Julia Margaret Cameron Kimdir? Hayatı ve Fotoğraf Çalışmaları Eserleri

0
Advertisement

Julia Margaret Cameron kimdir ve ne yapmıştır? Julia Margaret Cameron hayatı, fotoğrafçılık kariyeri, eserleri, çalışmaları hakkında bilgi.

Julia Margaret Cameron

Julia Margaret Cameron

Julia Margaret Cameron

Kısaca: 1815’de doğdu. 1863’te kızı ve damadının ona hediye ettiği fotoğraf makinesi hayatını değiştirdi. Çektiği portrelerde kadınlar, şiirsel ve güçlü bir duruş sergiledi. 1879’da hayatını kaybetti.

İngiliz fotoğrafçı Julia Margaret Cameron, 11 Haziran 1815 tarihinde Kalküta’da doğdu. 1848’de Hindistan’dan ayrılıp İngiltere’ye geri döndü. 1863 yılına gelindiğinde kızı ve damadı kendisine bir fotoğraf makinesi hediye etti. Hediyeye bir de not düşmüşlerdi: “Freshwater’daki yalnız günlerinde seni eğlendirmesi dileğiyle…”

Fotoğraf, Cameron için bir eğlenceden fazlası oldu. Aldığı hediyenin üzerinde bıraktığı etkiyi “İlk andan itibaren kamerayı büyük bir hevesle elime aldım” sözleriyle anlatacaktı.

O dönemde Freshwater, Viktorya Dönemi İngiltere’sinin en ünlü simalarına ev sahipliği yapıyordu. Cameron’ın çevresinde ressam G. F. Watts, şairler Robert Browning ve Henry Taylor, bilim insanları Charles Darwin ve Sir John Herschel ile tarihçi ve filozof Thomas Carlyle bulunuyordu. Hediye kamerası tüm bu önemli isimlerle ilişki kurmasına olanak sağladı. Yine o dönemle ilgili “Hiçbir sanat bilgim yoktu. İlk zamanlarda kameramı nereye koyacağımı, modelimi nasıl oturtacağımı bilmiyordum” yazmıştı.

Fotoğrafçılık Günleri

O dönemde fotoğraf bilimsel çalışmaların belgelenmesi için geliştirilen bir teknoloji olarak benimsenmişti. Sanat olarak kabul edilmesi için zamana ihtiyacı vardı. Fakat Cameron bu uğraşı bir sanat olarak algılıyordu. Sanatı da edebiyattan ve dini temalardan besleniyordu. Bir hizmetçiyi Meryem Ana olarak fotoğraflıyor, komşunun çocuğu küçük İsa olarak kameranın karşısına geçiyor, eşini ise Merlin olarak pozluyordu.

Advertisement

Tüm bu uğraşına rağmen Cameron’ın çalışmaları meslektaşları tarafından bile görmezden gelindi. The Photographic Journal’da İskoçya Fotoğraf Cemiyeti’nde açılan sergide yer alan fotoğrafları hakkında bir eleştiri çıkmıştı: “Bayan Cameron ünlülerin flu fotoğraflarından oluşan serisiyle sergiye katıldı. Cameron’ın cesaretini takdir etmeliyiz. Fakat bu cesaret tüm fotoğrafik kaliteden vazgeçiş anlamına geliyor. Bir kadının çalışmaları üzerine bu kadar sert bir eleştiri kaleme aldığımız için üzgünüz…”

Julia Margaret Cameron

Beatrice, Julia Margaret Cameron

Cameron bu eleştirilerin hiçbirine kulak asmadan yoluna devam etti. Cameron seçtiği konular ile alanındaki diğer birçok isimden ayrılıyordu. Çektiği fotoğraflar birçok sembolik ayrıntı içeriyor ve genel fotoğrafçılık kuralları dışında kalıyordu. Örneğin, Cameron, fotoğraflarında soft-focus adı verilen, fotoğraftaki netliğin bozulması şeklinde açıklayabileceğimiz durumu bilerek düzeltmedi. Hatta soft-focus dediğimiz optik müdahaleyi bilerek fotoğraflarında kullandı. Julia Margaret Cameron portrelerinde genellikle koyu arka plan tercih etti. Ön planda kullandığı ışık yardımıyla bir kontrast yaratan Cameron, fotoğraflarında ışık-gölge yansımalarını kullandı. Tekniğe değil fotoğrafın ruhuna odaklandı. Fotoğraflarının üzerinde kırılmalar ve parmak izleri bile görüldü. Oluşturduğu tarz ile İncil’den betimlemeler yapmış, kadın figürünün yüceltilmesini anlatan şiirsel çalışmalar ortaya koymuştu. Bu durum yaşadığı dönemde kadınların sosyal ve sanatsal hayata katılımlarını göstermeleri açısından önemliydi. Cameron ‘in çektiği portrelerde kadınlar şiirsel bir yönün yanı sıra güçlü bir duruş sergiledi.

Cameron 1875 yılında ailesi ile birlikte Sri Lanka’ya yerleşti. 1879 yılında vefat eden Cameron arkasında yaklaşık 900 fotoğraf bıraktı.


Leave A Reply