Jean Jacques Rousseau Kimdir? Ünlü Fransız Yazar ve Düşünürün Hayatı, Çalışmaları

0
Advertisement

İnsanlığı en çok etkilemiş isimlerden olan Fransız şair yazar ve düşünür Jean-Jacques Rousseau hayatı ve eserleri hakkında bilgi.

Jean Jacques Rousseau

Jean-Jacques Rousseau Fransız şair ve yazarı ve düşünürüdür. 1712 yılında Cenevre’de doğmuştur. 1778 yılında Paris / Ermenonville’de hayata gözlerini yummuştur. Mezhep çatışmaları sırasında Fransa’nın Cenevre’ye göçmüş bir Protestan ailenin çocuğudur. On günlükken annesi öldü. Babasının sıcak ilgisiyle büyüdü. Bir olay yüzünden kentten uzaklaşan babası onu bir Protestan papazının yanına bıraktı. Bundan sonra Jean-Jacques Rousseau’nun çıraklık yıllarıdır.

Jean Jacques Rousseau

Kaynak : wikipedia.org

Kimsesiz çocukluğunun çeşitli işlerin zorluklarında eğitilmeye çalışıldığı, emeğinin karışık işlere yöneldiği deneme yılları. Çıraklıktan kurtulmak için (Mart 1728), Savoie kırlarına sığındı. Protestanlıktan Katolikliğe yeni geçmiş olan Mme. Warens’in bu 29 yaşındaki varlıklı hanımın ilgisini sağlayan bir papaz aracılığıyla Torino’daki Katolik konukevinde barındırıldı. Katolikliği benimsemeye zorlandığını hissederek geçim ve bakım için bu yolu yeğledi. Savoie’de din eğitiminden geçti (1729). Bu dönemde aşk ve cinsellik ilişkisine konu yaptığı koruyucusu Louise Eleanore Warens’in yanında kendisini yetiştirmenin bütün yollarını kullandı. Din, edebiyat, müzik besteleme, orkestra yönetimi, felsefe, şiir…

İlgilenmediği hiçbir alan yok gibiydi. On yıl içinde hem çok okudu, hem çalıştı, hem çok ayrı işlerde ter döktü, hem çok gezdi, ilk aşkının tatlı yıllarını yaşadı, doğanın tadını aldı, yalnızlık dönemlerinin güzelliğini tattı. Çoğunlukla yürüyerek gerçekleştirdiği geziler onu besleyen düşünce kaynaklarından oldu. 1740-1741 Lyon’da M. Mably’nin iki oğluna eğitmenlik yaptı (hazırladığı ilk eğitim tasarısı yirmi yıl sonra kitaplaşacak olan Emile romanın başlangıç tohumlarını taşır).

Paris’e yerleşmeye karar verdi (1742). Venedik elçisinin yanına sekreter olarak girdi (Eylül 1743). Gururlu ve alıngan mizacının kendisine sık sık yaptıracağı bir kırılış jestiyle bu ilişkiyi bozunca (Ağustos 1744) Paris’e döndü. İtiraflar’da açıklıkla bildireceği aşk ilişkisine bu dönemde başladı. Bir banker ailesine sekreter oldu, ansiklopedici Denis Diderot ile (1713-1784) tanışıp dostluk kurdu, aynı yıl operası Les Muses Galantes (Çapkın Musalar) kralın katında temsil edildi (1745). Voltaire ile çalışma ortaklığına girdi. Çok çeşitli konularda birçok yazı hazırlarken Ansiklopedi’nin kadrosuna katıldı. İki komedi yazdı (Narcisse ve L’engagement Temeraire: Gözüpek Yüklenicilik, 1749), bir masalsı oyun (feeri) hazırladı (Arlequin Amourreux Mâlgre Lui: Zoraki Aşık Arlequin), şiiri sürdürdü, dergi hazırlığına girişti.

Edebiyat ürünü Dijon Akademisi’nin sorusuna beklenmez karşılıkta bir cevap olan Discours sur les Sciences et les Aris broşürüyle kazandı (İlimler ve Sanatlar Hakkında Nutuk) 1750.

Advertisement

Akademinin, “Bilimler ve sanatlar ahlakın bozulmasına mı, yücelmesine mi yarar?” sorusuna olumsuz bir karşılık olan bu yazı, uygar toplumların eşitsizliğini yeriyor, sanat ve edebiyatın ahlâkın yozlaşmasına yol açtığını ileri sürüyor, zenginliklerin insan köleliğini sürdürmeye yaradığını kanıtlıyor, doğal güzelliklere sığınmak gerektiğini savunuyordu. Birkaç yıl boyunca sürüp giden tartışmalara yol açan bu düşünceler, düşünür Rousseau’nun ortaya çıkmasını sağlamış oldu. Le Devin du Village (Köyün Kâhini) operası büyük başarı kazandıysa da (1752) ilkelerine karşıt olduğu savıyla krallık ödeneğini onurlu bir ödül saymayıp geri çevirdi. Dupin’lerin yanındaki işinden de ayrılarak nota kopyasıyla geçim sağlayıp alçakgönüllü tavan arası odasındaki yalnızlığına çekilmeyi yeğledi, ansiklopediye müzik maddelerini yazdı, eleştiri yazılarının yarattığı kuşkuyla polisçe izlenmesi de bu yıllarda başladı (1753).

Ertesi yıl en önemli eserlerinden birini hazırladı: Discours sur l’Origine et les Fondements de l’Inggalite Parmi le Hommes (İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kaynağı ve Temelleri Üzerine Konuşma). Yine Dijon Akademisi’nin açtığı bir yarışmaya aday olan bu özlü esere ödül verilmedi, ama yazar eserini Cenevre Cumhuriyeti’ne adamayı da ihmal etmedi. Çünkü ziyaret ettiği doğum yerinde çok iyi karşılanmış, yeniden Protestan olmuş, Cenevre yurttaşlığını bir daha kazanmıştı. 1756’da öteden beri özlemini duyduğu yaşama kavuşmak için Montmorency yakınlarında bir kır evine yerleşti. Ünlü romanı Julie ou la Nouvelle Heloise (J. ya da Yeni Heloise) eserinde yozlaşan soyluluğu yerdi, erdemli bir yaşamı savundu, duygu ve düş dünyasını yaşattı. (1761 yılında basılmıştır)

Hemen ardından, yarattığı etkiyle Fransa’da yayılması ve dağıtılması yasaklanacak en önemli siyasal eserini yarattı: Du Contrat Social, ou Principes du Droit Politique (Toplum Sözleşmesi ya da Siyasal Hukuk İlkeleri) 1762. Aynı yıl içinde yayımlanan eğitsel romanı Emile ou de l’Education (Emil ya da Eğitim Üzerine) Paris Parlamentosu tarafından yargılandı, dinle ilgili bölümlerinin yakılarak yok edilmesine yazarının tutuklanmasına karar verildi (Mayıs 1762). Kaçış ve kovalamaca dönemi, tartışmalar ve çatışmalar bölümü: Cenevre, Bern, Neuchatel/Matiers köyü, Cenevre yurttaşlığından ayrılış (1763), İtiraflar’a başlayış, Korsika Anayasası’nı hazırlama, ikinci kez Bern (Eylül 1765), David Hume’ün çağrısıyla İngiltere (Ocak 1766), Fransa’ya dönüş (Mayıs 1767), ad ve kimlik değiştirerek değişik kent ve köylerde saklanma, oturma izniyle Paris (1770), Polonya için siyasal reform tasarısını hazırlama (1771). Nota kopya ederek geçim sağlama, Bernardin de Saint-Pierre’le (1737-1814) ağabey kardeşlik dostluğu, Confessions (İtiraflar) yayımı öl. s. (1782-1789), Trois Dialogues-Rousseau Juge de Jean Jacques (Üç Konuşma, Rousseau, Jean-Jacques’i Yargılıyor) öl. s. 1789, Yalnız Gezerin Hayalleri (Reveries du Promeneur Solitaire) öl. s. 1782. Girardin markisinin evinde öldü (2 Temmuz 1788).

1790’da naaşının Panthéon’a taşınmasının gerektiren toplum saygısı ve ulusal sevgi, Rousseau’nun düşüncelerinin öz gücünden gelir. İnsanı kendiliğinden iyi sayan, doğarken kusursuz bulan görüşü, doğada da bir iyilik ve barış tanrısının varlığına inanır. Yaşamında ve yüreğinde din varsa da kilise yoktur. Gönül temizliği, zorlanmadan var edilebilecek erdemler, vicdan arılığı, doğal yaşam, alçak gönüllü yetinişler, doğanın kılavuzluğunu kabullenerek kendiliğinden öğrenim bunun yanı sıra akıldan ve mantıktan uzak düşmeyen bir yaşama biçimi, toplumu yok etmeden düzelme eğilimi, var olan kurumların en güzele hizmet için düzeltilmesi, uygarlığı iyiliğe yönelir biçimde örgütlemek, insan eşitliği-özgürlüğü-bağımsızlığı, iktidarların hükümdarlardan halka geçmesi özlemi… Jean-Jacques Rousseau’nun duygu ve düşünce dünyasının özetidir.

Gerçekten ünlü Alman sanatçısı J. W. Goethe (1749-1832), “Rousseau ile bir dünya başlar” diyecektir. Romantizmin yol açıcısı olduğu gibi ardından gelen bütün kuşakları etkileyecek, Fransız Devrimi’nin yeşermeye hazır en sağlıklı tohumlarını o atmış sayılacaktır. Bu yerlerde toplum bilim ve iktisat bilimi, onun ortaya attığı başlangıç düşüncelerini kendilerine temel çizgisi yapacaklardır. En olanaksız koşullardan yetişebilmiş olan dahası ise, yaşadığı günlerden bugüne eksilmeyen sevgi ve ilgi konusu olmasını sağlamıştır.

Advertisement


Leave A Reply