İnşaat Mühendisliğinin Tarihçesi, İlk İnşaat Mühendisliği Eğitimi, Gelişimi

0
Advertisement

İnşaat mühendisi nedir? İnşaat mühendisliğinin tarihçesi, gelişimi, ilk inşaat mühendisliği eğitimi ve Türklerde inşaat mühendisliği.

İnşaat Mühendisi

İnşaat Mühendisi Ne İş Yapar? Hakkında Bilgi

İnşaat mühendisliği, kamunun kullanımına yönelik yapıların tasarımına ve yapımına ilişkin mühendislik dalıdır. İnsanlığın ortaya çıkışıyla birlikte başlayan doğayı değiştirme çabalarının önemli bir bölümünü yapı çalışmaları oluşturmuştur. Dönemlerine göre mühendis olarak tanımlanabilecek inşaat ustaları binalar, yollar, köprüler, sukemerleri, kanallar, ibadethaneler yapmışlar, bu çalışmaları sonucunda önemli bir teknolojik bilgi dağarcığı oluşmuştur. Askerlik alanında istihkâm birliklerinin çalışmaları da inşaat işinin bir mühendislik dalı haline gelmesinde etkili olmuştur.

Tarihçesi;

1716’da Fransa’da Köprüler ve Yollar Birliği’nin kuruluşu, inşaat mühendisliğinin ayrı bir bilim dalı durumuna gelmesinin başlangıcı olarak kabul edilir. Daha sonra bu girişim 1747’de Köprüler ve Yollar Okulu’ nun kurulması sonucunu doğurdu. Bu okulda ders veren öğretmenlerin malzeme mekaniği, makine ve hidrolik üzerine yazdığı kitaplar temel başvuru kaynakları durumuna geldi ve önde gelen İngiliz mühendisler bu yapıtları okuyabilmek için yaygın biçimde Fransızca öğrenmeye başladılar. Göz ve parmak kestirimi ile deneysel formüller yerini tasarıma ve matematiksel hesaba bıraktı ve usta bilgisi kodlanarak formülleştirildi. Böylece, çoğu kendi kendini yetiştirmiş olan yetenekli zanaatçılar, duvarcı ustaları, değirmen yapımcıları ve alet yapımcıları birer inşaat mühendisi durumuna geldiler.

Önceleri değirmencilik yapan James Brindley, İngiltere’de kanal yapımcılığının öncülerinden oldu, bir değirmen yapımcısının çırağı olan John Rennie yeni Londra Köprüsü’nü kurdu, İngiliz duvarcı ustası Thomas Telford ise ünlü bir yol mühendisi oldu ve İnşaat Mühendisleri Kurumu’nun ilk başkanlığını üstlendi. İnşaat mühendisliği öğretimine yönelik olarak 1794’te Paris’te Politeknik Okulu, 1799’da Berlin’de İnşaat Akademisi kuruldu; İngiltere’de ise ilk inşaat mühendisliği dersleri 1838*de Londra’daki King’s College’da verilmeye başladı. 20. yüzyılda hemen hemen tüm ülkelerdeki üniversitelerde inşaat mühendisliği bölümleri kuruldu.

Ne İş Yapar;

İnşaat mühendislerinin etkinlikleri kabaca üç kategoriye ayrılabilir: İnşaat öncesi fizibilite, yer seçimi ve tasarım çalışmaları; inşaat sırasında, müşteri ilişkileri ile danışmanlık ve müteahhitlik hizmetleri; inşaat sonrasında bakım ve onarım çalışmaları. Günümüzde her büyük proje, geniş kapsamlı ve alternatifli bir fizibilite çalışmasıyla başlatılır. Bu çalışma sırasında amaca (örn. bir suyolunun aşılması) en uygun yapı türü (örn. köprü ya da tüp geçit) seçilir; bu seçim yapılırken, ekonomik etkenler ve mühendislik problemleri birlikte ele alınır. Yer seçimi de, fizibilite çalışmasının bir parçasıdır. Ama plan ortaya çıktıktan sonra daha ayrıntılı bir yer seçimi çalışması başlatılır. Yer yapısı ile altyapı koşulları derinlemesine incelenir, inşaata ve uygulanacak yapı tekniklerine en uygun yer seçilir. Alman inşaat mühendisi Karl Terzaghi (1883-1963) bu çalışmaların kapsamına giren zemin mekaniğinin kurucusu olarak kabul edilir.

Advertisement

Yapı çözümlemesi ve malzeme teknolojisi alanında gerçekleştirilen araştırmalar ve deneyler sonucunda günümüzde çok daha rasyonel tasarımların yapılması olanaklı duruma gelmiş, yeni tasarım yöntemleri geliştirilmiş ve malzemeler daha etkin olarak kullanılmaya başlamıştır. Bilgisayarların geliştirilmesi, inşaat mühendislerinin çalışmalarını kolaylaştırdığı gibi, sağlamlık, dayanıklılık ve ekonomiklik gibi çeşitli yapı öğelerinin daha duyarlı ve ayrıntılı biçimde incelenmesini olanaklı kılmıştır.

İnşaat mühendisleri tekil müşterilerin yanı sıra sipariş ya da ihale yoluyla büyük şirketler, kooperatifler ya da belediyeler gibi büyük kuruluşların işlerini de üstlenebilirler. Bu tür kuruluşların çoğunun kendi mühendis kadroları bulunmakla birlikte, büyük ve özel projelerini çoğunlukla büyük inşaat şirketleri gerçekleştirir.

Türklerde inşaat mühendisliği.

Osmanlı Devleti’nde inşaat işleri Hassa Mimarları Ocağıeliyle yürütülürdü. Acemi Ocağı’ndan seçilen yetenekli gençler bu ocağın mimarlarının yanına çırak olarak verilir ve yapım işlerinde çalıştırılarak meslekte yetiştirilirlerdi. Teknik öğretimin bir okul kuruluşu içinde verilmesi ilk kez 1734’te Üsküdar’da Toptaşı’ndaki Humbarahane’nin kurulmasıyla başladı. Ama yeniçeriler bu girişime karşı çıktılar ve okul iki yıl sonra, mezun veremeden kapandı. Bunu 1773’te Haliç’teki Tersane-i Âmire’de bir Hendesehane’nin (bazı kaynaklara göre Riyaziye Mektebi’nin) açılması ve 1776’da Mühendis-hane-i Bahri-i Hümayun’a çevrilmesi, 1795’te de Mühendishane-i Berri-i Hümayun’un oluşturulması izledi. Bunlar mühendislik okulları olmakla birlikte, henüz inşaat mühendisliği alanında öğretim yapmıyorlardı. 1875’te Mekteb-i Sultani (bugün Galatasaray Lisesi) bünyesinde Mühendisin-i Mülkiye Muavinliği Mektebi (ya da Kondüktör Mektebi) açıldıysa da, çok başarılı olamadı ve beş yıl sonra kapandı.

İlk İnşaat Mühendisliği Eğitimi

Gerçek anlamda inşaat mühendisliği eğitimi 1884’te Halıcıoğlu’nda Mühendishane-i Berri-i Hümayun’a bağlı Hendese-i Mülkiye Mektebi’ninaçılmasıyla başladı. Yedi yıllık eğitim veren bu okulun son dört sınıfında topografya, arazi sulanması, köprü yapımı, kâgir inşaat, demiryolu ve tünel yapımı gibi dersler okutuluyordu. 1909’da okul Mühendis Mektebi adıyla Nafia Nezareti’ne (Bayındırlık Bakanlığı) bağlandı. Cumhuriyet’ten sonra 1928’de adı Yüksek Mühendis Mektebi olarak değiştirildi. 1941’de Yüksek Mühendis Okulu adıyla Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetimine verildi. 1944’te çıkarılan bir yasayla da İstanbul Teknik Üniversitesi’ne (İTÜ) dönüştürüldü. İTÜ’nün o dönemde İnşaat Fakültesi’nden başka Mimarlık, Makine ve Elektrik fakülteleri vardı. İnşaat Fakültesi kendi içinde yol, demiryolu, su yapıları, betonarme, çelik ve ahşap inşaat gibi kollara ayrılmıştı.

İTÜ beş yıllık eğitimden sonra mezunlarına yüksek mühendis unvanı veriyordu. 1954’te mühendis yetiştirmek üzere İTÜ’ye bağlı Maçka Teknik Okulu açıldı. 1955’te, öğretim programlan içinde inşaat mühendisliğine de yer verecek iki yeni okulun kuruluş yasaları çıkarıldı. Bunlar Ankara’daki Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Trabzon’ daki Karadeniz Teknik Üniversitesi’ydi (KATÜ). Ama ilki ancak 1957’de, ikincisi de 1963’te eğitime başlayabildi. Bu dönemde inşaat mühendisi yetiştiren iki başka okul da, kuruluşu 1911’e değin uzanan Yıldız Teknik Okulu ve aslında bir ortaöğretim kurumu olan özel Robert Kolej’in yüksek bölümüydü. Maçka Teknik Okulu 1969’da Mühendislik-Mimarlık Fakültesi adıyla İTÜ’nün fakülteleri arasına katıldı. Bu arada Yıldız Teknik Okulu’nun adı Yıldız Yüksek Teknik Okulu olmuştu. O da, 1969’da çıkarılan yasayla kurulması öngörülen Devlet Mühendislik ve Mimarlık akademilerinin ilki haline getirildi.

Advertisement


Leave A Reply