İran Nerededir? Özellikleri, Konumu, İklimi, Ekonomisi, Tarihi Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Ülkeler Rehberi İran – İran ile ilgili bilgi, başkenti, ekonomisi, bayrağı, tarihi, komşuları, coğrafi konumu hakkında bilgi

iran bayrağı

Kaynak: pixabay.com

İRAN;

  • Yüzölçümü: 1.648.000 km2.
  • Başkenti: Tahran.
  • Dil: Farsça (resmi), Azeri Türkçesi, Kürtçe, Beluci, Farsa ağızları. Resmi dil olan Farsça, Arap harfleriyle yazılmasına karşın Hint-Avrupa dil ailesindendir. Nüfusun yarıdan fazlası Farsça konuşur. İkinci yaygın dil, nüfusun % 25’ini oluştura Azeri Türklerin konuştuğu Azeri Türkçesidir. Beluci, Kürtçe, Farsçanın iki yerel ağzının yanı sıra Gilaki ve Mazenderani konuşulan öteki başlıca dillerdir.
  • Din: Müslüman (% 90 Şii, % 8 Sünni), Hristiyan, Musevi. % 99 oranındaki Müslüman nüfusun büyük çoğunluğu Şii’dir (% 90).
  • Para birimi: 1 riyal = 100 dinar.
  • Başlıca kentleri: İsfahan, Meşhed, Tebriz, Şiraz, Ahvaz) Bahtaran, Kum, Urmiye, Reşt, Hamedan.

Güneybatı Asya’da devlettir. Ortadoğu’ nun en eski uygarlıklarından birinin kurulduğu ülke toprakları; güneyden İran (Basra) Körfezi ve Umman Denizi; kuzeyden Ermenistan, Azerbaycan, Hazar Denizi ve Türkmenistan; batıdan Türkiye ve Irak, doğudan Afganistan ve Pakistan ile çevrilidir.

Yüzey Şekilleri;

Yüzey şekilleri açısından belirgin bir bütünlüğün göze çarptığı ülke toprakları, büyük ölçüde dağlık alanlar ve yaylalardan oluşur. Ortalama yükselti deniz düzeyinin üstünde 915 m’dir. Düz alanlar ve ovalar toplam yüzölçümün yalnızca % 7’si kadardır. Batıda, kuzeyde daha yoğun olan dağ sıraları iki ana bölge oluşturur: Azerbaycan, Ermenistan, Türkiye, Irak sınırlarından güney-doğu doğrultusunda 2.250 km boyunca ilerleyerek Pakistan sınırına uzanan Zagros Dağları ve ülkenin kuzey sınırını oluşturan Elbruz Dağları. Bu iki sistem arasında, doğuda dağınık ve daha alçak tepelerde oluşan Doğu Dağlıkları bulunur. Böylece oluşan dağ sınırları arasında her biri en alçak noktalarında birçok bataklık ve kum çölleri içeren çok sayıda havzanın oluşturduğu Merkez Yayla yer alır. Kuzey uçtaki Hazar Denizi kıyı bölgeleri ve Mezopotamya Ovası’nın İran’daki kır uzantısı olan Huzistan Ovası sözü geçen dağ sınırlarının dışında kalır.

Zagros Bölgesi

Zagros Bölgesi, Mezopotamya Ovası’ndan dik bir biçimde yükselen dağ kıvrımlarının oluşturduğu bir bölgedir. Bu bölgenin kuzey kesimi, Türkiye’nin doğusundaki dağlık alanlar ve Azerbaycan ve Ermenistan’da Kafkas Dağları ile uzanır. Bu bölgede dağ sıralan volkanik tepelerle kesintilere uğrayan düzensiz ve çıplak bir yayla görünümüne bürünür. Ülkenin kuzeybatısındaki en büyük volkan tepeleri Savalan ve Sahand’dır. İran’ın en büyük gölü olan Urmiye Gölü (Rizaiye), Zagros Bölgesi’ndeki sığ bir havzada yer alır. Derinliğinin az oluşu, yüksek tuz oranı nedeniyle balıkçılık ve sulama için oldukça elverişlidir.

Zagros Bölgesi’nin güneyinde yükseklikleri 3.650-4.250 m arasında değişen, çoğunlukla koşut olarak seyreden dev dağ sıraları yer alır. Daha güneydeki kesimlerde ise Zagros Dağlan, düzenli biçimlerini ve yükseltilerini yitirir. Bu bölgenin en çarpıcı kesimi Şiraz Havzası’dır. Ülkedeki ikinci önemli doğal bölge, Demavend Tepesi’nde doruğa ulaşan, çok yüksek olmakla birlikte, dar dağ sıralarında oluşan Elbruz Bölgesi’dir. Kış aylarında büyük oranda karlarla kaplı olan bu bölgenin kuzeyinde Hazar Ovası ile Hazar Denizi yer alır. Elbruz Dağı’nın güneyinde kalan kurak bölgelerde yönetim merkezi Tahran‘ın kurulduğu dağların yamaçlarında bulunan Veramin Ovası, bu bölgelerden biridir. Doğu Dağlıkları, tuz çölleri, bozkırlar, tepelerden oluşan, yerleşim için oldukça elverişsiz bir alanda yer alır.

Kuzeydoğuda bulunan Horasan ve Meşhed’de ise toprak, tarım için elverişlidir. İran topraklarının merkezinde kalan bölge çoğu kum çölleri ya da derin tuz bataklıkları içeren tuz havzalarından oluşur. Bu bölgenin belirli kesimleri tümüyle boştur, buna karşılık içlerinde önemli turizm merkezlerinden İsfahan’ın da bulunduğu bazı kesimlerde toprak büyük ölçüde verimlidir. Güneydoğu kesiminde yer alan Huzistan Ovası, Dez Barajı’ ndan sağlanan sulama olanakları sonucu verimli bir duruma getirilmiştir. Ülkenin başlıca adası, İran Körfezi’ nde, Hürmüz Boğazı’nda Kişm Adası’dır (1.336 km2).

Advertisement
iran

Kaynak: pixabay.com

İklimi;

Gerek toprakların deniz düzeyinden çok yüksek bir konumda olması, gerekse Sibirya’dan gelen hava kitlesi, kışların son derece soğuk, buna karşılık Hindistan ve Arabistan’dan kaynaklanan ve özellikle yaz aylarında etkili olan akımlar ise yazların çok sıcak geçmesine yol açar. Ülkenin büyük bir bölümünü etkisi altına alan yağışlar, yalnızca ekim ve mart ayları arasında görülür. Bazı kesimlerde nem oranı yüksektir. Doğudaki topraklarda yılın belli aylarında etkili kum fırtınaları yaşanır. Yıllık ortalama yağış tutarı 100-250 mm arasında değişir. Ülke genelinde sıcaklık, yaz aylarında +38° -9°C’dir.

Bitki Örtüsü ve Hayvanlar;

Hazar Bölgesi’nde yarı tropikal geçici ormanların yanı sıra, dağlık alanların derin vadilerinde de ormanlara rastlanır. Öteki yerlerde bitki örtüsü cılız ve seyrektir.

Büyük iklim farklılıklarına, geniş bozkır yarı çöl alanlara karşın, çakal ve kurt gibi etoburlar yaygındır; yaban-domuzlan, dağkeçileri, muflonlar dağlık alanlarda; çeşitli kemirgenler, sürüngenler çöllük alanlarda yaşar. Kuzeybatıda yaşayan siyah ayıların soyları giderek tükenmektedir. Leylek, flamingo, pelikan, vb göçücü kuşlar
sıcak mevsimlerde iç bölgelere, İran Körfezi yörelerine gelirler. Hazar Denizi, eti ve havyarıyla ünlü mersin, som, sazan, vb deniz canlıları yönünden zengindir.

Ekonomisi;

Tarım; 14.90 milyon hektarlık ekilebilir alanın (toplam yüzölçümün % 27’si) 5.66 milyon hektarında sulamalı tarım yapılır. 4.93 milyon hektar nadasa bırakılır. Buğday, arpa, pirinç, şekerkamışı, şekerpancarı, pamuk, iranfıstığı, tütün başlıca tarımsal ürünlerdir.

Hayvancılık. Sığır, koyun, keçi, at, eşek, katır, manda, deve temel hayvan varlığını oluşturur. Yıllık balık üretiminin 1/5’i Hazar Denizi’nden sağlanır.

Doğal Kaynaklar. En önemli doğal kaynak, saptanmış dünya rezervlerinin 1/11’ini içerdiği petroldür. 1979’dan önce dünya petrol üretiminde ABD, SSCB ve Suudi Arabistan’dan sonra dördüncü sırada yer alırken, İran-Irak Savaşı ham petrol fiyatlarındaki düşüş gibi nedenlerle, sıralamada yedinciliğe düştü (1988’de 113 milyon ton). Günümüzde, petrokimya endüstrisi, tümüyle devletleştirilmiştir. En zengin yataklar, Güneybatı İran’dadır. Lut Çölü, Kum ve İran Körfezi açıklarında da yeni yataklar saptandı. Tahran, Şiraz, Ahvaz, Elbruz ve Meşhed’den Harg Adası’ndaki dolum tesislerine boru hatlarıyla ulaştırılan ham petrol ve doğal gaz, buradan dış ülkelere satılır. Demirfilizi, kömür, çinko ve kurşun, manganez, krom, tuz, öteki başlıca doğal kaynaklardır.

Advertisement
iran

Kaynak: pixabay.com

Tarihi

Bugün İran diye bildiğimiz bölgeye Milattan binlerce yıl önce iki kavim yerleşmişti. Bunlardan Medler kuzeyde, Persler de güneyde yaşıyordu. Bugünkü İran halkı bu iki kavmin karışmasından doğmuştur. Aynı zamanda Türkler, Araplar ve Moğollar’la da karışmışlardır.

Elâm’lar, Medler, Persler, Partlar, Sasanîler, sırası ile İran’da kuvvetli devletler kurdular. Müslüman-Arap fethinden sonra İran, bir müddet sonra birçok mahalli devletlere ayrıldı. Türkleşmiş Moğol İlhanlılar’dan sonra Celâyirliler, Timurlular, Karakoyunlular, Akkoyunlular, nihayet Safevîler iktidara geldi; bunların hepsi Türk’tür. Safevîler ile İran, ağırlık noktasını bugünkü İran’ın teşkil ettiği bir devlet oldu. Onları Afganlar, Avşarlar, Zerdler, Kaçarlar ve Pehlevîler takip etti.

• Klâsik devir ve Pers İmparatorluğu.

İran’a yerleşen iki kavimden, önce Medler egemenliği ele geçirdiler. M.Ö. VII. yüzyılda Asur başkenti Ninova’ya hücum ettiler. M.Ö. 550 yılında Persler, Medler’i egemenlikleri altına almayı başardı. Bunlar Pers bölgesinde yaşadıkları için Yunanlılarca «Persis» diye anılıyorlardı.

Persler Dârâ zamanında büyük bir imparatorluk kurdular. İmparatorluğun sınırları Kuzey Hindistan’dan kuzey Yunanistan’a kadar uzanıyordu. Dârâ’ nın M.Ö. 486’da ölümünden önce Yunanlılar Marathon’da Persler’i yendiler. Bu yenilgiden sonra Persler toparlanamadı, Makedonyalı Büyük İskender İran üzerine yürüdü, Persler’i yendi, ülke yüzyıl kadar Makedonya egemenliği altında kaldı.

• Sasanî Hanedanı:

Dârâ’dan, sonra İran en parlak çağını Sasaniler zamanında yaşamıştır. Sasanîler sulama tesisleri, yollar, büyük binalar yaptılar, sanat ve edebiyata önem verdiler.

• Çeşitli İstilâlar:

641 yılında Araplar İran’ı işgal ederek Sasanî hanedanının hükümranlığına son verdi. Bu istilâ sırasında İran Müslümanlığı kabul etti, Arap harflerini kullanmaya başladı. Daha sonraları Iran önce Selçuklular’ın, sonra Moğol imparatoru Cengiz’in, daha sonra da  Timur’un istilâsına uğradı.

• Safevî Hanedanı:

XVI. yüzyılda yeni bir Türk hanedanı İran’da iktidarı ele aldı. Safevîler Türkler’den sonra cihanın en güçlü devletini kurdular. Safevîler’in en büyük hükümdarı Şah Abbas’tır. Onun zamanındaki başkent Isfahan dünyanın en güzel şehirlerinden biri haline geldi.

• Bugünkü Devir:

XIX. yüzyılda Hindistan’ı işgal eden İngilizler İran’ı da kontrolları altına almak istediler. Buna karşılık Rusya da İran’ın kuzey kesimlerini ele geçirdi. XX. yüzyılın başlarında İngiltere ile Rusya İran’ı ikiye bölmeyi, bunları karşılıklı kendi egemenlikleri altına almayı kararlaştırdılar. 1908’de petrolün keşfi İran’ı daha da önemli bir hale getirdi. O sırada iktidarda bulunan Kaçar Hanedanı yavaş yavaş kudretini kaybediyordu.

I. Dünya Savaşı’ndan sonraki istikrarsız devirde, bir jandarma onbaşısı olan Rıza Han iktidarı ele geçirdi, Türk Kaçar Hanedanını tahttan indirdi. 1925’te Rıza Şah «Pehlevî» adı ile tahta çıktı. Orduyu modernleştirdi. II. Dünya Savaşı’nda tarafsız kalmak istedi. Halbuki Müttefiklerin İran petrolüne ve demiryollarına ihtiyacı vardı. İran, Rusya’ya gönderilecek yardım malzemesi için en uygun yoldu. Bu yüzden İngiltere ve Rusya İran’ı işgal ettiler. Şahı tahttan indirerek yerine oğlu Muhammed Rıza Pehlevî’yi geçirdiler. Savaştan sonra Müttefikler İran’dan çekildi.

1970’li yılların sonunda başlayan İslami hareketler sonrası ise Şah rejimi devrilerek yerine İslami bir rejim kurulmuştur.

Advertisement


Leave A Reply