Hüseyin Rahmi Gürpınar Kimdir? Hayatı, Eserleri Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Hüseyin Rahmi Gürpınar’nın hayatı, kitapları, biyografisi. Hüseyin Rahmi Gürpınar kimdir, eserleri nelerdir, detaylı bilgi.

Hüseyin Rahmi Gürpınar

Hüseyin Rahmi Gürpınar

Hüseyin Rahmi Gürpınar tanınmış ve sevilen romancılarımızdandır. İstanbul’ da 17 Ağustos 1864 tarihinde doğdu. Mahmudiye Rüştiyesi’nde ve Mülkiye Mektebi (Siyasal Bilgiler Fakültesi) n de okudu. Özel öğretmenlerden Fransızca öğrendi. Çocukluğunda sağlığı pek sağlam değildi. Bundan dolayı evlenemedi. Heybeliada’daki evinde yaşadı.

İlk uzun hikayesi veya romanı olan «Ayna (Şık)» adlı eseri, Ahmet Mithat Efendi’nin önayak olması ile 1888’de yayınlandı.

«İkdam» gazetesi çıkmaya başlayınca 1896’da oraya geçti. Edebiyatta gerçekçilik (realizm) taraflısı olarak tanındı. Bu yüzden de, ileride ikide bir mahkemelere sürükleneceği açık sahneleri olan romanlar yazdı. Şöhretini hazırlayan ilk eser, o zamanın acıklı romanları ile ünlü olmuş Vecihi’ye benzer bir şey yazıp yazamayacağı üzerindeki bir iddia sonunda yazdığı “İffet” romanıdır (1897).

Ertesi yıl, asıl şöhretini sağlayan «Mürebbiye» yayınlanmıştır. Bu romanda, Hüseyin Rahmi, ahlakçı ve cemiyetçi görünerek, bizde o zamanlar yerleşmeye başlamış olan, çocuğunu yabancı mürebbiyelere emanet etmenin kötülüklerini göstermek istiyordu. Bu eser, aynı zamanda filme çekilmiş ilk telif romandır. 1918’de Malul Gaziler Cemiyeti stüdyolarında aktör Fehim Efendi’nin delaletiyle filme çekilmiş, ama Fransa büyükelçiliği, oyunda kepaze edilen kadının Fransız olmasını ileri sürerek yıllarca filmin oynatılmasını engellemiştir.

Hüseyin Rahmi’nin «Metrös», «Nimetşinas», «Tesadüf» gibi nispeten derli toplu romanları bu sırada yazılmıştır. 1908’den sonra memurluğu bıraktı, «Boşboğaz» adı ile bir mizah gazetesi çıkardı. Bir yandan da eser yazmaya devam ediyordu. Tiyatroyla da ilgilendi. Darülbedayi (Şehir Tiyatrosu) kurulduğu sıralarda (1914) teşkil edilen edebi heyette o da vardı. Aktör Kemal Küçük’ün ısrarı ile «Kadın Erkekleşince…» diye bir de komedi yazmıştı.

Advertisement

Hüseyin Rahmi Gürpınar, beşinci devre T.B.M.M’ne Kütahya milletvekili olarak girdi. Bir müddet sonra siyasetten çekilip gene kendini yazı hayatına verdi. Eserlerinin geliriyle geçinen sayılı yazarlardandı. Elli yılını geçirmiş yazarlar için tertiplenen jübileye de katıldıktan sonra yaşlılık ve yalnızlık içinde Heybeli’de öldü, oraya gömüldü. Ölüm tarihi 8 Mart 1944’tür.

54 telif eserle pek çok çeviri bırakmıştır. Romancı olarak Hüseyin Rahmi Gürpınar, daha çok, halkı düşünür. Ahmet Mithat’ın geleneğine bağlıdır. Romanlarında birlik ve bütünlük sağlam değildir. Dili bazen çok sade, bazen de karışıktır. Olayın akıcılığını durdurarak felsefe açıklamaları yapmayı sever. Bununla beraber, bütün eserlerinde sert bir toplum eleştirisi, kuvvetli bir mizah dehası görülür.

Gürpınar’ın eserleri şunlardır:

Romanlar.

Şık ( 1888); İffet (1896); Mutallâka (1897); Mürebbiye (1898); Bir Muadele-i Sevda (1898); Metres (1900); Tesadüf (1901), Nimetşinas (1902); Şıpsevdi (1909); Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç (1910); Hakka Sığındık (1919); Sevda Peşinde (1912); Gulyabani (1912); Kadınlar Vaizi (1920); Tebessüm-i Elem ( 1922); Son Arzu (1923); Efsuncu Baba (1924); Billur Kalb (1926); Mezarından Kalkan Şehit (1928); Kokotlar Mektebi ( 1928); Ben Deli miyim? (1929); Cehennemlik (1924); Gadı (1914); Toraman (1919); Meyhanede Hanımlar (1925); Tutuşmuş Gönüller (1926); Kaynanam Nasıl Kudurdu (1927); Eşkıya İninde (1935); Utanmaz Adam (1934); Şeytan İşi (1933); Muhabbet Tılsımı (1928); Tünelden İlk Çıkış (1934); İki Hödüğün Seyahati (1933); Gönül Ticareti (1939).

Çevirileri.

113 Numaralı Cüzdan (Emile Gaboriau’dan), Bir Kadının İntikamı (Emile Gaboriau’dan); Biçare Bakkal (Paul de Kock’tan); Frecleric ile Branaret (Alfred Musset’den).

Ayrıca Hüseyin Rahmi Gürpınar eserleri, hayatı ve edebi kişiliği hakkında onlarca eser yayınlanmıştır.

Kaynak 2

Hüseyin Rahmi Gürpınar

Advertisement

HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR (1864 – 1944)

İstanbul’da doğdu. Anne annesinin eski İstanbul evlerinin tipik bir örneği olan konağında büyüdü. Mahmudiye Rüştiyesinde okudu. 1878’de Mülkiyeye girdiyse de hastalığı nedeniyle öğrenimini yarım bıraktı. Yaşamını yazılarıyla kazandı. Bir ara Kütahya milletvekili oldu.

Hüseyin Rahmi, mahalle aralarındaki kadın kavgalarını, gelin kaynana geçimsizliklerini, konak yaşamını, gizli kadın erkek ilişkilerini, batıl inançları, yüzeyde kalan batılılaşma heveslerini konu edinen romanlarıyla tanındı. Romanlarında daima gözlemden yola çıkan yazar, eski İstanbul’un günlük yaşamını okuyucuya yansıttı. Genellikle halk arasından seçtiği kişilerin konuşmalarını başarılı bir biçimde canlandırdı.

Hüseyin Rahmi, bu yönüyle edebiyatımızda realizmin ve natüralizmin önemli temsilcilerinden sayılmaktadır. Güldürücü üslubu ve deyimlerini ustalıkla kullanmasıyla Ahmet Mithat geleneğini sürdürmüştür. Dilinin de yalın olması onun geniş kitlelerce sevilerek okunmasını sağlamıştır. Hüseyin Rahmi yaşadığı dönemi günümüze ustalıkla taşıyan popüler yazarlarımızdan biridir.

Özellikle romanlarında çok yalın bir dil kullanan Hüseyin Rahmi Gürpınar, her dönemde, eserlerini okuyacak az veya çok okuyucu kitlesi bulmuştur.

Başlıca eserleri:

Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç (1912), Gulyabani (1912), Cadı (1912), Hakka Sığındık (1919), Toraman (1919), Son Arzu (1922), Cehennemlik (1924), Meyhanede Hanımlar (1924), Billur Kalb (1926), Şeytan İşi (1933), Kesik Baş (1924), Gönül Bir Yeldeğirmenidir, Sevda Öğütür (1943). Ayrıca 7 öykü kitabı, iki oyunu vardır. Ölümünden sonra altı romanı daha basıldı.


Leave A Reply