İslami Dönem Türk Edebiyatı Genel Özellikleri

0
Advertisement

İslami dönem Türk edebiyatının genel özellikleri ile ilgili bilgiler veren yazımız. Geçiş dönemi, XI. ile XIV. yüzyıl arası Türk Edebiyatı hakkında bilgiler.

TÜRK KÜLTÜRÜ VE İSLAMİYET ARASINDAKİ İLİŞKİLER

Türkler, İslam uygarlığına girmeden önce Gök Tanrı dini, Budizm, Manihaizm gibi değişik dinlere inanıyorlardı.

İslam orduları, fetihler sırasında hem yerleşik hem de göçebe bir yaşam süren Türklerle yüz yüze geldiklerinde bu savaşçı ulusu akılcı bir siyasetle kazanma yollarına başvurdular. Kız alıp vermek suretiyle Türklerle yakınlık kurdular. Bu yakın ilişkiler sonucunda Türkler yavaş yavaş İslamiyeti benimsemeye başladılar.

Esasen Türkler, bu yeni dini kendilerine oldukça yakın buldular. Türklerin eski inanç sistemindeki tek Tanrı inancı, ahlak ve erdem olarak kabul edilen pek çok öge, bu yeni dine oldukça benzemekteydi. Bu nedenle Türkler, İslamiyeti seçmekte zorlanmadılar.

Küçük, büyük gruplar ve kabileler halinde İslamiyete girişler, 920 yılına kadar sürdü. İlk kez bu tarihte Karahanlı hükümdarı Satuk Buğra Han, Abdulkerim adını alarak İslamiyeti devlet dini olarak ilan etti. İbnü’l-Esir’in deyimiyle 30.000 çadır Türk ailesi Müslüman oldu.

Advertisement

Bu toplu uygarlık değişimiyle birlikte, Türkler hızla batıya yöneldiler. İran, Mısır ve Irak’ta yabancı çoğunluklara hükmeden devletler kurdular.

Bu İslam ülkeleriyle olan yakın ilişkiler, Türklerin yaşamlarını olduğu kadar sanatlarını, dillerini, edebiyatlarını da etkiledi.

İSLAMİYET VE TÜRK EDEBİYATI

Türklerin İslamiyeti benimsemesi ve İslam ülkeleriyle yakın ilişkileri sonucunda, bu yeni dini ve uygarlığı tanımak, onun bilimini ve ideolojisini kavramak için Müslümanlığın, bilim dili Arapça ile İslami edebiyat dili hâline geleh Farsçayı öğrenmeleri gerekti. Bunun doğal sonucu olarak bir okumuşlar grubu oluşmaya başladı. Doğal olarak toplumdaki bu tabakalaşma edebiyatımıza da yansıdı. Ulusal zevkin yanı sıra Arap ve Fars edebiyatlarının etkisinde bir edebî zevk de yaygınlaşmaya başladı. Bu şekilde zümre edebiyatları oluştu.

islamiyet etkisindeki Türk edebiyatı ilk örneklerini Orta Asya’da, Karahaniıiar Döneminde verdi. Bu eserlerin en önemlileri Kutadgu Bilig, Divânü Lûgati’t -Türk ve Atabe-tü’l- Hakâyık’tır.

Karahanlılar döneminde XI, yüzyılda başlayan bu edebiyat, “Doğu Türk Edebiyatı” adıyla anılmıştır, Bu dönem edebiyatı: Karahanlılar, Büyük Selçuklular, Çağatay Dönemi olmak üzere üç ana dönem geçirmiştir. Batıya doğru akan Türk boylarıysa İran, Irak, Azerbaycan, Anadolu’da XIII. yüzyıldan itibaren bir edebiyat meydana getirmişlerdir. Bu edebiyatsa “Anadolu Türk edebiyatı” adıyla anılmıştır.

Advertisement

XI ve XII. YÜZYIL TÜRK EDEBİYATI

XI ve XII. Yüzyıl Türk Edebiyatı Genel Özellikleri

Bu dönemin genel özelliklerini ise şu biçimde özetleyebiliriz:

1. Kaşgar, Balasagun gibi şehirler islam odakları hâline gelmiş, buralarda kurulan medreselerde İslami bilimlerden tefsir, hadis, fıkıh, dil gibi alanlarda Türk bilim adamları yetişmiştir.

2. O ana kadar katıksız bir dil sayılabilecek ulusal dile İslamiyetin etkisiyle Arapça ve Farsça kelimeler girmeye başladı.

3. Uygur harflerinin yanı sıra Arap harfleri de kullanıldı.

4. İlk İslami eserler bu yüzyılda verildi.

5. Bu yüzyıl, klasik Türk edebiyatının bir hazırlık dönemidir. Eski zevk yeni zevkle bir çatışma ve uzlaşma içindedir.

6. Arap ve İran edebiyatının ahenk öğesi olan ve hecelerin uzunluk kısalıklarına göre biçimlenen aruz ölçüsü alınarak Türkçenin açık – kapalı hecelerine uygulandı. Aruzun özellikle Türk ulusal zevkine uygun olan on birli kalıpları benimsendi.

7. Aruz ölçüsüyle birlikte Türk’ün ulusal nazım birimi dörtlük bu yüzyılda kullanıldı.

8. Bu yüzyılda tasavvufun temelleri atıldı.

Bu Dönemin Eserleri

Advertisement

Manas Destanı
Divânü Lûgati’t-Türk
Atabetü’l- Hakâyık
Divân-ı Hikmet

XIII ve XIV. YÜZYIL TÜRK EDEBİYATI

Dinî-Tasavvufi Türk Edebiyatının Belli Başlı Özellikleri

1. Dinî – tasavvufi Türk edebiyatı tekke ve dergâhlarda doğmuş ve bu çevrelerde gelişmiştir,

2. Konu olarak Allah’ın birliği, varlığın hakikati, insanın değeri, insanın Allah’a ulaşması, nefsin dereceleri, ilahî aşk, dünyanın geçiciliği vb. konular işlenir.

3. Dağdaki çobandan saraydaki padişaha kadar bütün insanlar sufilerin seslendiği kişilerdi. ,

4. Şiirde biçim olarak hem halk şiirinden hem de klasik şiirden yararlanırlar. Halk şiirinden koşma; klasik şiirden de gazel ve mesnevi en çok kullandıkları nazım biçimleridir.

5. Ölçü olarak aruzu kullanırlar. Bununla birlikte hece ölçüsü de görülür.

6. Uyakta orta yol tutulmuştur. Bunun için klasik şiirin zengin uyağından halk şiirinin yarım uyağına kadar her tür uyak görülür.

7. Dilleri belirli zümrelere değil, kitlelere yönelik olduğu için ne saz şairleri kadar duru, ne klasik şairler kadar mecaz yüklüdür. Tasavvuf dili, halka seslenen aydın dilidir.

8. Türk halk edebiyatı ile klasik Türk edebiyatı arasında bir geçiş özelliğine sahiptir.

Advertisement

9. XIII ve XV. yüzyıl, dinî – tasavvufi Türk edebiyatının zirve sanatçılarını yetiştirdiği en verimli dönemdir.


Leave A Reply