İnsan doğası ve din, dinin insan hayatındaki yeri ve önemi, din ve insan konusu, hakkında bilgi.
İNSAN VE DİN
İNSANIN EVRENDEKİ KONUMU VE SORUMLULUĞU
insan evrendeki tüm varlıklar içinde ayrıcalıklı ve üstün kılınmıştır. Hem biyolojik hem de ruhsal anlamda diğer varlıklardan ayrılan insana akıl, özgür irade ve düşünebilme özellikleri verilmiştir. Aşağıdaki ayetler bu durumu açıklar niteliktedir.
“Ant olsun, biz insanı en güzel biçimde yarattık.”
(Tin suresi, 4. ayet)“Biz hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık…”
(Teğabün suresi, 3. ayet)
İnsan sahip olduğu özellikleri kullanarak yaratılış gayesini anlayabilir. Allah, insanın asıl yaratılış amacını ise Kur’an’da şöyle açıklamıştır: “Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk ve ibadet etsinler diye yarattım. (Zariyat suresi, 56. ayet)
İnsanın üstün ve farklı özellikte yaratılması onun kulluk ve ibadet bilincine sahip olmasını gerekli kılar.
İNSANIN DOĞASI VE DİN
Maddi ve manevi bir varlık olarak yaratılan insanın biyolojik yapısı itibarıyla yemek, giyinmek ve barınmak gibi birtakım maddi ihtiyaçları vardır. Bunun yanında insanın sevmek, sevilmek, bağlanmak, sığınmak ve inanmak gibi ruhsal ihtiyaçları da vardır. Ölüm gerçeği, yaşlanma, doğal afet ve hastalık gibi konularda aciz kalan insan; yüce bir varlığa inanma, ona sığınma ve ondan yardım dileme ihtiyacı hisseder.
Allah’a inanma, bağlanma ve sığınma duygusu insana doğuştan verilmiştir. Bu durumu Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle dile getirmiştir: “Her insan fıtrat üzere (inanma duygusuyla) yaratılmıştır.” (Müslim,C 3, s. 133.)
Fransız düşünür Benjamin Costant, “Din duygusu insan tabiatına öyle yerleştirilmiştir ki insan denildiğinde akla bir de inanç (din) gelmemesine imkân yoktur.” sözü ile din duygusunun doğuştan geldiği gerçeğine işaret etmiştir.
DİNİN İNSAN HAYATINDAKİ YERİ VE ÖNEMİ
Din; insana dünya ve ahiret hayatındaki amacını, yaratılış nedenini, ahiret hayatıyla ilgili ceza ve mükâfat durumunu kavratarak birtakım belirsizliklerin giderilmesini hedefler.
Din, insan hayatının her alanında kendini gösterir. Sanat, edebiyat, mimari ve musiki gibi konulardan günlük yaşantının birçok yerinde dinî figürler görülür. Bunlara; yemek adabı, selamlaşma, doğum ve ölüm merasimleri, şükür ve sabır gibi eylemler örnek verilebilir.
Din insanın inançlı olmasına, huzurlu ve mutlu yaşamasına yardımcı olur. Bu nedenle ibadet ederek huzurlu olacağını öğütler. Bu durum Kur’an’da “Kalpler ancak Allah’ı anmakla huzura kavuşur.” ayeti ile dile getirilir.
Allah’a ve ahiret gününe inanmak insanı iyi işler yapmaya yöneltirken kötü davranışlardan uzaklaştırır. Böylece toplum ve bireylerin mutlu olmasına katkı sağlar.