Oğuz Kağan Destanı Konusu, Özellikleri, Kısa Özeti Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Oğuz Kağan destanı nedir, neyi anlatır, konusu nedir? Oğuz Kağan destanı kısa özeti ve özellikleri nelerdir? Oğuz Kağan Destanı Hakkında Bilgi.

Oğuz Kağan Destanı

Oğuz Kağan Destanı Hakkında Bilgi

Oğuz Kağan Destanı, Orta Asya’da, bilmediğimiz bir tarihte doğmuş olması gereken Türk destanının, bilmediğimiz bir tarihte (1300 ?) Uygur harfleriyle yazıya geçirilmiş, eksik ve tek düzyazı nüshası (Paris Milli Kitaplığı’ndadır). Rıza Nur’un varlığını işaret ettiği metin, W. Bang ve Reşit Rahmeti Arat’ın emekleriyle ilkin Almanca basıldı (1932). ikinci kez Türkçe olarak Oğuz Kağan Destanı adıyla yayımlandı (İstanbul, 1936). Aynı eser, Prof. Muharrem Ergin’in okuyuş ve notlarıyla bir kez daha kitaplaştı (1000 Temel Eser dizisi).

Kısaca Özeti

Orta Asya’dan gelerek Anadolu’da Türk tarihini kuran Oğuzların tarihi bir destanla başlar. Oğuzların ceddi Oğuz Han adında bir kahramandır. Bu kahraman doğduğu vakit çok güzel bir çocuktu. Bu güzel çocuğun dudakları ateş gibi kırmızı, kaşları ve gözleri simsiyahtı. Annesinin memesini bir kere emdi, bir daha emmedi. Bundan sonra da yürümeye ve konuşmaya başladı. Şaşılacak bir şey yok; bu efsanevi bir destan, bir kahramanlık hikayesidir.

Oğuz Han kırk günde büyüdü. Cesur, genç, güzel, arslan gibi bir delikanlı oldu. Bu cesur delikanlı korku, yorgunluk nedir bilmez dağ, tepe dolaşırdı. Atına biner, kılıç kuşanır, yalnız başına av avlardı.

Oğuz Han’ın doğduğu memleketin yakınında büyük ve korkunç, bir orman vardı. Bu ulu ormanda ırmaklar, dereler akar; çeşitli kuşlar ötüşürdü. Burada hayat çağıl çağıl çağıldayan ırmakları; cıvıl cıvıl ötüşen kuşları ile cennete eşti.

Advertisement

Yalnız, bu yüce ormanda yaşayan korkunç canavar etrafa dehşet saçıyordu, çünkü bu korkunç hayvan insanları parçalar, yutardı. İşte Oğuz Han bu korkunç hayvanı öldürdü.

Oğuz Han, bir gün ormanda gezerken her taraf birden bire kapkaranlık oldu. Gök gürlüyor, şimşek çakıyor, ortalık şakır şakır şakırdıyordu. Birdenbire şaşılacak bir hal oldu. Gökten mavi bir ışık düştü. Ay ve güneşten daha parlak olan bu ışığın içinde genç ve güzel bir kız vardı. Güzel kızın başında parlak bir yıldız vardı. Kız güldükçe her tarafında güller açılıyordu. Kahraman Oğuz, genç ve güzel kızı aldı. Kırk gün kırk gece düğün dernek yapıldı.

Oğuz Hanın; Ay Han, Gün Han, Yıldız Han, Gök Han, Dağ Han, Deniz Han adında altı oğlu oldu. Oğuz Han ihtiyarlayınca memleketi altı oğlu arasında taksim etti.

Oğuz Kağan Destanı Konusu ve Özellikleri

Hun hükümdarı Mete’nin tarihsel kişiliğine bağlanabilecek birçok ipucu taşıyan destan özeti, uzun süre sözlü olarak yaşadığı için hem koşuk (nazım) yapısını, hem kökendeki boyutlarını yitirmiş, bilinmeyen birisi tarafından düzyazıyla kısaltılarak kâğıda geçirilmiştir. Oğuz Kağan üzerine yazılmış öteki söylence ve belgeleri de değerlendiren Prof. Mehmet Kaplan’ın son yorumu şu yargıları taşır: “Oğuz Kağan Destanı ile Türklerin yerleşik medeniyet safhasına geçmeden önce uzun süre içinde yaşadıkları atlı göçebe uygarlığı arasında sıkı bir ilişki vardır. Oğuz Kağan, böyle bir toplumun ideal insan tipini temsil eder. Yaşam ve kişiliğini, toplumun öteki insanları gibi avcılık, sürü besleme ve akıncılık oluşturur. Oğuz Kağan daha çocukken at sürüsü besler, ata biner, avlanır. Hayvanlara egemen olma, Oğuz Kağan’da bir üstünlük duygusu yaratır; çünkü o araçlarına ve kendine güvenen bir insandır. Temel kişiliğini “egemen olma” duygusu kaplamıştır.

Göçebelerin at sürüleri beslerkenki yaşamları doğa içindedir. Onların eylemci tavrı, eski Türkleri, yerleşik, ekinci, edilgen kavimler üzerine egemen kılar. Ne var ki Oğuz Kağan yalnız bir kahraman değildir; atlı göçebeler aynı tavır içinde o benzerlikle birleşirler. Dışa dönük bir tip olan Oğuz Kağan, kendisi ve doğa üzerine düşünmüş değildir. Onun dinsel dünyasında içinde yaşadığı kozmik alem ile hayvanlar önemli bir yer tutar. Gök tüylü, gök yeleli bir kurt biçiminde görünün atalar ruhu Oğuz’a yol gösterir. Oğuz Kağan’ın yaşam karşısında aldığı tavır, basit denilecek kadar yalındır. O karışık ve kapalı şeylerden hoşlanmaz. Oğuz Kağan destanının yapısı ve biçimi de bu özellikleri taşır… Uygurca Oğuz Kağan Destanı, estetik bakımdan, Reşidettin’in topladığı Tarih-i Oğuzân ve Türkkân’a göre daha üstün bir değer taşır. Bunun nedeni, onda atlı göçebenin mitolojik dünya görüşünün saf bir biçimde ortaya komulmasıdır. Onda her şey somut (müşahhas) olarak ifade edilmiştir. (1979).

Advertisement


Leave A Reply