna çekilen kromozomların çevresinde oluşur. Ayrıca daha sonra çekirdeğin içinde yeniden çekirdekçiklerin sentezlenip görünür duruma geldiği saptanır.

çekirdekçik

Kaynak: commons.wikimedia.org

Çekirdekçik Hakkında Bilgi

Çekirdekçik hücrede çekirdeğin içinde toparlağımsı, yoğun, sınırları belirgin, parlak noktacıklar biçiminde görülen cisimcikler Nukleolus adını alır. İlk kez Fontana tarafından (1781) yılanbalığı hücrelerinde tanımlandı. Canlıların çoğunda çekirdekçik bulunmakla birlikte bakterilerde farklılaşmamış embriyolaşmamış embriyo hücrelerinde, spermatozoonda çekirdekçik bulunmaz.

Advertisement

Çekirdekçikler genellikle çekirdeğin (nukleus) ortasında yer alır. Çekirdekçiğin çekirdek içinde zaman zaman yer değiştirdiği incelenmiştir. Etrafında çekirdeğin öteki bölümlerine karşı kendisini ayıran bir zar yoktur. Çekirdekçiğin büyüklüğü ile hücrenin sentez etkinlikleri arasında doğru orantı vardır. Örneğin sperm hücreleri ve kas hücreleri gibi çok az protein sentezi yapılan hücrelerde çekirdekçik ya çok küçüktür ya da hiç bulunmaz. Tersine sinir hücreleri, iç salgı bezi (endokrin) hücreleri gibi fazla protein sentezi yapan hücrelerde çekirdekçik iri ya da sayıca fazladır. Çekirdekçik bazik boyalarla kuvvetle boyanır.

Kimyasal içeriği incelendiğinde % 5 oranında RNA (Ribonükleik asit) olduğu görülür. Bitki hücrelerinin çekirdekçiklerinde RNA oranı daha fazladır, yaklaşık % 10-20 kadar. Çekirdekçikte en fazla bulunan madde proteindir. Proteinler çekirdekçiğin kuru ağırlığının % 70-% 92’sini oluştururlar. Başlıca proteinleri fosfoprotein tipindedir. Ayrıca, günümüzde çekirdekçiğin içinde DNA’nın (Deoksiribonükleik asit) varlığı da kanıtlanmıştır. Canlılarda çekirdekçik sayısı değişkendir. Genellikle hücrelerde bir ya da iki, seyrek olarak da çok sayıda çekirdekçik bulunur. îkiyaşayışlıların yumurtalarının gelişmesi sırasında çekirdekte 1.000’e yakın çekirdekçiğe rastlanır.

Hücrelerde çekirdekçiğin görevlerinden birinin sitoplazmadaki protein sentez merkezleri olan ribozomların yapımı olduğu ileri sürülür. Özellikle ribozomların yapısındaki ribosomal RNA’yı yaptığı bilinmektedir. Çekirdekçikler hücre bölünmesinin başlangıcında yavaş yavaş küçülüp kaybolur. Bölünmenin sonunda yani telofaz evresinde yeniden belirgin duruma gelirler.


Leave A Reply