İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı

0
Advertisement

islamiyet öncesi Türk Edebiyatı ile ilgili bilgiler ve başlıca özellikleri ile İslamiyet öncesi türk Edebiyatı sözlü ve yazılı örnekleri.

İslamiyet öncesi Türk edebiyatının başlangıç tarihini bugün için kestirmek mümkün değildir. Yaklaşık olarak XI. yüzyıla kadar süren bu edebiyat, daha çok ulusal zevkin özelliklerini taşır.

XI. yüzyıldan önce oluşan bu edebiyatı iki ana bölüm halinde incelememiz mümkündür:

A.Sözlü Eserler

Türklerin henüz yazıyı kullanmadıkları veya edebî ürünlerini yazıya geçirmedikleri dönemlerde, dilden dile aktardıkları destan, sagu, koşuk ve savlar sözlü edebiyat döneminin başlıca ürünleridir. Bu ürünler daha çok kopuz eşliğinde, ulusal ölçü ve ulusal nazım bi-çimleriyle söylenmiştir. Sözlü edebiyat ürünlerinin en eskileri dinî ilahiler ve dualardır. Bu eserlerden bir kısmı Uygurlar Döneminde yazıya geçirilmiştir. Bunlardan başka, daha sonraki yüzyıllarda yazıya geçirilen bazı kaynaklarda ve Kaşgarlı Mahmut’un Divânü Lûgati’t -Türk adlı eserinde eski Türk şiiriyle ilgili kayıtlar bulunmaktadır.

B.Yazılı Örnekler

Advertisement

İslamiyet öncesi yazılı edebiyatın ilk örneklerini Çin kaynaklarında görmekteyiz. Bunlar daha çok siyasi ve diplomatik mektuplardır. Türklerin ilk yazılı ürünleri son zamanlarda yapılan arkeolojik kazılarda gün ışığına çıkmaktadır. 1974 yılında Alma Ata’da yapılan bir kazıda gümüş bir fincan ele geçmiştir. Bu fincan üzerinde, tahminen MÖ VII – V. yüzyılda yazıldığı sanılan bir yazı bulunmaktadır. Burada fincan ustası, hakana birtakım öğütler vermektedir. Bundan başka Yenisey Irmağı vadisinde bulunan 40 kadar dikili taşla, balbal adı verilen mezar taşlarındaki bilgiler ilk edebî ürünlerimizden sayılabilir. Yazılı edebiyatımıza ait, Göktürk Yazıtları’ndan başka edebî eser elimize geçmediği için yazılı edebiyatımızın başlangıcını Göktürkler Dönemi olarak kabul etmekteyiz.

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK EDEBİYATININ BAŞLICA ÖZELLİKLERİ

1. Uygurlar Dönemi bir kenara bırakılacak olursa bu dönem eserleri genellikle yabancı etkilerden uzaktır. Tamamen yarı göçebe Türk toplumunun yaşam özelliklerini ve ulusal zevki yansıtır.

2. Dilde yabancı kelimeler oldukça azdır. İşlenmiş edebî bir üslup görülür.

3. Yiğitlik, ana, baba ve ulusal kahramanlara duyulan saygı; aşk, hüzün ve doğa sevgisi en çok işlenen konular olmuştur.

4. Şiirde en çok yedili, sekizli, on birli hece ölçüsü kullanılmıştır.

Advertisement

5. Uyak, bir ahenk öğesi olarak İslamiyet öncesi Türk şiirinde de görülmektedir.

6. Nazım birimi, dörtlüktür. Dörtlük, ulusal zevki ve ulusal musikiyi anlatmakta en uygun nazım birimidir. Dörtlüklerde uyak aaab, cccb, dddb… düzenindedir.

7. Eserler, toplumun belirli gruplarına değil bütününe seslenir ve onların anlayacağı biçimdedir.

8. Eserlerin yazanları ve söyleyenleri belli değildir. Bunlar dilden dile dolaşarak toplumun ortak malı (anonim) hâline gelmiştir.


Leave A Reply