İşbirliği ve Yardımlaşma ile İlgili Deyimler, Atasözleri Anlamları Açıklamaları

17
Advertisement

İşbirliği ve yardımlaşmanın önemi ile ilgili atasözleri, deyimler, bu atasözleri ve deyimlerin açıklamaları, İşbirliği yardımlaşma konulu atasözleri deyimler

İşbirliği ve Yardımlaşma ile İlgili Deyimler - Atasözleri

Arka resim kaynak: pixabay.com

İşbirliği ve Yardımlaşma ile İlgili Deyimler – Atasözleri

Deyimler:

  • ***yardımına koşmak
    güç duruma düşene istekle yardım etmek.
  • ***(bir işin veya bir şeyin) ucundan tutmak
    1) bir şeyle meşgul olmak, katkı sağlamak, yardımcı olmak: “Ömür boyu hiçbir işin ucundan tutmamış insanlar için bile bir yaşlılık fonu düzenlenmiş.” -H. Taner. 2) mec. bir işi yeterince ilgilenmeden, önemsemeden yapmak.
  • ****(birinin) eli ayağı (olmak)
    yardımcısı (olmak), her işine yarar (olmak).
  • ****(birine) işi düşmek
    birinin yardımına gereksinim duymak: “Ara sıra işim düşerek kalem odasına girdikçe ona nazik ve kibar bir arkadaş muamelesi ediyordum.” -R. N. Güntekin.
  • ***yardımda bulunmak
    yardım etmek: “Mal sahibi Rafet Reis, ona epey yardımda bulunmuştu.” -S. F. Abasıyanık.
  • ***yardım görmek
    destek elde etmek, bağış almak: “Oysaki yarım saat tek bir insandan, tek bir yerden yardım görmeksizin yaralı olduğu yerde kalmış.” -N. Uygur.
  • ***bel bağlamak
    birisinin kendisine yardımcı olacağına inanmak, güvenmek: “Ne var ki böyle araçlara biz pek bel bağlayamayız.” -T. Halman.
  • ***(birinin) eline bakmak
    1) bir kimsenin yardımıyla geçinmek: “Bir senedir burada oturuyorlar, o küçüğün eline bakıyorlar.” -P. Safa. 2) “ne getirdi” diye gözlemek.
  • ***destek görmek
    yardım edilmek.
  • ***destek olmak
    güç sağlamak, yardımcı olmak: “Böyle zor bir zamanda, birbirinizi kırmak yerine destek olmalısınız.” -A. Ümit.
  • ***kendi kanatlarıyla uçmak
    hiç kimsenin desteği veya yardımı olmaksızın yaşamak veya bir işi olumlu sonuca ulaştırmak: “Kendi kanatlarınla uçmayı öğreninceye dek yanından ayrılır mıyım senin yavrum?” -T. Oflazoğlu.
  • ****elini uzatmak
    yardım etmek: Kızılay, yoksullara elini uzatır.
  • ***elinden tutmak
    1) yardım etmek; 2) kayırmak.
Devamı
  • ***imdadına yetişmek (erişmek)
    yardım etmek: “Hakkı Bey karısının imdadına erişti. Selma Hanım’ın müşkül bir vaziyette kaldığını hissederek söze karıştı.” -Y. K. Karaosmanoğlu.
  • *** dokuz körün bir değneği
    birçok kimsenin tek yardımcısı, tek dayanağı: “Dokuz körün bir değneği, işte bir kızımız var.” -R. N. Güntekin.
  • ****el uzatmak
    1) birinden bir hakkı almaya kalkışmak: “Ne var ki niye bizim lokmamıza el uzatırlar?” -A. İlhan. 2) yardım etmek: “Sözü geçecek, en umulmadık bir zamanda kendine el uzatabilecek bir adam olmadığı nereden belli?” -R. N. Güntekin.
  • ***medar olmak
    yardımı, yararı dokunmak.
  • ***eyvallah etmemek
    birinden yardım istememek, gönül borcu olmamak, boyun eğmemek: “Ben kimseye eyvallah etmeyeceğim, dedi. Bir gece amcasının konağından kaçtı.” -Ö. Seyfettin.
  • ***yaralı parmağa işememek
    tkz. en küçük bir yardımı bile esirgemek.

Atasözleri:

  • **** el el ile, değirmen yel ile
    insanlar bir araya gelmeden yaşayamazlar, birbirlerine yardım etmeden başarıya ulaşamazlar; değirmenin çalışabilmesi için rüzgâr gereklidir.
  • ****el eli yıkar, iki el yüzü
    bir kişi başka bir kişiye yardım ederse o da bu iyiliğin altında kalmaz, güçlenmiş olarak yardımlara koşar.
  • **** bir elin sesi çıkmaz – Bir elin nesi var iki elin sesi var
    1) bir davanın bir kişi tarafından savunulması etkili ve yeterli değildir; 2) yardımlaşarak işler daha kolay başarılır.
  • ***yalnız taş, duvar olmaz
    nasıl bir tek taş ile duvar örülmezse insan da tek başına önemli bir işi başaramaz, başkalarıyla ilişki kurmak, işbirliği yapmak zorundadır.
  • ****amcamla dayım, hepsinden aldım payım
    yakınlarından beklediği ilgi ve yardımı görmeyen bir kimse onlardan artık yeni bir istekte bulunamaz.
  • ****dilenci bir olsa şekerle beslenir
    yardım bekleyen bir tane olsa umduğundan aşırı şeyler verilerek sevindirilir ancak bunların sayısı çok olduğundan hepsine aynı cömertlik gösterilemez.
  • ****dilenciye hıyar vermişler de eğri diye beğenmemiş
    hem gereksinim duyduğu konuda yardım istiyor hem de yapılan yardımı küçümsüyor.
  • ****el kazanı ile aş kaynamaz
    önemli bir iş, başkalarının yardımıyla başarılamaz, iş her an yarıda kalabilir.
Devamı
  • ****elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz
    kişi yalnızca kendi kazancına güvenmeli, başkasının yardımını beklememelidir.
  • ****elden vefa, zehirden şifa
    zehirden şifa beklenilmeyeceği gibi yabancılardan da yardım ve iyilik beklenmez.
  • ***evlenenle ev alana Allah yardım eder
    evlenene ve ev yapana herkesin kolaylık göstermesi, onlara Allah’ın yardımının dolaylı olarak ulaşıyor olması demektir.
  • ***her damardan kan alınmaz
    herkesten yardım istenmez, istense de alınamaz.
  • ****veren el, alandan üstündür
    yardımını esirgemeyen, eli açık olan kimseye herkes saygı gösterir.
  • ****veren eli herkes öper
    yardımını esirgemeyen, eli açık olan kimseye herkes saygı gösterir.
  • ***tırnağın varsa başını kaşı
    hiç kimse başkasından yardım beklememeli; kendisinin olanakları varsa bir işe girişmeli, yoksa girişmemelidir.
  • *** imece günü bulutlu, görmeyene ne mutlu
    zamanın elverişli olup olmadığına bakmadan yardıma gelenleri bulunan iş sahibine ne mutlu.
  • ***kelin merhemi olsa başına sürer
    kendi işini halledemeyen kişiden aynı durum için yardım alınamaz.
  • ***kimseden kimseye hayır yok (gelmez)
    insan, yapacağı işte başkasının yardımına güvenirse hayal kırıklığına uğrar.
  • ***koy avucuma, koyayım avucuna
    bize yardımda bulunan, yarar sağlayan kişiye biz de yardımda bulunur, yarar sağlarız.
  • ***kul sıkışmayınca (daralmayınca, bunalmayınca) Hızır yetişmez
    yardım hep en zor anda gelir.
  • ***mum dibine ışık vermez
    etkili kişi kendi yakınlarına yardımcı olamaz.
  • *** öksüz oğlan (çocuk) göbeğini kendi keser
    koruyanı, yardım edeni bulunmayan kişi, işini kendi başına görmek zorunda kalır.


17 yorum

Reply To TREK Cancel Reply