İğne İle İlgili Atasözleri, Deyimler ve Anlamları Açıklamaları, İğne Geçen

0
Advertisement

İçinde iğne kelimesi geçen atasözleri, deyimler nelerdir? Bu atasözleri ve deyimlerin anlamları ve açıklamaları. İğne hakkında atasözleri ve deyimler.

İğne İle İlgili Atasözleri - Deyimler

İğne İle İlgili Atasözleri – Deyimler ve Anlamları

ATASÖZLERİ

  • ***iğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır
    başkasına zararı dokunacak bir davranışı yapmadan önce iyi düşün, kendi kendini eleştir.
    Atasözü
  • ***önce iğneyi kendine batır, sonra çuvaldızı ele
    başkasına zararı dokunacak bir davranışı yapmadan önce iyi düşün, kendi kendini eleştir.
    Atasözü
  • ***terziye göç demişler, iğnem başımda (yanımda) demiş
    kendisine gerekli olan şeyler kolay taşınır olan kimsenin bir yerden başka yere göçmesi daha kolaydır.

DEYİMLER

  • ***bir iğne bir iplik olmak
    iğne ipliğe dönmek.
  • ***iğne atsan yere düşmez
    çok kalabalık:  Sabah sabah davullar vurulup meydan kurulur. Aman öyle bir kalabalık olur ki iğne atsan yere düşmez.  -E. C. Güney.
  • ***iğne deliği gibi
    küçücük.
  • ***iğne deliğinden geçmek
    1) aşırı derecede zayıflamak;
    2) herhangi bir işte, durumda zorlu bir süreçten geçmek.
  • ***iğne deliğinden Hindistan’ı seyretmek
    küçük bir olaydan büyük anlamlar çıkarmak.
  • ***iğne deliğine girmek
    kimsenin bulamayacağı bir biçimde gizlenmek, saklanmak.
  • ***iğne ile kuyu kazmak
    yetersiz araçlarla, sürekli ve sabırlı bir biçimde çalışıp çok güç olan veya çok ağır yürüyen bir işi başarmaya çalışmak:  İğne ile kuyu kazmak gibi bir şeydi oymacılık.  -Ç. Altan.
  • ***iğne ipliğe dönmek
    çok zayıflamak:  Sabun toprakta eridikçe insanın düşmanı da oturduğu yerde erir, iğne ipliğe dönermiş.  -R. N. Güntekin.
  • ***iğne üstünde oturmak
    diken üstünde oturmak:  Konuk kadının durgunluğu evdeki tedirginliktendi, iğne üstünde oturuyormuşçasına eğretiydi duruşu.  -B. Günel.
  • ***iğne yapmak (vurmak)
    iğne ile vücuda sıvı bir ilaç vermek: Ölecek miyim? İğne yap bana doktor diyordu.  -S. F. Abasıyanık.
  • ***iğne yemek
    iğne olmak:  Sonunda doktorların ısrarıyla bir sürü kuduz iğnesi yedi.  -R. Erduran.
  • ***iğne yutmuş ite (maymuna) dönmek
    argo zayıf ve bitkin duruma gelmek:  Birbirimizle kavga etmekten, bekârlıktan, biraz açlıktan, iğne yutmuş ite dönmüştük.  -M. Ş. Esendal.

İğne Nedir?

İğne, dikiş dikmekte, nakış işlemekte ya da ince ve yumuşak malzemelerin tutturulmasında kullanılan araçtır. Dikiş iğnesi bir ucu kumaşı delmek için iyice sivriltilmiş, öteki ucu ipliği geçirmek için delinmiş ince uzun, küçük bir çubuktur.

İğnenin Tarihçesi

Kemik ya da boynuzdan yapılan iğnelerin en az 20 bin yıllık bir geçmişi vardır. 14. yüzyılda geliştirilen ilk demir iğnelerin ise ipliği geçirmek için delik (göz) yerine kapalı bir çengelleri vardı. İlk delikli iğneler 15. yüzyılda Felemenk’te yapıldı. Günümüzde dikiş iğneleri çelikten yapılmaktadır.

Bir ucu sivri, öteki ucu toplaştırılmış iğnelere ise toplu iğne denir. Günümüzde genellikle kumaş parçalarının ya da kâğıtların birbirine tutturulmasında yararlanılan toplu iğneler Eski Mısır’da bezeme amacıyla giysiye takılırdı. Bunlar çoğunlukla 5-20 cm uzunluğundaydı ve başları altından ya da çeşitli değerli taşlardan yapılırdı.

Sonraları iki ucu birbirine kilitlenen çengelli iğneler geliştirildi. Bunlar da gene bezeme amacıyla kullanılıyordu. Roma İmparatorluğu’nda çengelli iğnelerin ve bu tür iğnelere benzeyen tokaların geliştirilmesiyle de broşlar ortaya çıktı.

Advertisement

Önceleri toplu iğneler ve çengelli iğneler ağaç, kemik, fildişi, gümüş ya da altından yapılırdı. 15. yüzyılın sonlarında iğneler demir tellerden üretilmeye başladı. İlk iğne fabrikaları 19. yüzyılın başlarında kuruldu. New York‘ta ABD’li mucit John Ireland Howe bir dizi yeni makine geliştirerek büyük bir iğne fabrikası kurdu; bu arada İngiltere’de Birmingham’da da Daniel Foote-Taylen, Lamuel W. Wright’in iğne yapım patentlerinden yararlanarak üretime geçti. Modern iğne makineleri tümüyle otomatiktir.


Leave A Reply