Advertisement
İçinde iyi, iyilik kelimesi geçen deyimler ve atasözleri nelerdir? Bu atasözü ve deyimlerin açıklamaları, anlamları. İyi ve iyilik ile ilgili deyimlerin açıklamaları.
İyilik İle İlgili Atasözleri Deyimler
ATASÖZLERİ
- *** aç kalmak, borçlu olmaktan iyidir
sözünün eri olana, borcunu ödeyememek aç kalmaktan daha ağır gelir. - *** adamın iyisi işbaşında (alışverişte) belli olur
bir kişinin iyi ve becerikli olduğu yaptığı işlerden anlaşılır. - *** ahlatın iyisini ayılar yer
kendilerine yakışmayan güzel bir şeyi eline geçirenler için kullanılan bir söz. - *** ahlatın iyisini dağda ayılar yer
kendilerine yakışmayan güzel bir şeyi eline geçirenler için kullanılan bir söz. - *** akşamın hayrından sabahın şerri iyidir (yeğdir)
işinizi akşamüzeri veya gece yapmayın, sabaha bırakın çünkü gece iş yapmanın kötü yönleri daha çoktur. - *** al malın iyisini, çekme kaygısını
malın iyisini alan, onu tasasız kullanır. - *** armudun iyisini (dağda) ayılar yer
kendilerine yakışmayan güzel bir şeyi eline geçirenler için kullanılan bir söz. - *** borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmek
borçlu ve dertli bir biçimde yaşanılmaz; borçtan kurtulmanın yolu onu vermek, onulmaz dertten kurtulmanın çıkar yolu ise ölmektir. - *** borç iyi güne kalmaz
borcu ilk fırsatta ödemek gerekir. - *** bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir
sağlanmış bir kazanç beklenen, umulan daha büyük bir kazanca feda edilemez. - *** daha iyisi can sağlığı
bulunabileceklerin en iyisi oldu. - *** dost (iyi dost) kara günde belli olur
gerçek dost üzüntülü, sıkıntılı günlerde insanı yalnız bırakmaz. - *** güzele kırk günde doyulur, iyi huyluya kırk yılda doyulmaz
değerli olan yüz güzelliği değil huy güzelliğidir.
*** hiç yoktan iyidir
elde bulunanla yetinmek gerekir.
- *** iyi evlat babayı vezir, kötü evlat rezil eder
babaya ün kazandıran da el içine çıkamayacak bir duruma düşüren de çocuklarının tutumlarıdır. - *** iyi gitmeyince kişinin işi, muhallebi yerken kırılır dişi
insanın işi bir kez ters gitmeye görsün, en sıradan işlerinde bile tersliklerle karşılaşır. - *** iyi insan sözünün üstüne gelir
yokluğunda kendisinden söz edilen kimse, konuşmanın üzerine gelirse o iyi insandır, denilir. - *** iyi iş altı ayda çıkar
doğru dürüst yapılması istenen iş uzun zaman ister. - *** iyi nasihat verilir, iyi ad verilemez
bir kimse başkalarına iyi öğüt verebilir ama ün veremez, kişi ünü ancak kendisi kazanabilir. - *** iyi olacak hastanın, doktor ayağına gelir
Tanrı kötü bir durumun iyiliğe dönmesini dilemişse bunu yapacak kimse işin üstüne gelir. - *** iyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı
iyiliğe karşı iyiliği herkes yapabilir, önemli olan kötülüğe karşı iyilik yapabilmektir. - *** iyiliğe iyilik olsaydı, koca öküze bıçak olmazdı
nasıl öküz, ömrü boyunca hizmet ederek sahibine kazanç sağladığı hâlde ihtiyarlayınca sahibi tarafından kesiliyorsa bu dünyada her zaman iyiliğe karşı iyilik görülmez. - *** iyiliğe “nereye gidiyorsun” demişler, “kötülüğe” demiş
birçok iyiliğin karşısında kötülük vardır. - *** iyilik eden iyilik bulur
iyilik eden kimseye zamanı geldiğinde başkaları da iyilik ederler. - *** iyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir
karşılık beklemeden iyilik yap.
*** iyilik et kele, övünsün ele
bir kişinin beğenilmeyen yönlerini düzelt, onu herkesin övüneceği duruma getir.
- *** iyilik iki baştan olur
birbiriyle ilişkileri bulunan iki kişinin iyi geçinebilmeleri için yalnızca birinin iyi olması yetmez. - *** kötülük her kişinin kârı, iyilik er kişinin kârı
iyiliğe karşı iyiliği herkes yapabilir, önemli olan kötülüğe karşı iyilik yapabilmektir. - *** malın iyisi boğazdan geçer
kişinin, yiyemediği malının bir değeri yoktur. - *** malın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın
çiftçinin toprağı suya ne kadar yakınsa değeri o kadar çok olur; bakımı, ürünün güvenliği ve eve kolay taşınabilmesi bakımından toprağın eve yakın olması daha da önemlidir. - *** mermer iyi taştan, iyilik iki baştan
birbiriyle ilişkileri bulunan iki kişinin iyi geçinebilmeleri için yalnızca birinin iyi olması yetmez. - *** öcün iyisi, bağışlamaktır
kötü bir davranış veya sözü, aynı biçimde karşılık vererek cezalandırmak yerine affetmek en büyük erdemdir. - *** tarlanın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın
çiftçinin toprağı suya ne kadar yakınsa değeri o kadar çok olur; bakımı, ürünün güvenliği ve eve kolay taşınabilmesi bakımından toprağın eve yakın olması daha da önemlidir. - *** turpun sıkısından seyreği iyidir
görüşmeyi, konuşmayı sıklaştırmamak doğrudur. - *** yakın (hayırlı) dost (komşu) uzak (hayırsız) hısımdan (akrabadan) yeğdir (iyidir)
ilgi ve iyiliklerini görmekte olduğumuz komşu ve dostlarımız, hiçbir ilgisini görmediğimiz hısımlarımızdan bize daha yakındır. - *** yatan (yatar) aslandan (kurttan), gezen (yeler) tilki yeğdir (iyidir)
1) az güçlü olup çalışan, çok güçlü olup çalışmayandan daha başarılı olur; 2) soylu, güçlü olmadıkları hâlde geçimlerini sağlamak için çalışanlar soylu, güçlü olup da tembel tembel oturanlara yeğlenirler.
DEYİMLER
- *** (bir şeyle) arası hoş (iyi) olmamak
o şeyden hoşlanmamak. - *** (biri için) iyi söylemek
övmek. - *** (biriyle) arası hoş (iyi) olmamak
o kimseyle aralarında gerginlik, geçimsizlik olmak. - *** bundan iyisi can sağlığı
“bundan daha iyisi olamaz” anlamında kullanılan bir söz. - *** el iyisi olmak
yakın çevresine değil, yabancılara yardımcı olmayı sevmek. - *** elinden iyi iş gelmek
becerikli, hünerli olmak. - *** hava iyi esmek
ortamla ilgili her türlü şart uygun durumda olmak. - *** iki rahmetten (iyilikten) biri
“çok acı çeken ağır hastalar için ya iyileşsin ya ölüp kurtulsun, böyle çekmesin” anlamında kullanılan iyi dilek sözü. - *** iyi etmek
1) iyileştirmek, hastalıktan kurtarmak; 2) uygun, yerinde bir davranışta bulunmak: “Biraz da etrafında olup bitenlere dikkat etsen iyi edersin.” -A. M. Dranas. 3) argo soymak, parasını, malını almak. - *** iyi gelmek
1) yaramak: Ağrılarıma bu ilaç iyi geldi. 2) giyecek, üstüne olmak, uygun olmak: Palto üstüne iyi geldi. 3) uğurlu gelmek. - *** iyi gitmek
1) bir iş yolunda olmak; 2) yakışmak: Bu elbise size iyi gidiyor.
*** iyi gözle bakmamak
hakkında iyi düşünmemek.
- *** iyi gün dostu olmak
sadece iyi günlerde görünmek. - *** iyi hoş (ama)
bir görüşe karşıt bir düşünceyi söylerken kullanılan bir söz. - *** iyi iş (doğrusu)
tkz. beğenilmeyen bir olay, bir durum karşısında şaşkınlığı anlatan bir söz. - *** iyi karşılamak
1) kabul etmek, beğenmek, benimsemek: “Belki babam, güvercinlerin satıldıklarını iyi karşılamayacaktır.” -M. Ş. Esendal. 2) ilgi göstermek. - *** iyi ki
güzel bir rastlantı olarak, ne mutlu: “İyi ki o günkü acı ile ölmemişiz.” -F. R. Atay. - *** iyi saatte olsunlar
cinler, periler: “Yuvarlak, şen yüzlü, zaman zaman ince ve alaylı ışıldayan bir tanesi iyi saatte olsunlar ile temasta olduğu zaman şaşılaşan kara gözlü, orta yaşlı bir kadın.” -H. E. Adıvar. - *** iyiliği dokunmak
yararlı olmak, yararını görmek.
*** iyilik bilmek
kendisine yapılan iyiliği unutmamak.
- *** iyilik görmek
maddi, manevi yardım görmek. - *** iyisi mi
yapılacak olanın en doğrusu, en uygun olanı: “İyisi mi, yüz vermemeli ve hatta danslara iştirak etmesine müsaade etmemeli, demiş.” -R. N. Güntekin. - *** iyiye çekmek
bir düşünce veya olayı olumlu yönüyle değerlendirmek. - *** iyiye iyi, kötüye kötü demek
hatır için söz söylememek, dürüst olmak. - *** ne iyi!
mutluluk ve beğenme anlatan bir söz. - *** sizden iyi olmasın
birinin, orada bulunmayan bir kimseyi överken karşısındakine söylediği bir nezaket sözü: “… sizden iyi olmasın pek babacan, cana yakın bir adamdır.” -H. Taner. - *** üstüme (üstümüze, üstünüze) sağlık (iyilik sağlık, şifalar)
1) “Tanrı esirgesin, üstümden uzak olsun” anlamında kullanılan bir iyi dilek sözü; 2) şaşma, şaşkınlık belirtmek için kullanılan bir söz; 3) kötü bir durumdan söz ederken konuşanın dinleyene söylediği iyi dilek sözü.
Yorum yapılmamış
Çok güzel bu site olmasaydı öğretmen sınıftan kovacaktı
Çok güzel bir site siz olmasaydınız ödevimi yapamazdık