I. ve II. Dünya Savaşı Döneminde Ordular

0
Advertisement

I. ve II. Dünya Savaşı döneminde orduların durumu ne idi ve bu savaşların ordular üzerinde ne gibi etkileri olmuştur.

XX. yüzyılın başlarından beri bütün devletler ordularını geliştirmeye büyük önem vermeye başladılar. Almanya’nın 1870 Savaşı’nda Fransa’ya karşı gösterdiği başarı üzerine Alman orduları örnek olarak alındı. Almanya bütün yurttaşları, 20 yaşından başlayarak askere alıyor, askerliğini yapanları da yedeğe ayırıyordu.

I. Dünya Savaşı’ndan önce Almanya barış zamanındaki ordusunu 400.000’den 850.000’e çıkarmıştı. Fransa’nın kuvveti de daha aşağı değildi. Savaş patlayınca her iki ordunun da büyük bir hareket kabiliyeti olduğu görüldü. Her iki tarafın, toplamı 2.000.000’u bulan orduları 48 saat içinde hareket haline geçmişti. 5 gün içinde de 1.000.000 Alman, kendi sınırlarını geçerek, Belçika’ya girmiş bulunuyordu. Savaş topçuluğa da büyük yenilikler getirmişti. Eski orduların yerini tamamen yeni bir anlayışla düzenlenmiş, hareket kabiliyetleri fazla ordular almıştı. Öte yandan büyük zırhlı gemilerin, tankların, uçakların da savaşa katılması stratejik hareketlerde büyük değişikliklere yol açtı.

II. Dünya Savaşı’nda çarpışan orduların kuvveti artık milyonlarla ölçülüyordu. A.B.D. ordusunun toplamı, kuvvetinin zirvesine ulaştığı zaman, 11.000.000’u bulmuştu. Bunun 5 milyonu kara ordusunu, 3’er milyonu da hava ve deniz kuvvetlerini meydana getiriyordu. Rus ordusunun kara kuvvetleri ise 12.000.000 kişiydi; yalnız, hava ordusu ile donanmadaki kuvvetlerinin sayısı daha azdı.

Bu savaştaki ordular topçuluk, zırhlı birlikler ve nihayet uçak alanında da büyük yeniliklerle doluydu. Denizaltı gemileri, uçaklar, zırhlı birlikler orduların en önemli bir bölümü haline gelmiş bulunuyordu. Savaş sırasında geliştirilen V-l, V-2 silahları, en sonra da atom bombası o zamana kadar görülmemiş bir yenilik getirdi.

Modern Ordular

Advertisement

Atom bombasının, uzun menzilli güdümlü mermilerin geliştirilmesi II. Dünya Savaşı’n dan sonra askerlik alanında büyük değişikliklere yol açtı. Artık devletlerin tek tek kurduğu orduların yeni bir savaşta hiçbir önemi olmayacağı anlaşılmış, buna göre savunma için milletlerin askeri güçlerini birleştirme yoluna gidilmiştir. Birçok devletin kuvvetlerini bir araya getiren NATO bu ihtiyaçtan doğmuştur. Nükleer silâhların hızlı gelişmesi askerî plânlamada âdeta bir devrim yapmış, orduların eski savunma taktiği baştan aşağı değişmiştir.

Bugün orduların dayandıkları en büyük kuvvet, ileri bir teknik, baş döndürücü bir hızdır. Bütün dünya orduları bu son duruma göre kuruluşlarını ayarlamaktadır. Tekniğin, silâhların gelişmesi ordular için gerekli insan sayısının azalmasına yol açmıştır.


Leave A Reply