Jean Racine Kimdir? Fransız Şair ve Trajedi Yazarının Hayatı ve Eserleri

0
Advertisement

Jean Racine kimdir? 17. yüzyılda yaşamış Fransız şair ve trajedi yazarının hayatı, biyografisi ve eserleri. Fransız edebiyatının meşhur tiyatro yazarı hakkında bilgiler.

Jean Racine

Jean Racine (Kaynak: wikipedia.org)

Jean-Baptiste Racine (22 Aralık 1639, La Ferté-Milon, Fransa- 21 Nisan 1699, Paris, Fransa), Fransız edebiyatının klasik devir tiyatro yazarlarının en ünlülerinden biridir. Din adamları yetiştirmiş bir aileden olmasına rağmen, küçük yaşta anası-babası ölünce, 10 yaşında, Beauvais kolejine verildi. 19 yaşına geldiği sırada ilk şiirlerini yazmaya başlamış, Euripides, Sophokles gibi Eski Yunan klasiklerini rahatça okuyacak kadar Yunanca ve Latince öğrenmiş bulunuyordu. D’Harcourt kolejinde bir yıl da felsefe okuduktan sonra, Paris’teki amcasının yanına yerleşti.

Racine şimdi Paris‘in kibar çevrelerini tanımaya başlamıştı. Bu arada XIV. Louis’nin düğünü için yazdığı bir şiirle kralın gözüne girdi. Tiyatro dünyasına da adım atmıştı. İlk önce iki trajedi kaleme aldı. Bunlar oynanmadı. 1661 ‘de tiyatrodan vazgeçer gibi oldu. Boileau, La Fontaine, Moliere gibi şairlerle dostluk kurmuştu. Moliere‘in oynayışını beğenmediği için trajedilerini Borgonya Konağı’nda temsiller veren oyunculara götürdü. Ondan sonra eserleri birbirini kovaladı, ünü gittikçe arttı. Her şey ona başarı getiriyordu. 1673’te Fransız Akademisi’ne üye seçildi. Racine’i Kral çok koruyordu; ayrıca Conde Dukası, Colbert, Mme De Montespan gibi kuvvetli koruyucuları da vardı.

Yalnız, düşmanları da çoktu: «Phedre» oynanırken, Bouillon Düşesi bu eserin sonunun, Pradon adında önemsiz bir yazarın eserinin sonundan alındığını ileri sürdü, Racine’in başarısını bayağı gölgeledi. Çekişmelerin, çekememezliklerin ardı arkası gelmiyordu. Bundan dolayı, «Phedre»den sonra, trajedi yazmayı bırakmaya karar vermişti. 1677’de, kralın resmî tarihçisi unvanını aldı. Çeşitli savaşlarda XIV. Louis’nin yanında giderek günlük olayları kaydetti. Ondan sonra ancak, ısrar üzerine, bir kız okulu için dini iki piyes yazdı: «Esther», «Athalie.» Sonra tiyatroyu büsbütün bıraktı.

Racine, Fransız klasik trajedisinin gerçek kurucusu kabul edilir. Piyeslerinin konuları, o zaman adet olduğu gibi, eski eserlerden, olaylardan, mitolojiden alınmıştır. Racine trajedilerinden 6’sının konusunu Yunan mitolojisinden, 3’ünü de Roma tarihinden seçmiş, «Bajazet» (Bayezid)in konusunu ise Osmanlı tarihinden almıştır.

Racine, konu bakımından, Corneille’den daha değişik, daha zengindir. Eserlerinde Corneille kadar şiddetli değildir. Kadın ruhunu daha iyi anlamıştır. Daha insanca duygulara yön vermiş, soyut olmaktan çok, yaşayan insanın zaaflarını göstermiştir. Öte yandan, çocuğu sahneye çıkarmakla, tiyatroda yenilik yapmıştır. En büyük değeri de üslûbunun şiirliliğinde, Fransız dilinin en mükemmel mısralarını meydana getirmiş olmasındadır.

Advertisement

Racine’in başlıca eserleri şunlardır:

Trajediler. Thebaides – yahut – Düşman Kardeşler (1664); Alexandre (1660); Andromaque (1667); Britannicus (1669); Berenice (1670); Bajazet (1672); Mithridate (1673); İphigenie (1674); Phedre (1677); Esther (1689); Athalie (1691).

Komedi. Dâvacılar (1668).


Jean-Baptiste Racine

Jean-Baptiste Racine

Kaynak – 2

Jean Racine, Fransız tragedya şairidir. (La Ferte-Milon 1639 – Paris 1699). kuların anlatılması) 1655 sonrasında Port-Royal’de de zamanının ünlü eğitmenlerinin önünde yetişti. 1658’de Paris’e gidip felsefe öğrenimine başladı, başkentin edebiyat-sanat çevrelerine sokuldu, La Fontaine’in eliyle ulaştırdığı bir kutlama şiiri, kralca ödüllendirildi (Louis XIV, 1660, La Nymphe de la Seine: Seine’in Perisi). Tiyatro edebiyatına yönelerek Thebaide eserini sahnelettiyse de başarıya ulaşamadı (1664). Ardından adını hemen duyuran ve yayan bir tragedya ile başarıya ulaştı: Alexandre ile Grand (Büyük İskender, Aralık 1665). 1667’den başlayarak sanatının en cömert ve güçlü dönemini yaşadı; verimli ve özgün kaleminin şiirleştirdiği tiyatro eserleri, tragedyanın yorumuna yeni ölçüler getirdi, aşk ve tutkunun ön plânda işlendiği psikolojik boyutları kazandırdı. Corneille (1606-1684) yanlılarına karşı, sarayın da tuttuğu bir yenilik zaferi oldu: Andromaque (1667), Les Plaideurs (Davacılar) 1668, Britannicus (1669), Bérénice (1670), Bejazet (Beyazıt) 1672, Mithridate (1673), İphigénie (1674), Phedre (1677). 1673’de Fransız Akademisi’ne üye seçildi.

1677 sonrasında yaşamına da yaratıcılığına yön değiştiren birkaç neden oluştu: Sarayın resmi tarihçiliğine atanması ve krala olan yakınlığı, evlenmesi. Yine de 12 yıl sonra tragedya şairliğine döndü. Dinsel ağırlıklı iki eser yazdı: Esther (1689), Athalie (1691). Tüm inancıyla yazdığı bu eserlerin softaların baskısıyla oynatılmadığını görünce kırıldı; özel yaşamındaki koyu Hıristiyanca yaşamın bile inandırıcı görünmemesi karşısında küstürücü bir suskunluğa gömüldü. Kralın (XIV. Louis) yakın ilgisine karşı bile Port-Royal ilkeleriyle direnince ruhsal bir yalnızlığın içine düştü, hastalandı, kısa sürede de öldü.

17. yüzyıl Fransız Klasikçiliğinin büyük adları arasında yer alan Racine (ötekiler corneille, Moliere, Boileau…) hem bu akımın tiyatro kurallarına uymuş, konularını Yunan-Latin tarihlerin üstün kişilerinden alarak üç birlik kuralı gereğince işlemiş, hem de çağının modern yaşamının yakın ilişkileri içinde aşkın kazandığı yeni değerleri savunarak dikkati çekmiştir. Bütün tragedyalarında asıl amaç olan katharsis (tutkuların anlatılması) gözden uzak olmadığı gibi tragedya kahramanının içine düştüğü seçimsiz ve çözümsüz trajik sorun da ön plandadır. Andromak; ölen eşi Hektor’a duyduğu kutsal bağlılıkla eline düştüğü Pyrrhus’un tutkusu arasında umarsızdır. Pyrrhus da eski nişanlısı Hemione’ye duyduğu söz namusuyla Andromakhe’ye karşı içinde doğan arzunun arasında kıvranır. Phedre’in üvey oğlun duyduğu tutkuyla kıskançlığı, eşine saygısıyla vicdan azabına yenilişi aynı ölçüdedir. Bu yüzden Racine, Fransız Edebiyatı’nın en güçlü şairlerinin önünde gelir.

Advertisement


Leave A Reply