Advertisement
İçinde Ne Diyeceğini Bilememek kelimesi geçen cümle örnekleri. Ne Diyeceğini Bilememek ile ilgili cümleler, cümle kurma örnekleri.
- Karşımda öyle ağlarken görünce ne diyeceğimi bilemedim.
- Senin hep ne diyeceğini bilememen yüzünden başımıza geliyor bu olanlar.
- Babasını kaybettiği haberini telefonla alınca çok kötü oldu bizler ise yanında ne diyeceğimizi bilemedik.
- Bazen ne diyeceğini bilmiyorsan saçmalamak yerine susmak en iyisidir.
- Kocasının aldattığını yakalayan kadına insan ne diyeceğini bilemiyor doğrusu.
- Bütün o söylediği yalanlar ortaya çıkınca ne diyeceğini bilemeden yüzümüze bakıyordu.
- Bu aldatma oyunu ortaya çıkarsa anneme ben ne diyeceğimi bilemem, siz açıklarsınız.
- Öğretmenin kızım hakkında söylediği olumsuz şeylere karşılık ne diyeceğimi bilemedim, çok utandım.
- Bu muhabbeti çektiğin yeri gördükten sonra artık sana ne diyeceğimi bilemiyorum.
- Hoşlandığı kızı ne zaman karşısında görse ne diyeceğini bilmez, eli ayağına dolaşırdı.
- lafını şaşırmak ne diyeceğini bilememek, şaşırarak başka şeyler …
- Babası, erkek arkadaşı olduğunu öğrenince, genç kız, renkten renge girdi, babasına ne diyeceğini bilemedi.
- Adife Hanım bu durum karşısında ne diyeceğini bilemiyordu.
- Aşık olduğu kızın yanına gidince dut yemiş bülbüle dönüyor ve ne diyeceğini bilemiyor.
- Müflisi bulundurmak mümkünse her iddia hakkında ne diyeceğini sorar ve duruma göre kabul veya ret kararı verir.
- … sona veya kelimenin içine eklenebilen, bağımlı dil bilgisi ögeleri, lahika. ek bent olmak. şaşırıp ne diyeceğini bilememek. ekini belli etmemek.
- insanlarla konuşacak konu bulamamak ve nerede ne diyeceğini bilememek sana özgü bir durum sanırım.
- Yalanlara kızmak, hukuk adına yaşananlara ne diyeceğini bilememek…
- O zaman gelin hep birlikte kendimize karşı bir güzel uluyalım ve üç kere, “Yaşasın ne diyeceğini bilememek!” diye bağıralım.
- Tek kelime edemediğim kişiyle, an oluyor cümleler konuşuyordun ve konuşma bir anda bitince ne diyeceğini bilememek insanı derbeder ediyordu.
- Bir sonra ne diyeceğini bilememek nasıl da alçaltıcı; her taş parçasını açık seçik ortada tutan çöl gibi parıldayan o acılı sessizlikler ve sonra hiç de …
- Sevmek benim için eli ayağına dolaşmak,ne diyeceğini bilememek.
- Şaşkınlıktan ne diyeceğini bilememek onun için tam olarak hissettiğim.