Musa bin Meymun (İbn Meymun) Kimdir? Endülüslü Yahudi Filozofun Hayatı ve Felsefesi

0
Advertisement

Musa bin Meymun (İbn Meymun) kimdir ve ne yapmıştır? Endülüslü Yahudi filozof, hukuk bilgini ve hekim İbn Meymun hayatı, biyografisi, felsefesi ve eserleri hakkında bilgi.

İbn Meymun, Arapça tam adı Ebu İmran Musa Bin Meymun Bin Ubedullah. (d. 30 Mart 1135, Kurtuba [Córdoba] – ö. 13 Aralık 1204, Mısır), Endülüslü Yahudi filozof, hukuk bilgini ve hekim. Ortaçağda Yahudiliğin en büyük düşünürüdür.

Yaşamı.

İbn Meymun Kurtubalı seçkin bir ailenin oğluydu. İlk eğitimini babasından aldı. Bakış açısının derinliği ve ilgi alanlarının genişliğiyle küçük yaşta öğretmenlerini etkiledi. Ama daha 13 yaşına basmadan savaşlar ve kıyımlarla yaşamı altüst oldu. Emeviler Endülüs’te (Andalucía) yaşayan herkese eksiksiz dinsel özgürlük tanımıştı. Ama bir süredir Akdeniz’de İslam topraklarını kasıp kavuran Berberi birliği Muvahhidlerin 1148’de Kurtuba’yı ele geçirmesinden sonra kentteki Yahudi cemaati İslamı benimsemek ya da kenti terk etmek seçenekleriyle karşı karşıya kaldı. Başkaları gibi Meymun ailesi de evlerinde gizlice Yahudi ibadetini sürdürürken, dışarıda olabildiğince İslamı benimsemiş gibi gözüktü. Ailesinin 11 yıl daha kaldığı Kurtuba’da İbn Meymun döneminin gözde bilim dallarının yanı sıra din eğitimini de sürdürdü.

Ama Kurtuba’daki ikili yaşamı sürdüremez duruma gelen Meymunlar yaklaşık 1159’da Fas’ın Fez kentine yerleşmek üzere oradan ayrıldılar.

Fez’in de Muvahhid egemenliği altında olmasına karşın, Meymunlar kentin yabancısı oldukları için inançlarını daha rahat gizleyebileceklerini umuyorlardı. İbn Meymun Fez’de kaldığı sürede haham metinleri ve Yunan felsefesi üzerinde bilgisini derinleştirdi, ayrıca hekimlik öğrendi. Ama 1165’te İbn Meymun’un öğretmenlerinden Rabbi Yehuda bin Şoşan Yahudi ibadetini sürdürdüğü için tutuklanarak idam edildi. Yaklaşan tehlike karşısında Meymun ailesi bu kez Filistin’e göç ettiyse de orada geçim olanağı bulamayınca birkaç ay sonra Mısır’a, Kahire yakınındaki Fustat’a taşındı. Burada Yahudiler özgürce ibadet edebiliyordu, ama daha önce İslamı benimsemiş bir Yahudinin yeniden eski dinine dönmesinin cezası ölümdü. İbn Meymun da bir ara İslamdan dönmekle suçlandıysa da, hiçbir zaman gerçekten Müslüman olmadığını kanıtlamayı başararak cezadan kurtuldu.

Mısır’da baskılardan kurtulmakla birlikte bu kez kişisel sorunlarla karşılaştı. Mısır’a yerleştikten kısa süre sonra babası öldü. Varlıklı bir mücevher tüccarı olan ve İbn Meymun’a da yardım eden kardeşi Davud bir deniz kazasında öldü, ailenin tüm serveti de kazada yok oldu. Tek başına ailenin geçimini sağlamak zorunda kalan İbn Meymun, o dönemde hahamlara ücret ödenmediği için hekimliğe başladı. Hekim olarak hızla ün kazandı, Salaheddin Eyyubi ile oğlu el-Efdal’ın saray hekimi oldu. Ayrıca saray dışında da hekimliği sürdürdü, devlet hastanesinde hekim arkadaşlarına konferanslar verdi. Bu arada Yahudi cemaatinin önderi durumuna geldi. Geç yaşta evlenen İbn Meymun’un oğlu Abraham da Yahudi bilginleri arasında seçkin bir yer kazandı.

Advertisement

Yapıtları.

İbn Meymun’un 16 yaşından önce Arapça kaleme aldığı ilk yapıtı Makale fi Sinaati’l-Mantık (İbranice adı Millot ha-Higgayori) (Mantık Terminolojisi Üzerine İnceleme) mantık ve metafizikte kullanılan çeşitli teknik terimleri konu alan bir incelemeydi. İlk yapıtları arasında, gene başlangıçta Arapça yazdığı Maamar haibur da (Takvim Üzerine Deneme) yer alıyordu.

İbn Meymun’un ilk büyük yapıtı 23 yaşında yazmaya başladığı Arapça Mişna (Yahudi sözlü şeriat derlemesi) yorumu Kitabü’s-Sirac’di. Arkeoloji, ilahiyat ve fen bilgisine sık sık başvurarak tek tek sözcük ve cümleleri açıkladığı yapıtın belki de en çarpıcı yönü Mişna’da değinilen genel felsefi sorunlarla ilgili bir dizi sunuştu. Bu denemelerden birinde, Yahudiliğin öğretileri On Üç İman Maddesi adlı amentü belgesinde özetleniyordu.

İbn Meymun Mişna yorumunu 33 yaşında tamamladıktan sonra giriştiği Yahudi şeriat derlemesi üzerinde 10 yıl çalıştı.

Mişne Tora (Tevrat’a Yeniden Bakış) adlı bu başyapıtı duru bir İbraniceyle kaleme alınmıştı ve bütün Yahudi şeriatı ile öğretisini büyük bir başarıyla sistemleştiriyordu. Düşünür, Yahudi şeriatı üzerine görece dar kapsamlı iki kitap daha yazdı: Bunlardan, ortalama düzeydeki okura seslenen şeriat özeti Sefer hamitsvot’un (Kurallar Kitabı) özgün metni Arapça, Filistin Talmud’undaki yasaları özetleyen Hilhot ha-Yeruşalmi (Kudüs Yasaları) ise İbranice kaleme alınmıştı.

İbn Meymun bundan sonraki büyük yapıtına 1176’da başladı ve 15 yılda tamamladı. Sonradan İbranice More nevuhim başlığıyla tanınan Delaletü’l-Hairin (Latince adı Doctor Perplexorum) (Şaşırmışların Kılavuzu) adlı bu yapıt Yahudiliğe daha ussal bir felsefe kazandırmayı amaçlıyordu. Bilim, felsefe ve din arasındaki yakınlaşmaya büyük katkıda bulunan kitabın özgün Arapça metnini yazar çok sevdiği öğrencisi Yehosef İbn Aknin’e göndermişti. Kitap İbn Meymun hayattayken İbraniceye, daha sonra Latince ile birçok Avrupa diline çevrildi.

İbn Meymun ayrıca Yahudi cemaatinin güncel sorunlarıyla ilgili çok sayıda metin kaleme aldı.

Öte yandan araştırmacılar, öğrenciler ve cemaat önderleriyle yoğun bir haberleşme içinde oldu. Küçük yapıtları arasında en önemlileri İggeret Teman (Yemen’e Mektup), Maamar Kidduş ha-Şem (ya da İggeret ha-şemad) (Dinden Dönme Üzerine Mektup) ve astroloji üzerine İggeret le-kahal Marsilia’Au (Marsilya Cemaatine Mektup). Tıpla ilgili yapıtlarından, halk için yazdığı sağlık kılavuzunu Sultan el-Efdal’a ithaf etti.

İbn Meymun’un Filistin’de Taberiye’deki mezarı günümüzde de dinsel bir ziyaret yeridir, ibn Meymun’un ileri görüşleri hem yaşamı boyunca, hem de ölümünden sonra çeşitli tepkiler uyandırdı. 1233’te Fransa’da tutucu Montpellier hahamı Solomon, Delaletü’l-Hairin’ın yakılması için harekete geçti. Ama sonunda İbn Meymun hem Yahudi filozofların en büyüğü, hem de geleneksel Yahudi inancının temellerinden biri olarak kabul edildi, On Üç İman Maddesi de geleneksel Yahudi ibadetinin temel metinleri arasına girdi.

Advertisement

Latinceye çevrilen felsefe yapıtı ortaçağın büyük skolastik yazarlarını etkiledi. Spinoza ye Leibniz gibi düşünürler bazı görüşlerini İbn Meymun’un yapıtlarından esinlenerek geliştirdiler. İbn Meymun’un tıp yazıları tıp tarihinin önemli bir bölümünü oluşturdu.


Leave A Reply