İkindi Divanı Nedir? Osmanlıda İkindi Divanının Özellikleri, Neden Toplanır?

0
Advertisement

Osmanlıda İkindi Divanı nedir? Osmanlıda İkindi divanının özellikleri, neden toplanır, tarihteki yeri hakkında bilgi.

divan

İkindi Divanı

İkindi Divanı; Osmanlı Devleti’nde, Divan-ı Hümayun‘un olağan toplantılarının dışında, sadrazamın başkanlığında kurulan divan, ikindi vakti kurulduğu için bu adla anılmıştır.

Sadaret konağında (sonradan sadaret dairesi) salı ve perşembe günleri dışında kurulan ikindi divanında, Divan-ı Hümayun’da sonuca bağlanamayan konular görüşülürdü. Çavuşbaşı, tezkireci, kalem efendileri divana ayakta katılırlardı. Divan tercümanları ise yabancı dilde yazılmış dilekçeleri çevirmekle görevliydiler. Sadrazamın yetki alanına giren konular hemen karara bağlanır, arzı gerektirenler ise Divan-ı Hümayun’a havale edilirdi. Şer’i konular ve örfi hukuk konuları da kazaskerlere ve İstanbul kadısına gönderilirdi. İkindi divanında ele alınan davalarda önce taraflar dinlenip yüzleştirilir, daha sonra da uzmanların görüşü alınırdı. Sadrazamın kararının arzuhal kâğıdının altına yazılarak belgenin “buyruldu” niteliği kazanması, gerekiyorsa kâğıdın bir kenarına da ilam yazılması değişmeyen yöntemdi. Sadrazamın seferde olduğu durumlarda ikindi divanı cephede kurulurdu. İkindi divanında tevcihler de yapıldığından ikindi rüusu denen özel bir atama kütük defteri tutulurdu.

IV. Mehmed (hd 1648-87) sık sık ava gittiğinden Divan-ı Hümayun toplantıları geleneksel kadrosu ile toplanamaz oldu. Bu yüzden devlet işlerinin ağırlığı da giderek ikindi divanına kaydı. 1656-61 arasında sadrazamlık yapan Köprülü Mehmed Paşa, Divan-ı Hümayun’u bir bakıma devre dışı bırakıp ikindi divanlarına ağırlık verdi. Böylece arza çıkma gereği duymadan bütün önemli konuları kendisi karara bağlıyordu. 18. yüzyılın başlarında Divan-ı Hümayun etkinliğini büyük ölçüde yitirince ikindi divanı, devletin en önemli işlerinin görüşüldüğü biricik büyük kurul niteliğini kazandı. Divan-ı Hümayun kalemleri de sadrazamın Paşa Kapısı denen resmi ikametgâhına taşındı. Devlet işlerinin görüşülmesi için ikindi ile akşam arasındaki sürenin yetersiz kalmaya başlamasından sonra gün boyu süren ikindi divanları da görüldü. 1826’da Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasından sonra ikindi divanı toplantılarına son verildi ve bunun yerini daha sonra Meclis-i Vükela (bakanlar kurulu) toplantıları aldı.

Kazasker başkanlığında salı ve perşembe dışındaki günlerde toplanan divana da ikindi divanı ya da kazasker ikindi divanı denirdi.

Advertisement
divan

Kaynak: pixabay.com

Divan Nedir?

Arapçadan gelme bir kelimedir, «toplama, toplanma» anlamına gelir. Başlıca üç anlamda kullanılmıştır:

1. Toplanma, topluluk, meclis anlamlarına gelir. Osmanlı İmparatorluğunda kabineye «Divan-ı Hümayun» denirdi. Bazı acele hallerde, Saray kapısı önünde hemen ayaküstü toplantılar da yapılır, o zaman, padişahın karşısında herkes ayakta dururdu. Buna da «ayak divanı» derlerdi. Eski konaklarda, bayram, düğün gibi sebeplerle bütün ailenin toplandığı sofalara «divanhane» denirdi.

2. Bir şairin, şiirlerini topladığı defter, kitap: Yunus Divanı, Bakî Divanı gibi.

3. Doğu işi kanepe veya sedirlere de Avrupalılar «divan» demişlerdir.


Leave A Reply