Igor Stravinsky Kimdir? Büyük Rus Bestecinin Hayatı ve Eserleri

1
Advertisement

Igor Stravinsky kimdir ve ne yapmıştır? Rus besteci Igor Stravinsky hayat hikayesi, eserleri, besteleri, konçertoları hakkında bilgi.

Igor Stravinsky

Igor Stravinsky Kimdir?

17 Haziran 1882, Oranienbaum — 6 Nisan 1971, New York. Rus bestecisidir. Rimski-Korsakof’ dan ve onun öğrencisi Kalafati’ den aldığı dersler dışında kendi kendini yetiştirmiştir. 1909 yılında Rus Balesi imprezaryosu Sergey Diyagilev’in ilgisini çekmiş ve adı geçen topluluk İçin üç şaheserini, «L’Oiseau de feu – Ateş Kuş», «Petruşka», «Le Sacre de Printems – Bahar Ayini» adlı bale müziklerini yazmış, bunlardan özellikle son ikisi 20. yüzyıl müziğinin en değerli örnekleri durumuna yükselmiş ve birçok genç besteci üzerinde büyük etkileri olmuştur.

«Le Sacre de Printemps» 1913’te Paris’te ilk oynanışında gerici çevrenin tepkisiyle karşılanmışsa da gitgide artan bir ilgi görmüş ve çağdaş müziğin «klasikleri» arasına katılmıştır. 1920′ den sonraki yapıtlarında bir yandan ilkel ritmlerin çarpıcılığına dayanan melodi, armoni, çok ses anlayışı ve orkestralama açılarından yenilik getiren üslubundan vazgeçmemiş, «yeni-klasik» terimiyle tanıtılan bir yola yönelmiş, eski bestecilerin anlayışına dayanan yapıtlar vermiştir.

1950’den sonraki yapıtlarında da Schönberg’in dizgisel yöntemlerini uygulamaya başlamıştır. Devrimden önce Rusya’dan ayrılan Stravinski, bir süre Fransa ve İsviçre’de yaşamış, sonra Amerika’ya yerleşmiştir. Öbür yapıtları: «Renard», «Les Noces» adlı kantatları «Mavta», «The Rake’s Progress» adlı operaları, koro ve orkestra için «Symphonies des Psaumes», «Odipus Rex» adlı oratoryo, «Askerin Öyküsü» ve «Orfeo», «Agon» adlı bale müziği, «Canticum Sacrum», «Threni» adlı din yapıtları, keman konçertosu, piyano için «Capriccio».

Igor Stravinsky

Advertisement

ATEŞ KUŞ «L’oiseau de Feu»

İlk yorumu: 1910 Paris.
Ünlü Rus bale yöneticisi Sergey Diyagilev tarafından ısmarlanan bu üstün bale müziği besteciyi bir anda dünyaya tanıtmış, bu alanda daha sonraki veriminin başlangıcı olmuştur. Vurucu, keskin ritmler, doğaya özgü ilkel, vahşi tınılar, aynı zamanda gerçekten lirik ve zarif melodileriyle «Ateş Kuş» yalnız bale salonlarında kalmamış, konser programlarının da en sevilen yapıtları arasına girmiştir.

Eski bir Rus masalından alınan konunun özeti şöyle: «Büyücü Kaşçay’ın saray bahçesine giren genç Prens İvan, orada ‘Ateş Kuş’u görüp yakalar. Kuş özgürlüğünü bağışlamasını dileyerek ona sihirli bir tüy verir, uçar gider. Sarayın kapısı açılır 13 güzel prenses çıkıp dansa koyulurlar. İçlerinden biri Prensin hoşuna gitmiştir, saraya dönen kızları izler. Saray inanılmaz güzellikte mücevherler, kumaş ve silahlarla doludur. Kaşçay, Prensi görür, onu cezalandırıp taş haline getirmek ister, fakat ‘Ateş Kuş’un verdiği tüy sihirli sözleri söylemesini engeller. Kaşçay Cehennemi bir dansa koyulur, bitkin yere yuvarlanır. İvan saraydan bir kutuyla çıkar. Kutuda Kaşçay’ın büyülü gücünü saklayan yumurta vardır. Yumurtayı kırar, gücü yok edip sevdiği prensese kavuşur.»

Yapıtın konser salonlarında çalınan süiti şu bölümlerden düzenlenmiştir. 1 — Giriş. 2 — Ateş Kuş’un Darısı. 3 — Prenseslerin Dansı. 4 — Kaşçay’ın Cehennemi Dansı. 5 — Ninni.


PETRUŞKA

İlk yorumu: 1911 Paris.
Besteci «Ateş Kuş»un az görülen başarısı üzerine Diyagilev’den ikinci bir yapıt siparişi almış, konu olarak Rus çocuklarının sevgilisi Kukla Petruşka’nın serüveni seçilmiştir. Koreografisini Fokin’in düzenlediği büyük dansör Nijinski ve balerina Karsavina’nın görevlendiği «Petruşka» Stravinski’nin ününü perçinlemiş, getirdiği yenilikleri bir daha kabul ettirmiştir. Sanatçı bu ikinci balesinde gene kişiliğini ve özelliklerini savunmuş, 20. yüzyılın yorgun ve bunalmış sanatına başka bir ruh ve canlılık getirmiştir.

Igor Stravinsky

Konunun özeti şöyle: «Petersburg’da bir panayır alanı. Bir kukla tiyatrosunda sihirbaz kuklacı oyuncularını tanıtmaktadır; işte beyaz suratlı Petruşka, işte üniformalı zenci, işte kırmızı pantolonlu balerina. Oyun başlar, üç kukla sihirbazın büyüsüyle canlanır. Aşırı duygulu Petruşka balerinayı sevmekte zenciden kıskanmaktadır. Balerina odasında zenci ile sevişirken dayanamaz içeri girer. Zenci hırslanır, Petruşka’yı odadan atar, panayır tüm neşesiyle sürerken zavallıyı kovalayıp öldürür. Halk korku içinde kaçışır, sihirbaz kuklacı gözükür, öleni gösterir, bu tahtadan bir kukladır. Parçalanmış kuklayı alıp çıkarken Petruşka’nın mahzun, acılı ruhu göğe yükselmektedir.»

Advertisement

«Petruşka»nın konser salonları için düzenlenen süiti şu bölümlerden kuruludur: 1 — Panayır, 2 — Sihirbaz, 3 — Rus Dansı, 4 — Petruşka, 5 — Zenci, 6 — Balerina’nın Dansı, 7 — Laternayla ayı Oynatan Köylü, 8 — Satıcı ve Çingene, 9 — Arabacı ve Seyislerin Dansı, 10 — Maskeliler, 11 — Petruşka ile Zencinin Kavgası, 12 — Petruşka’nın Ölümü.


BAHAR ÂYİNİ (Putatapan Rusya’dan Sahneler) «Le Sacre de Printemps»

İlk yorumu: 1913 Paris.
Stravinski’nin Rus Balesi için yazdığı üçüncü yapıt bu defa dansör Nijinski’nin yönetiminde sahnelenmiş, ancak sürekli değişen barbar ve ilkel ritmleri, vahşi tınıları, çok geniş orkestralamasıyla tutucuların tepkisine yol açmış, ilk temsil gecesi baş gösteren tartışma ve kavgalar güçlükle yatıştırılmıştır. İki ana bölüme göre planlanmış konu bestecinin buluşudur. Özeti şöyle: «1 — Yeryüzünün Tapınışı: Doğanın sırlarını bilen yaşlı bir kadın çevresindeki gençlere bu esrarı açıklamakta, gençlerin yüzü ve hareketleri, başlayan baharın etkisiyle baş gösteren gerilimi yansıtmaktadır. Nehirden çıkan bir genç kız grubu gençlerle dansa koyulur. Kızlar uzaklaşırken kabilenin yaşlısı gözükür, yere kapanarak yeryüzünü takdis eder, tüm gruplar yeryüzü onuruna tekrar dansa başlar. 2 — Kurban: Gençler, Bahar Tanrısına kurban olarak seçilen ve hareketsiz duran bir kızın çevresinde dans ederken rahipler yaklaşırlar, korkudan bitkin düşen kızı dansa zorlarlar. Kız ölüm dansına başlar, soluksuz kalıp yere düşer, ölmüştür.»

Yapıtın konser salonları için düzenlenen bölümleri şunlardır:

1. Bölüm: «Giriş», «Baharın Getirdiği Umut», «Gençlerin Dansı», «Kaçırılış Oyunu», «Bahar Rondu», «Kabilelerin Yarışması», Rahiplerin Girişi», «Yeryüzünün Takdisi», «Yeryüzünün Dansı»,

2. Bölüm: «Giriş», «Kızların Esrarlı Çemberi», «Seçilenlerin Övülmesi», «Ataları Çağırış», «Ataların Kutsal Şenliği», «Kutsal Dans».


Kaynak – 2

İgor Fiyodoroviç STRAVİNSKY Sovyet kökenli ABD’li bestecidir. (St. Petersburg/ Orianenbaum 1882 – New York 1971). Babası Çarlık Operası’nda bas olduğu için küçük yaşlarda müzik dolu bir ortamda bulundu. 1891’de piyano dersleri almaya başladı, kendi kendini yetiştirdi. 1906-1908 arasında Rimski-Korsakov ile yaptığı çalışmaların önemli etkileri oldu. 1908lde Rimski-Korsakov’un ölümü beste çalışmalarını etkileyecek kadar sa!rstı. 1909’da Diaghilev’in Rus Baleleri için yaptığı çalışmaların başarı kazanmasıyla dikkatleri üstüne çekti.

1910’da Paris’te seslendirdiği Ateş Kuşu adlı bale müziğiyle büyük bir ün kazandı, ertesi yıl Petruşka ile ününü pekiştirdi. 1913’te ilk kez seslendirilen Bahar Ayini ise müzik tarihinin önemli olayları arasında seçkin bir yer aldı. Birinci Dünya Savaşı’nı İsviçre ve İtalya’da geçirdikten sonra 1919’da Paris’e yerleşti, oda müziği ve sahne müziği türünden besteler yaptı: SSCB’ye dönmeme kararı almasından sonra sanat anlayışında önemli değişme oldu. 1920’de Nefesli Çalgılar Senfonisi’ne kadar süren dönemde müziğine, kural dışı, ancak başarılı ritmik denemeler, parlak bir orkestrasyon ve Sovyet halk kaynaklarına dayanan bir hava egemendi.

Buna karşın Pulcinella adlı bale müziği için yaptığı çalışmalar sırasında, Diaghilev’in isteği üzerine Yeni Klasik olarak adlandırılan değişik bir müzik üslubuna yöneldi. 1925’te ABD’ ye bir gezi yaparak kendi eserlerinde oluşan programda New York Filarmoni Orkestrası’nı yönetti. 1924’te bestelediği Piyano Konçertosu’nu da Boston Senfoni Orkestrası’nın eşliğinde solist olarak seslendirdi. 1939-1940 arasında Harvard Üniversitesi’nde görev aldı, daha sonra Hollywood’a yerleşti ve 1945’te ABD yurttaşlığına geçti. İlk önemli eseri sayılan Birinci Senfoni Rimski-Korsakov’ın denetiminde yazılmış olmakla birlikte Rus Beşleri’nin etkisinden uzak akademik nitelikte bir çalışmadır.

1953’ten başlayarak Anton Weber’in eserlerini incelemesi, onun dizisel tekniğin bazı ilkelerini benimsemesine yol açtı. Bu dönemdeki çalışmalarında çoğunlukla dinsel öğelerden esinlenen bestecinin 1957’de yazdığı Agon adlı bale müziği, son dönem çalışmalarının en önemli eseri niteliğini taşır. Müzikte sürekli olarak yeni arayışlar içinde bulunmasıyla yalnız çağdaş müzikçileri değil, 20. yüzyılın tüm sanatçılarını etkiledi.

Başlıca eserleri:

Bale Müziği: Le Baiser de la föe (Perinin Öpüşü) 1928, Orpheus (1947). Orkestra Müziği: Scherzo Fantastigue (1908), Feux â’Artifice (1908). Piyano Sanatı (1924), Kerfıan Konçertosu (1931), İki Piyano Konçertosu (1935), Senfoni No. 2 (1940), Yaylı Çalgılar Konçertosu (1946). Opera: Kral Oidipus (1927), The Rake’s Progress (1951), The Flood (Tufan) 1962, Çeşitli: Histoire du Soldat (Askerin Öyküsü) 1917, Sekizli, nefesli çalgılar için (1922), Piyano Sanatı (1924), Sonat iki piyano için (1944), Yedili, piyano yaylı ve nefesli çalgılar için (1953), Canticum sacrum oratoryo (1955).

Advertisement


1 Yorum

Leave A Reply