İslamiyetin Barışa Verdiği Önem, İslam’ın Barış Dini, Hz. Muhammed’in Barış Elçisi Olması

0
Advertisement

İslam ve barış nedir? İslam bir barış dinidir, İslam dininin barışa verdiği önem, bu konudaki ayet ve hadisler, İslam’ın barış dini ve peygamberin barış elçisi olması.

İslam - Kabe

İSLAM VE BARIŞ

BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAK BİR İHTİYAÇTIR

İnsan, toplumsal bir varlıktır ve her bir insan bir başkasına muhtaçtır. Bu nedenle insanın barış içinde yaşama anlayışı olmalıdır. Hayatı anlamlandırmanın temel şartlarından biri de barış içinde yaşamaktır. Bunun için insanlar;

  • ► birbirlerinin haklarına, düşünce ve inançlarına, yaşama biçimlerine saygı göstererek,
  • ► sınıf ve ırk ayrımı yapmayarak,
  • ► barışı ortadan kaldıracak kötü söz ve eylemlerden kaçınarak toplumsal barış ortamı sağlayabilir.

İSLAM BARIŞA VE BİRLİKTE YAŞAMAYA ÖNEM VERİR

İslam, öncelikle taşıdığı anlam nedeniyle barış içinde yaşamayı emreder.

” Ey iman edenler! Hep birden barışa girin. Sakın şeytanın peşinden gitmeyin. Çünkü o apaçık düşmanınızda.” ve “Sulh ( barış) daima hayırlıdır.” ayetleri buna işaret eder.

İslam dini, barışı engelleyen tüm unsurları yasaklar. Barış içinde yaşamanın ilkelerini koyar. Bazıları;

Advertisement

► Adalet ilkesine uymak,
► başkalarını kıskanmamak,
► küsmemek, kin beslememek,
► sırt çevirmemektir.

İnsanların barış içinde yaşamalarının en önemli harcı birbirlerini sevmeleridir. Peygamberimiz, “İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek mümin olamazsınız.” demiştir. Anlıyoruz ki barış içinde yaşamanın temelinde sevgi vardır.

Erdemli bir insan olarak toplumda yer almak barışa katkı sağlar. Peygamberimizin, “Müslüman, elinden ve dilinden diğer insanların güvende olduğu kimsedir.” şeklindeki hadisi yüksek ahlaka sahip insanların toplumdaki barışa katkısını açıklar niteliktedir.

BİR İNSANIN YAŞAMASINI SAĞLAMAK BÜTÜN İNSANLARA HAYAT VERMEK GİBİDİR

Yaşama hakkı, insanın sahip olduğu temel hakların ilkini oluşturur. Dinimize göre bir insanın canına kıymak büyük günahlardan sayılır.

“Kim, bir cana haksız yere kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur.” ayeti ile Peygamberimizin, “Canlarınız, mallarınız, namuslarınız kutsaldır. Her türlü saldırıdan korunmuştur.” hadisi yaşama hakkının önemini vurgulayan iki örnektir.

Ayrıca

Advertisement

► Kan bağışında bulunmak
► Organ bağışında bulunmak
► Kötü davranışlardan alıkoymak
► İyi ve güzel davranışlara yöneltmek hayat kurtarmanın örneklerindendir.

HZ. MUHAMMED BİR BARIŞ ELÇİSİDİR

“(Resulüm!) Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” ayeti Hz. Muhammed’in barış elçisi olarak gönderildiğini gösterir. O da peygamberliği süresince bu özelliğini hayata geçirmiştir. Özellikle Mekke Dönemi’nde Müslümanların karşılaştıkları baskı ve işkence nedeniyle şikâyet ettiklerinde Peygamberimiz, “Sabredin, ben savaşla emrolunmadım.” buyurmuştur.

Peygamberimizin Medine’ye hicretinde yaptığı ilk iş toplumsal barışı sağlamaya yönelik çalışmalardı. Bunlar,

Uzun yıllar düşmanlıkları bulunan Evs ve Hazreç adlı iki kabileyi barıştırması, Yahudi kabileleri ile Medine Sözleşmesi’ni imzalaması, Mekke’den Medine’ye göç edenler ile Medineli Müslümanları kardeş ilan etmesidir.

ZORUNLU OLMADIKÇA SAVAŞ BİR İNSANLIK SUÇUDUR

Dinimiz zorunlu olmadıkça savaşılmamasını emreder. Savaşmayı zorunluluğa bağlamıştır. “Size savaş açanlara karşı Allah yolunda savaşın, aşırı gitmeyin, doğrusu Allah aşırı gidenleri sevmez.” ayeti ile Peygamberimizin, “Düşmanla karşılaşmayı arzu etmeyiniz, karşılaştığınız zaman da onlara karşı direnç gösterip sabredin.” hadisi İslam’da ancak zorunlu durumlarda savaşılması ve savaşlarda aşırıya gidilmemesi gerektiği anlatılır.

Savaşlarda kin ve intikam duygusuyla hareket etmek; kadınları, çocukları, hayvanları öldürmek; mesken ve tabiata zarar vermek; esirlere kötü davranmak savaşta aşırıya gitmek anlamındadır.

KUR’AN’DA BARIŞ İLE İLGİLİ AYETLER

  • İslam dini öncelikle barışın sağlanmasını esas alır. Kur’an-ı Kerim’de,
  • “… Kim bağışlar ve barışı sağlarsa onun mükâfatı Allah’a aittir. Doğrusu o, zalimleri sevmez.”
  • (Şura suresi: 45) ayeti bu gerçeği dile getirmektedir.


Leave A Reply