Beyaz Yele Kitap Özeti Konusu Karakterleri Analizi, Rene Guillot

0
Advertisement

Rene Guillot’un Beyaz Yele isimli kitabının konusu nedir? Beyaz Yele kitap özeti, karakterleri, analizi, kitap hakkında bilgi.

Beyaz Yele

Beyaz Yele, bir oğlanla vahşi bir at arasındaki bitmeyen dostluğu anlatan bir romandır. Rene Guillot tarafından yazılan bu roman, ilk baskısının yayınlandığı 1959 yılından beri çocukların kalbini kazanmaya devam ediyor. Bu yazarın çalışmasının geri kalanına benzer şekilde, bu roman da insan ve hayvanın dostluğu ve birlikte yaşaması hakkında bir hikaye anlatıyor.

Beyaz Yele

Kitabın Özeti;

On iki yaşındaki Folko, ailesinin geri kalanı gibi bir balıkçı olması gerekmesine rağmen vahşi at terbiyecisi olmak istiyordu. Eski teknesiyle kıyıya yakın seyreder ve koşan vahşi atlara bakardı. Hava kararmaya başladığında, Folko çalıların arkasında saklanan güzel bir aygır görür. Atı yatıştırıcı bir sesle çağırmaya başlar. Annesi onu geri çağırana kadar aygır orada durarak bakar. Folko, beyaz renginden dolayı aygıra Beyaz Yele demeye karar verdi.

Bu sırada birkaç at hırsızı ortaya çıkar. Atları fark ederler ve Folko’nun gitmesini sabırla beklemeye karar verirler. Doğru zaman geldiğinde, genç ata ve oldukça güçlü bir direniş gösteren annesine saldırırlar. Korkmuş aygırı yakındaki çalılıklarda bırakarak annesini yakalayıp götürmeyi başarırlar.

Folko aygırı bulur ve yardım etmek ister, ancak hayvan insanlara olan inancını kaybetmiştir. Bir şekilde çalılardan kendi kendine uzaklaşmayı başarır ve annesinin arkasında bıraktığı kokuyu takip etmeye başlar.

Advertisement

Folko, küçük kardeşi ve arkadaşı eski ünlü at terbiyecisi Antonio’ya olan her şeyi anlatır. Antonio artık, Folko’nun yardımı olmadan ata bile binemeyen zayıf bir ihtiyardır, ama yine de ona yardım etmeye karar verir. Ertesi sabah bataklıkta aygırı bulurlar. Aygır, Antonio’nun atının kişnemesini duyunca ortaya çıkmıştır. Antonio, aygırın güzelliğine hayran kalır ve onun bir gün harika bir at ve aynı zamanda bir sürü lideri olacağını tahmin eder. Zaman geçtikçe, Folko, mesleğini değiştirmek ve at terbiyecisi olması konusunda büyükbabasının fikrini değiştirmesini bekler.

At Terbiyecisi Olma Yolunda

Boş zamanlarının tamamını atlar hakkında yeni bilgiler öğrenerek geçirir. Bazılarının çok inatçı olduklarını, bu yüzden bazen sürülerini terk edip yalnız yaşadıklarını öğrenir. Folko, balık tutma sezonu biter bitmez bataklıktaki büyükbabasının kulübesine döner.

Beyaz Yeleyi aramaya gider ama Antonio liderliğindeki birkaç at terbiyecisinin atı yakalamaya çalıştığının farkında değildir. At son gücünü kullanarak özgür kalmayı başarır. Ertesi gün Folko, atı aramak için daha fazla zamanı kalabilsin diye işini hızlandırmaya çalışarak tekrar balığa gider. Beyaz Yeleli korkusuzca önünde belirir ama sonra at terbiyecileri de aygıra saldırır.

Bu kez aygır hiçbir korku göstermez ve savaşır. Haranın sahibini ve atını yere serer. Deliren hara sahibi o aygırı isteyen herkese vereceğini söyler. Folko atı kendisine vermesini isteyince, hara sahibi eğer aygırı yakalamayı başarırsa vereceğini söyleyerek dalga geçer. Folko bir parça ip aldı ve aygırı takibe başlar.

Aygırı bulduktan sonra ona ismiyle seslenmeye başlar ve hayvan cevap verince Folko ipi boynuna atar. Aygırı yakalamasına rağmen, hayvan daha güçlüdür, bu yüzden onu çamurlu bataklıktan çeker ve bir süre sonra durur. Aygır çocuğa bakarak, dostça bir bakışa sahip, küçük, kirli bir yaratık görür. Folko, hayvanı yavaşça okşamaya çalışır, sonra da ona sarılır. Aygır ve Folko bir süre kucaklaşırlar, sonra aygır çocuğu ipe bağlı olmadan takip ederken birlikte bataklıktan geri dönerler.

Folko, aygırı beraberinde eve getirir. Ancak at sürünün geri kalanının peşinden giderek onları terk eder. Folko ve kardeşi, Beyaz Yele’nin gitmesine çok üzülürler.

Advertisement
Beyaz Yele

Kaynak: pixabay.com

Sürü Liderliği Savaşları

Baharın gelişiyle birlikte atlar sürü lideri olmak için savaşmaya başlar. Beyaz Yele, diğer tüm atları yenerek lider olmasına rağmen, ağır şekilde yaralanmıştır ve yardım istemek için Folko’ya gider. Folko, Beyaz Yele’yi tekrar görmekten çok memnundur, bu yüzden yaralı bacağına iyi bakar ve gerektiği kadar uzun süre kalmasına izin verir.

Birkaç hafta kardeşinin yardımıyla ata baktıktan sonra Folko, çitlerle çevrili bir alanda Beyaz Yele’yi sürmeye karar verdi. Oğlan başının etrafına bir ip çektiğinde aygır tepki vermemesine rağmen, çocuk sırtına oturmaya çalışırken eski içgüdüsü uyanır. Beyaz Yele, Folko’yu sırtından atar ve tekrar bataklığa kaçarak çocuğu üzer. Folko, atı tamamen evcilleştiremediği için hayal kırıklığına uğramıştır. Kısa bir süre sonra ise Beyaz Yele’nin sürüsünün başka siyah bir at tarafından yönetildiğini görünce, atına bir şey olmuş olmasından korkar.

Birkaç gün sonra Folko, arkadaşı Antonio ile Arles kasabasına gider. Bir akşam sirke gitmeye karar verirler ve orada Beyaz Yeleye çok benzeyen bir at görürler. Gösterinin sonunda, bunun Beyaz Yele olmadığını öğrenirler, ama aynı zamanda hara sahibinin Beyaz Yele’yi sirk sahibine satma planından bahsettiğini duyarlar. Antonio, atı Folko’ya verme sözünü hara sahibine hatırlatır, ama adam sadece güler.

Beyaz Yele’nin Peşinden

Antonio, atını aramak için çoktan ayrılmış olan Folko’yu aramaya gider. Hara sahibinin adamları Folko’yu takip eder ve Beyaz Yelenin saklandığı çalıları yakarak büyük bir yangına neden olurlar. Yangın rüzgarla birlikte hızla yayılır. Aygır ateş çemberinin içine hapsolur, ancak Folko çemberin içine girer ve aygırı üstüne binmeye ve yanan çemberden birlikte atlamaya ikna eder.

Nehir yönüne doğru ilerlerler ve adamlar, onları yakalamak için bunun iyi bir şans olduğunu bilerek onları takip ederler. Folko ve aygır nehre girip yüzmeye başlarlar ama kısa süre sonra güçlü nehir onları uzaklaştırır.

Hara sahibi adamlarına çocuğu aramalarını ve kurtarmalarını emreder, ancak çok geçtir, çünkü çocukla at suda boğulup kaybolmuştur. Folko, sonsuza kadar bir daha asla ayrılmayacağı sevgili aygırı ile birleştiği için sadece sıcaklık ve mutluluk hisseder.

Karakterler

Folko

En büyük dileği büyüdüğünde at terbiyecisi olmak olan bir çocuktur. Atları manipüle etmek veya sahiplenmek istemez, onların şefkatli arkadaşları olarak kalmak ister. Evcilleştirdiği ilk ve tek at, görünüşünden esinlenerek adlandırdığı bir aygır olan Beyaz Yele’dir. O aygırı sever ve her zaman ona yardım etmeye hazırdır.

İlgi duyduğu tek konu atlar olmasına rağmen ilginç bulduğu şeyleri öğrenmekten meraklı ve mutludur. Hayali Beyaz Yelenin sırtına binmektir, bu yüzden birkaç başarısız girişimden sonra çok üzülür.

Beyaz Yele onun en büyük önceliğiydi, bu yüzden onu pek çok sorundan kurtarmak için elinden gelen her şeyi yaptı ve atla olan dostluğu nedeniyle ölüme sürüklendi. Onların adaletlerini ve özgür ve mutlu yaşama hakkını elde etmelerine yardımcı olmaya çalışırken sonsuza kadar at seven çocuk olarak kaldı.

Beyaz Yele

Folko’nun henüz küçük bir tayken tanıştığı aygırdır. Annesini kaybetmiştir ama bu onun cesur ve güçlü bir at olarak büyümesini engellemez. Yetişkinken sürü lideri olmak için diğer atlarla savaşır ve başarır.

Beyaz Yele, Folko ile kolayca arkadaş olan ve hatta birkaç kez evcilleştirilmeye çalışan dizginsiz ve vahşi bir attır. Yine de sürünün bir üyesi olarak gerçek bir vahşi at olmaya devam ediyor ve ona vahşi ve özgür yaşaması için ilham veren kendi içgüdülerini görmezden gelemiyor. Hayatı boyunca onu yakalamaya, evcilleştirmeye ve sirke satmaya çalışan kötü insanlara karşı özgürlüğü için savaşmak zorunda kalır.

Advertisement


Leave A Reply