İlkçağ’da Ordu

0
Advertisement

İlkçağlarda dünya üzerindeki orduların özellikleri ve ilkçağ orduları ile ilgili olarak genel bilgilerin yer aldığı yazımız.

Sümerliler, Babilliler. — Ordu teşkilâtı hakkında ilk tarihi bilgiler Sümerliler zamanına rastlar. M.Ö. 4000 yıllarında Sümerliler’in düzenli orduları vardı. Sümer ordusu kısa mızraklarla silahlanmış piyadelerden kurulmuştu. Bu ordularda savaş arabaları varsa da, bunlar dört tahta tekerlekli olduklarından hareket kabiliyetleri azdı.

Hammurabi Kanunları M.Ö. 2000 yılının başlarında Babil’deki ordu teşkilatı hakkında sarih bilgi verir. Ülkede askerler ayrı bîr sınıf halindeydi.

Hititler, Mısırlılar. — M. Ö. 1900-1200 yılları arasında büyük bir devlet kuran Hititler (Etiler)in ordu teşkilâtı pek mükemmeldi. İki tekerlekli hızlı savaş arabaları, kuvvetli piyadeleri vardı. Mısırlılar’la yaptıkları Kadeş Savaşı‘nda 3.500 savaş arabası, 17.000 piyade kullanmışlardı.

Eski Mısırlılar da orduya büyük önem verirdi. Eski Krallık devrinde daha çok talan akınları yapmak için kullanılan ordudan sonra, Orta Krallık devrinde savaş amacı ile düzenli ordular kurulmaya başlandı. M.Ö. XIII. yüzyılda hüküm süren II. Ramses zamanında Mısır ordusu en kudretli haline erişti.

Asurlular, İranlılar. — M.Ö. IX. yüzyılda kuvvetli bir imparatorluk kuran Asurlular’ın doğrudan doğruya devlet şeklinde teşkilatlanmış orduları vardı. Bütün siyasi, kültürel, ekonomik hayat doğrudan doğruya orduyu destekleme gayesini güdüyordu. M.Ö. 824 yılında Asurlu ordusunun 120.000 kişi kadar bir kuvveti olduğu sanılıyor. Asurlular’ın yerine geçen Eski İranlılar yeni bir ordu teşkilatı getirmediler. İran ordu sistemi askerî bir kastın elindeydi, askerlik, babadan oğla geçerek, daima aynı kastta kalıyordu. Asur ordusunda olduğu gibi İran ordusunun başlıca silahlı kuvvetlerini de süvari, okçular, savaş arabaları teşkil ediyordu.

Advertisement

Eski Yunanistan, Sparta. — Eski Yunanistan tarihine göz atınca savaşın normal bir devlet işi olduğu görülür. Omiros devrinden sonra her şehir-devlet teşkilâtlı ordular kurmaya başladı. Sağlam yapılı her erkek, gençliğinden başlıyarak, belli bir eğitime bağlı tutulurdu. Sparta’da ise erkek çocuklar yedi yaşından başlıyarak askerî eğitim görmeye başlıyordu. Yunanistan’da askerler toprak sahibiydi, gerekli malzemeyi her asker kendisi sağlardı. Zenginler süvari, orta halliler piyade birliklerini meydana getirir, fakirler de ya hafif piyade eri, ya da donanmada kürekçi olarak görev alırdı. Sonradan bazı Yunan devletlerindeki topraksız sınıf ücret karşılığında çalışmaya başladı. Spartalılar ise 30 yaşına kadar doğrudan doğruya kışlalarda yaşardı.

Eski Yunanlılar’ın geliştirdikleri savaş taktiği bütün tarihleri boyunca devam etti. Bu taktikte ağır piyade erleri savaş alanında omuz omuza durur, bu durumda adım adım ilerlerlerdi. Cephe derinliğinin 8 ere kadar çıktığı olurdu. Büyük İskender zamanında bu derinlik 16 kişiye kadar çıktı. Yunan ordusunun gücü bu ağır silâhlarla, zırhlarla donatılmış piyadelerin sayısına göre ölçülürdü.

Sparta ordusunda ise her ağır piyadenin yanında birkaç hafif piyade eri bulunurdu.

Kartaca, Roma. — Kartaca ordusu disiplin bakımından çok kuvvetliydi. Generalleri halk seçerdi. Kartaca ordusunun teşkilâtı genel olarak Eski Yunanlılar’ınki gibiydi.

Roma ordularının tarihi doğrudan doğruya Roma’nın tarihi demektir. Ordu mensupları yurttaşlar arasından yıllık toplantılarda seçilirdi. Roma, küçük bir Lâtin şehir-devleti olarak, ordusu için toprak sahibi yurttaşlarına güvenirdi. Askerler varlıklarına göre beş sınıfa ayrılmıştı. 17 yaşından 46’ya kadar olan yurttaşlardan orduda faydalanılır, 60 yaşına kadar olan bütün yurttaşlar da şehir unsurlarının korunması için hizmete çağırılabilirdi.

Roma Orta İtalya’ya doğru yayılmaya başlayınca ordu yeni savaş taktikleri kazandı. Eski Yunanlılar’ın saf halindeki taktiği değiştirildi. Romalılar bütün İtalya Yarımadası’nı kaplayınca da orduya daha büyük önem verilmeye başlandı, Roma orduları savaşta usta bir topluluk haline geldi.

Advertisement

Roma İmparatorluğumun kurucusu Augus-tus orduyu sivil kontrol altına aldıysa da gene profesyonel askerliği muhafaza etti. II. yüzyılın sonunda Roma İmparatorluğu’nun üç büyük ordusu vardı. III. yüzyılda mevcudu 500.000’i bulan ordunun Roma’nın ekonomik çöküşünde rolü olmuştur. IV. yüzyıldan sonra süvariler ordunun ana birliği haline gelmeye başladı.

Bizans. — Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasından sonra yaşamaya devam eden Doğu İmparatorluğu Batı’nın geleneklerini benimsedi. VII. yüzyıldaki Arap ve Iran istilâ hareketleri Bizans ordusunda değişikliklere yol açtı. «Rum ateşi»nin icat edilmesi Bizanslıların çok işine yaradı, hiç olmazsa iki defa imparatorluğun hayatını kurtardı. Rum ateşi su altında bile yanabilen kuvvetli yanıcı bir kimyasal bileşimdi. Bizanslılar bunu büyük bir sır olarak saklıyorlardı. Bu bileşimin sönmemiş kireç, kükürt, neft gibi maddelerden meydana geldiği sanılıyor. Bunlar ancak ıslanınca yandığı için «Rum ateşi»ne «ıslak ateş», «deniz ateşi» de denilmiştir. Bileşim düşmana doğru fırlatılır, aynı anda üzerine su püskürtülerek tutuşturulurdu. Rum ateşini bugünkü alev makinalarının ilkel şekli olarak kabul edebiliriz.


Leave A Reply