İ harfi, Türkçede bulunan İ harfi ile başlayan eş anlamlı sözcükler, kelimeler listesi ve anlamları. İ Harfi İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
İ Harfi İle Başlayan Eş Anlamlı Kelimeler
iade: geri verme,
iane: yardım,
ibadet: tapınma,
iblis: 1. şeytan. 2. kötü, düzenci.
ibret: öğreti, örnek, ders.
icabet: uyma, kabul,
icap: gerek, gereklik,
icar: kira.
icat: yaratma, bulma,
icazet: izin, müsaade,
icraat: iş, işler,
iç: dahil,
iç açıcı: ferah,
içbükey: konkav,
içerik: muhteva,
içkili: sarhoş.
için için: gizli gizli, yavaş yavaş,
içli: duygulu.
içli dışlı: senli benli, teklifsiz.
içten: samimi,
içtima: toplanma,
içtimai: toplumsal, sosyal.
idam: öldürme,
idare: yönetim,
idareci: yönetici,
idareli: tutumlu,
iddia: sav.
ideal: 1. ülkü, amaç, gaye. 2.mükemmel,
idman: jimnastik,
idrak: anlayış, erişme, algı.
ifade: anlatım,
iffet: namus, ırz, şeref,
iflâh: kurtuluş, onma.
iflas: batma.
iftihar: övünç, övünme, kıvanç,
iğrenç: iğrendirici.
ihanet: hainlik, hıyanet,
ihbar: bildirme, duyurma, haber verme,
ihlâl: bozma.
ihmal: boşalma, savsaklama,
ihracat: dış satım,
ihraç etmek: çıkarmak,
ihsan: 1. lütuf. 2. inayet. 3. bağışlama.
ihtar: hatırlatma, uyarma,
ihtilâf: ayrılık,
ihtimam: özen.
ihtiram: saygı,
ihtiras: tutku, arzu.
ihtişam: görkem, haşmet,
ihtiva: kapsama,
ihtiyaç: gereksinim,
ihtiyar: yaşlı,
ihtiyari: serbest,
ihtiyarlamak: yaşlanmak,
ikamet: oturma, eğleşme,
ikametgâh: konut,
ikaz: uyarma,
ikilik: anlaşmazlık,
ikircim: tereddüt,
ikmal: bütünleme, tümleme.
ikna: inandırma, kandırma,
ikrah: iğrenme,
ikrar etmek: kabul etmek, söylemek,
iktidar: güç.
iktisat: tutum, ekonomi,
iktisatçı: ekonomist,
il: vilâyet.
ilâç: deva, çare, merhem.
İlâh: Tanrı.
İlahi: Tanrısal,
ilân: duyuru.
ilâve: ek.
ilçe: kaza.
ilelebet: ebediyen, sonsuza dek.
ilenme: beddua, lânet, intizar,
ileri gelen: eşraf,
ileride: gelecekte,
iletmek: götürmek, ulaştırmak,
ilgi: alâka,
ilginç: enteresan,
ilgisiz: kayıtsız, yabancı, aldırışsız, vurdum duymaz, alâkasız,
ilham: esin.
ilinti: ilgi.
ilişkin: ait.
iliştirmek: asmak,
ilk: birinci, evvelki, önceki, evvel,
ilkbahar: nevbahar.
ilke: prensip, kural, yöntem,
ilkel: gayrimedeni, iptidai,
ilkin: önce, başta,
illet: hastalık,
iltica: sığınma,
iltifat: ilgilenme,
iltimas: kayırma,
im: işaret, belirti, iz.
ima: üstü kapalı, anlamlı, belirsiz,
imal: yapım,
imalâthane: yapımevi,
imar: bayındırlık,
imge: hayal,
imha etmek: yok etmek,
imik: boğaz, gırtlak,
imkân: olanak,
imrenme: gıpta,
imtihan: sınav,
imtiyaz: ayrıcalıklı,
inanca: teminat,
inanç: itikat.
inanma: aklı yatma, kanma,
inayet: lütuf, iyilik, yardım,
ince: duygulu, kibar, nazik,
incelmek: 1. zayıflamak. 2.kibarlaşmak,
indirimli: ucuz, tenzilâtlı,
inkılâp: devrim,
inkisar: ilenme, beddua,
insaf: 1. adalet. 2. insanlık.3. merhamet,
insan: 1. can, fert. 2. kişi. 3.birey. 4. fert. 5. adam.
insancıl: cana yakın,
intizam: düzen.
intizar: 1. ilenme. 2. bekleme, gözleme,
ipsiz: serseri,
iptilâ: düşkünlük,
ipucu: belirti, delil,
irade: isteme, buyruk,
irdelemek: tetkik,
irfan: bilgi,
iri: büyük,
irin: cerahat,
irtibat: ilgi, bağlantı,
irtifa: yükseklik,
isabet: yerindelik, yanılmazlık.
isabetli: uygun, yerinde,
ishal: sürgün,
isim: ad.
iskân: yurtlanma, yerleşme.
ismet: namus.
ispat: kanıt.
israf etmek: harcamak.
istek: arzu.
istemek: dilemek.
isteyerek: bile bile.
istibdat: baskı.
istidat: yetenek, kabiliyet.
istif: yığma.
istifade: yararlanma, faydalanma.
istifham: soru.
istifrağ: kusma,
istihkak: hak.
istikamet: yön.
istikbal: gelecek, âti.
istiklâl: bağımsızlık,
istikrar: düzen,
istikraz: borç.
istilâ: bürünme, basma, salgın.
istimlâk: kamulaştırma,
istirahat: dinlenmek,
istirham: yalvarma,
istismar: sömürme, yararlanma.
istisnai: özel, ayrık,
istişare: danışma,
isyan: ayaklanma,
iş: çalışma, görev, meslek,
işaret: 1. iz, belirti. 2. im.
işitmek: duymak,
işgüzar: becerikli,
işlem: muamele,
işleme: nakış,
işlev: fonksiyon, görev,
işlik: atölye,
işsiz: aylak, boş, avare.
iştahsız: boğazsız,
iştirak: katılma,
itaat: baş eğme.
ithalat: dış alım.
itham: suçlama,
itibar: saygınlık,
itikat: inanç, iman.
itimat: güven,
itina: özen.
itiraz: karşı durma,
itiyat: alışkanlık, huy.
ittifak: uyuşma, bağdaşma,
ittihat: birleşme,
ivedi: acele.
iyelik: mülkiyet, sahiplik,
iyi: mükemmel, eksiksiz,
iyicene: çokça,
izah: açıklama,
izdiham: 1. kalabalık. 2. sıkışma. 3. yığılma,
izdivaç: evlenme,
izin: müsaade, ruhsat,
izleme: takip etmek,
izlenim: intiba, izzet: büyüklük,
izzetinefis: onur.
EŞ ANLAMLI KELİMELER SÖZLÜĞÜ
A – B – C – Ç – D – E – F – G – H – I – İ – J – K – L – M – N – O – Ö – P – R – S – Ş – T – U – Ü – V – Y – Z