İnsan Haklarının Tarihsel Gelişimi ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi

40
Advertisement

İnsan Hakları nedir? İnsan Haklarının tarihçesi, tarihsel gelişimi nasıl olmuştur? İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi maddeleri Hakkında bilgi.

İnsan Hakları Günü

İnsan Haklarının Tarihçesi

Tarihi incelersek, ilk ve ortaçağda insan onuruna yakışmayan birçok olayların olduğunu görürüz. insanlar bu çağlarda mal gibi alınıp satılmışlar, birçok işkencelere uğramışlar, muhakeme edilmeden mahkum edilmişler veya keyfi olarak başkaları tarafından öldürülmüşlerdir.

İlkçağda, Yunanistan’da halk, vatandaşlar, melekler ve köleler diye ayrılırdı. Ancak Atina’lı ana babadan doğmuş olanlar vatandaş olarak kabul edilir, halkın çoğunluğunu meydana getiren insanlara köle gözüyle bakılırdı. Bu nedenle aralarında savaşlar olmuştu. Böyle bir sınıf ayrılığını Roma’da da görüyoruz. Romalı ana babadan doğanlar (patriciler), her türlü haklara sahip olurken plepler ve köleler hiçbir hak ve hürriyete sahip değillerdi. Bu nedenle patrici-plep kavgası uzun yıllar devam etmiştir.

İslamiyet’ten önce (cahiliye devrinde) ilkel Arap kabilelerinde kadının ailede ve toplumda hiç değeri olmadığı, hatta kız çocuklarının diri diri gömüldükleri biliniyor.

Ortaçağ’da doğudaki Türk toplumlarında insan haklarına değer verildiğini; kadının ailede eşit olduğunu, evlatları üzerinde baba kadar söz hakkı olduğunu görüyoruz. Bu çağda Avrupa’daki toplumlar kilisenin ve derebeylik idaresinin baskısı ile sindirilmişti. Halkın isteklerine ve kişinin düşüncelerine önem verilmiyordu. Hükümdarlar ve krallar, kendilerine kutsal ve Tanrısal bir güç ve yetki sağlamışlardı XVII. yüzyılda İngiltere’de bu gibi haksızlıkların önüne geçmek ve kralın halktan çok vergi toplanmasını önlemek için “büyük şart” adını taşıyan bir bildiri krala kabul ettirilmiş, böylece onun sonsuz etkilerine set çekilmiştir.

Advertisement

İnsan haklarını koruma ve genişletme faaliyetleri 17. yüzyılın sonları ve 18. yüzyılın başlarında dünyanın diğer yerlerinde de görülmeye başlanmıştır. insan hakları konusu ilk kez Amerika bağımsızlık bildirisinde ele alındı. Amerikalılar 4 Temmuz 1776’da ilk defa “Hürriyet Beyannamesi”ni bütün dünyaya ilan ettiler.

Yeniçağ’da Avrupa’da başlayan “Rönesans ve Reform” hareketleriyle halkın yaşama biçimi ve görüşü de değişmeye başlamıştır. Janjak Russo, Monteskiyö ve Volter gibi aydınlar yazılarıyla halkı aydınlatmışlar; 1789 Fransız İhtilali’nin çıkışında önemli rol oynamışlardı. Fransızlar “İnsan Hakları Beyannamesi” ni bu tarihte hazırlayıp ilan ettiler. Bundan sonra insanlar, doğuştan kendilerinde var olan haklarını kan dökme pahasına da olsa korumaya alışmışlardır.

I. Dünya Savaşı’ndan sonra ABD. Başkanı Wilson’ın öncülüğünde Cemiyeti Akvam (Milletler Topluluğu) adlı bir cemiyet kurulmuştu. Gayesi, harbin getirdiği ıztırap ve sefaleti yok etmek ve savaşa son vermekti. Fakat Cemiyeti Akvam da II. Dünya Savaşı felaketini önleyemedi. Savaş sırasında yayınlanan “Atlantik Beyannamesi”nde de hak ve hürriyetlere geniş yer verilmiştir.

II. Dünya Savaşı’nda milyonlarca insan ölmüş, milyonlarca insan sakat kalmıştır. Fabrikalar, okullar, hastaneler ve köprüler yıkılmış; yüzbinlerce taşıt kullanılamaz hale gelmiş; bir çok şehir ve köylerde taş üstünde taş kalmamıştır.

Bu korkunç tablo, milletlerin aklını başına getirmiş, onları düşündürmüştür. Dünyada savaşı önlemek, milletler, arasında işbirliğini sağlamak, birbirlerinin haklarına saygılı olmak, barışı korumak ve sorunları anlaşma yoluyla çözmek amacıyla 1945’te “BİRLEŞMİŞ MİLLETLER TEŞKİLATI” kurulmuştur. 10 Aralık 1948’de de Birleşmiş Milletler Kurulu’nca “İNSAN HAKLARI EVRENSEL BiLDiRİSİ” kabul ve ilan edilmiştir.

İnsan Hakları Nelerdir? İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi

İnsan Hakları bireylerin salt insan olmakla kazandıkları haklardır. İnsanların insan olmakla taşıdıkları değerin sömürü, baskı, kıyım ve her türlü doğal güç karşısında korunması isteğine dayanır. Tanımı ve sınırları konusunda her zaman tam bir anlaşmaya varılmasa da temel bazı varsayımlar üzerinde anlaşılır.

Advertisement

İnsan hakları temelde devlet gücünü sınırlar, hem yasal hem ahlaksal düzenlemelerin kapsamına girer; hem lanı hem de olması gerekeni dile getirir. Özünde genel ve evrensel niteliklidir,; bütün insanların hatta bazı durumlarda henüz doğmamış olanların her yerde sahip olması gereken haklardır. Böylece belirli bir durumda bireyin yada grupların benzer haklarının yada çıkarlarının korunabilmesi anlamına gelir. Bütün normatif gelenekler gibi insan hakları da zamanın ürünüdür. Özünü ve biçimini veren tarihsel sürekliliği ve değişim süreçlerini yansıtır. Bu yüzden de içeriklerinin, yasal sınırlarının ve aralarındaki öncelik sıralamasının anlaşılması büyük ölçüde temelinde yer alan görüşlerin ve etkinliklerin belirlenmesine bağlıdır.

İnsan hakları evrensel Bildirgesinin tam metnine aşağıda ulaşabilirsiniz.

  • Madde 1:Bütün insanlar eşit haklara sahip olarak özgür doğarlar. İnsanlar birbirlerine kardeşlik duyguları ile yaklaşmalıdırlar.
  • Madde 2: Irk, dil, din, cinsiyet, inanç, sosyal köken ya da başka bir nedenden dolayı ayırım söz konusu olmaksızın söz konusu olmamaksızın herkes bu bildirgede yer alan haklardan yararlanır.
  • Madde 3: Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır.
  • Madde 4: H.ç kimse kölellik veya kulluk altında tutulmaz; kölelik ve köle alım satımı her türüyle yasaktır.
  • Madde 5: Hiçkimseye işkence yapılamaz; zalimca, insanlık dışı, onur kırıcı ceza verilemez veya davranışta bulunamaz.
  • Madde 6: Herkes nerede olursa olsun hukuksal kişiliğinin tanınması hakkına sahiptir.
  • Madde 7: Herkes yasa önünde eşittir ve yasa gözetmeksizin yasa tarafından eşit korunma hakkına sahiptir.
  • Madde 8: Herkesin anayasa veya yasayla kendine tanınmış olan temel haklarını çiğneyen işlemlere karşı yetkili ulusal mahkemeler etkili bir yargı yoluna başvurma hakkı vardır.
  • Madde 9: Hiç kimse keyfi olarak yakalanamaz, alıkonulamaz ve sürgün edilemez.
  • Madde 10: Herkes herhangi bir konudaki davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkemede, adil ve herkese açık olarak görülmesi hakkına sahiptir.
  • Madde 11: Bir suç işlediği iddia edilen kişi, suçlu olduğu yasalara uygun olarak kanıtlanmadıkça masum sayılır. Bu kişinin kendisini savunabilmesi için gerekli koşullar sağlanmalıdır. Hiç kimse, işlendiği sırada ulusal veya uluslar arası hukuka göre suç sayılmayan eylemlerinden ötürü mahküm edilemez. Hiç kimseye, suçun işlendiği sırada uygulanmakta olan cezada daha ağır ceza verilemez.
  • Madde 12: Hiç kimsenin özel yaşamına, ailesine, konutuna ve haberleşmesine keyfi olarak karışılamaz, onur ve ününe saldırılamaz. Herkesin bu tür karışma ve saldırılara karşı yasal korunma hakkı vardır.
  • Madde 13: Herkes, herhangi bir devletin sınırları içinde serbestçe dolaşma ve oturma hakkına sahiptir. Herkes, kendi ülkeside dahil, herhangi bir ülkeden ayrılma ve kendi ülkesine dönme hakkına sahiptir.
  • Madde 14: Siyasal suç işleyen herkesin, zulüm karşısında başka ülkelere sığınma ve bu ülkelerce sığınma işlemi görme hakkı vardır.
  • Madde 15: Herkasin bir vatandaşlığa hakkı vardır, Kimse keyfi olarak vatandaşlığından veya vatandaşlığını değiştirme hakkından yoksul bırakılamaz.
  • Madde 16: Evlenme çağına gelen her erkek ve kadın ırk, uyrukluk ve din bakımından hiçbir kısıtlamaya uğramaksızın evlenmek ve aile kurmak hakkına sahiptir. Erkek ve kadın evlenmek konusunda, evlilik süresince ve evliliğin sona ermesinde eşit haklara sahiptir. Evlilik ancak evleneceklerin serbest ve tam rızasıyla yapılır. Aile, toplumun doğal ve temel birimidir; toplum ve devlet tarafından korunma hakkı vardır.
  • Madde 17: Herkesin tek başına veya başkalarıyla ortaklaşa mal veya mülk edinme hakları vardır. Hiç kimse keyfi olarak mal veya miülkünden yoksun bırakılamaz.
  • Madde 18: Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğü hakkı vardır; bu hak din veya inanç değiştirme özgürlüğünü, dini ya da inancını tek başına veya topluca, açık veya özel olarak öğretme, uygulama, ibadet veya törenlerle açığa vurma özgürlüğünü içerir.
  • Madde 19: Herkesin fikir ve anlatım özelliğine hakkı vardır; bu hak, fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın bilgi ve görüşleri her yoldan aramak, almak ve yaymak özgürlüğünü kapsar.
  • Madde 20: Herkes barışçıl yoldan toplanma ve dernek kurma hakkına sahiptir. Hiç kimse bir dernağe girmaye zorlanamaz.
  • Madde 21: Herkes, doğrudan ya da özgürce seçilmiş temsilcileri arayıcılığı ile ülkesinin yönetimine katılma hakkına sahiptir. Herkes, ülkesindeki kamu hizmetlerine girmede eşit haklara sahiptir. Halkın iradesi kamu otoriterisinin temelidir; bu irade gizli, genel ve eşit oy ilkesine uyularak yapılacak olan dönemsel ve dürüst seçimlerle belirlenir.
  • Madde 22: Her insanın, sağlıklı gelişimi için olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakları vardır. Devletler, bireylerin bu haklardan yararlanabilmeleri için, kaynakları ölçüsünde çaba gösterir ve uluslar arası iş birliği yapar.
  • Madde 23: Herkesin çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma koşullarına sahip olmaya hakkı vardır. Herkesin, hiçbir ayırım göstermeksizim, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır. Çalışan herkesin kendisine ve ailesine, insan onuruna yaraşan bir yaşam sağlayan adil ve eleverişli bir ücrete hakkı vardır. Herkesin, çıkarlarının korunması için sendikalar kurmaya ve bunlara üye olma hakkı vardır.
  • Madde 24: Herkesin dinlenmeye, boş zamana, özellikle iş saatlerinin makul ölçüde sonırlandırılmasına ve belli dönemlerde ücretli tatillere hakkı vardır.
  • Madde 25: Herkesin, gerek kendisi, gerek ailesi için yiyecek, giyim, konut, tıbbi bakım ve gerekli sosyal hizmetler de dahil olmak üzere, sağlık ve refahını sağlayacak uygun bir yaşam düzeyine ve işsizlik , hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ve benzeri durumlarda güvenliğe hakkım vardır. Ana ve çocuk özel bakım ve yardım görme hakkına sahiptir. Bütün çocuklar, evlilik içi veya dışı doğmuş olmalarına bakılmaksızın aynı sosyal korunmadan yararlanırlar.
  • Madde 26: Herkes eğitim görme hakkına sahiptir. İlköğretim zorunlu ve parasızdır. Tekni ve mesleki öğretimden herkes yararlanabilmelidir. Yüksek öğrenim, yeteneğe bağlı olarak herkese tam bir eşitlikle açık olmalıdır. Eğitim, insan kişiliğinin tam gelişmesi ve insan haklarıyla temel özgürlüklere saygının geliştirilmesi amacına yönelik olmalıdır. Eğitim, bütün uluslar, ırk ve din toplulukları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu özendirmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın sürdürülmesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir. Çocuklarına verilebilecek eğitim türünü seçmede öncelikle ana baba hak sahibidir.
  • Madde 27: Her insanın kültürel yaşama katılmaya ve bu alandaki gelişmelerden yararlanmaya hakkı vardır
    Madde 28: Herkesin, bu bildirgede yer alan hak ve özgürlüklerin tam olarak gerçekleşmesini sağlayacak toplumsal ve uluslar arası bir düzende yaşamaya hakkı vardır.
  • Madde 29: Herkesin, kişiliğinin tam ve özgürce gelişmesine olanak sağlayan topluma karşı ödevleri vardır. Haklar ve özgürlükler, ancak yasayla ahlakın, kamu düzeninin, genele refahın, başkalarının hak ve özgürlüklerine saygının ve demokratik bir toplum yapısının gereklerine uygun olarak sınırlandırılabilir. Bu hak ve özgürlükler, hiçbir zaman Birleşmiş Milletler’ in amaç ve ilkelerine aykırı olarak kullanılamaz.
  • Madde 30: Bu bildiride yer alan hak ve özgürlükler, hiçbir durumda bu hak ve özgürlüklerin yok edilmesine yol açacak şekilde yorumlanamaz ve kullanılamaz.


40 yorum

  1. İnsan haklarının tarihsel gelişimi güzel bir şekilde anlatılmaktadır.Ödevime çok yardımcı oldunuz.Teşekkürler…

  2. bu yazıyı yazana çok teşekkür ederim performans ödevime çok yardımcı oldu. gerçekten çok teşekkür ederim. 🙂 ….

  3. Çok teşekkür ederim diğer sitelerden daha güzel ve düzgün bir site olmuş ellerinize sağlık…

  4. Ben bunu bulmak için her yeri aradım… çoook teşekkür ederim .hiçbir yerde bulamadığımı burada buldum …

  5. insan haklarını savunan EN büyük uluslararası evrensel mesaj:RESULULLAH (S.A.W.)’İN WEDA HUTBESİNDEKİ ESASLARDIR.çünkü bunlar sözde kalmamış hakkıyla uygulanmıştır.

Leave A Reply