John Hunter kimdir? Ünlü cerrah John Hunter hayatı, biyografisi, çalışmaları, eserleri ve bilime katkıları hakkında bilgi.
John Hunter; (d. 13 Şubat 1728, Long Caldenvood, Lanarkşhire, İskoçya – ö. 16 Ekim 1793, Londra, İngiltere), ingiltere’de patolojik anatominin kurucusu olan cerrah. Bilimsel araştırma ve deneyin önemini vurgulamış, karşılaştırmalı biyoloji, anatomi, fizyoloji ve patoloji konularında birçok önemli deney ve inceleme yapmıştır. Klasik bir eğitim görmeyen Hunter, 18. yüzyıl cerrahlarının çoğu gibi tıp öğrenimi de yapmadı. 1748’de, ünlü bir doğum hekimi olan ağabeyi William’ın anatomi derslerinde disseksiyona yardımcı olmak üzere Londra’ya gitti. On bir yıl boyunca kışları ağabeyinin yanında çalıştı ve anatomi öğrendi. 1749-50’nin yaz aylarında Chelsea Kraliyet Hastanesi’nde William Cheselden’ ın yanında cerrahi eğitimi gördü.
1753’te Cerrah Okulu’nda okutman oldu. 1770’lerin ilk yıllarında cerrahinin ilkeleri ve uygulamaları konusunda özel dersler vermeye başladı. Ayrıca, 1758’de cerrah olarak girdiği St. George Hastanesi’nde 1768’den sonra öğretim görevi almıştı. Öğrencileri arasında çiçek aşısını bulan Edward Jenner gibi geleceğin pek çok ünlü hekimi vardı. Hunter 1760’ta orduda cerrahlık yapmayı kabul etti. 1763’te Londra’ya döndü. 1776’da Kral III. George’un özel hekimi oldu. Yaşamının sonuna değin Londra’daki muayenehanesinde çalıştı. Hunter, cerrahiye önemli katkılarda bulunmaktan öte, tıbbın bu alanına, genel biyoloji ilkelerinin uygulanmasına dayanan bilimsel bir meslek niteliğini kazandırdı. Belsoğukluğu ve frenginin aynı hastalığın farklı belirtileri olduğunu göstermek amacıyla kendi vücuduna frengi mikrobu şırınga etti. Bu hastalığın, yaşamının son yıllarında çektiği rahatsızlıkların kaynağı olduğu sanılmaktadır.
Yapıtları arasında The Natural History of the Human Teeth (1771; İnsan Dişlerinin Doğal Tarihi), A Treatise on the Venereal Disease (1786; Zührevi Hastalıklar Üzerine Bir İnceleme) ve Observations on Certain Parts of the Animal Oeconomy (1786; Hayvanlar Dünyasının Bazı Bölümleri Üzerine Gözlemler) ile ölümünden sonra yayımlanan A Treatise on the Blood, Inflammation and Gun-shot Wounds (1794; Kan, İltihaplanma ve Mermi Yaralanmaları Üzerine Bir İnceleme) sayılabilir.
