Kaat’ı Sanatı (İnce Kağıt Oymacılığı) Nedir? Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Kaat’ı Sanatı Nedir? Kaat’ı Sanatı özellikleri, kullanılan malzemeler nelerdir? Türklerde Kaat’ı Sanatı (İnce Kağıt Oymacılığı) hakkında bilgi.

Kaat’ı Sanatı Nedir?

Bilim ve sanat her ülkenin medenileşmesindeki önemli sosyal ölçütlerdir. Dolayısıyla bilimsel gelişmelerin yanında sanatın her nevisi özgürce gelişim fırsatı buldukça medenileşme düzeyini de yukarı taşıyacaktır. Resim olsun, müzik ya da tiyatro olsun doğrudan ve dolaylı şekilde izleyicileri görsel sanat şölenine tanık kılarak estetik duyguların ortaya çıkmasına vesile olur. Elbette sanat denilince geleneksel sanatları da dikkate almak gerekir. Bunlardan başlıcaları şunlardır: Tezhip, Hat, Minyatür ve Kat’ı Sanatıdır. Ancak kaat’ı sanatı da maalesef diğer geleneksel sanatlar gibi unutulma sürecine girmektedir. Oysa ki, bunun yaşatılması kültürel zenginliğin devamı için gereklidir. Bu sanatla yapılan harika kaat’ı tablolar birçok mekanı süslemektedir. Özellikle minyatür sentezli çalışmalar ortama nefis bir hoşluk duygusu katar.

kaat'ı sanatı

Kaat’ı Sanatının mahiyeti ve özellikleri

Geleneksel sanatlarımız gerek İslam öncesi gerekse sonrası zengin gelişimini sürdürmüştür. Asırlık geleneğe uzanan bu sanatlarımız medenileşme sürecine her zaman müspet katkı sağlamıştır. Kaat’ı sanatı nedir? Bunu kısaca kağıt oyma sanatı şeklinde tanımlayabiliriz. Bununla çok güzel kaat’ı tablo eserler gün ışığına çıkar. 14. ve 17. yüzyıllar arasında en etkili ve zirve dönemini yaşamış olan kaat’ı sanatı sadece halk arasında değil sarayların seçkin köşelerini de süslemiştir. Ayrıca kullanım alanları da geniş olup hat ve cilt işlerinde, murakka kıt’aları olarak, çekmecelerin tasarımında, albüm içleri ya da kapaklarında ve tezyin muhtevalı sayfalarda kullanılmıştır. Bunun dışında sayfalarda seperatör amaçlı olarak kullanılmıştır. Dolayısıyla bu sanat sadece tek başına kaat’ı tablolar şeklinde icra edilebildiği gibi, yukarıda belirtildiği üzere yardımcı sanat olarak da bir misyon üstlenir. Örneğin Kur’an-ı Kerim kapaklarında ya da iç kısımlarında Kaat’ı sanatından faydalanılır. Cilt sanatlarında bu uygulamadan yararlanmanın adıysa kâtı’a şemse’dir.

Kaat’ı sanatı malzemeleri nelerdir?

Kaat’ı sanatının ilk misallerini 13. asırda görmekteyiz. Bu ilk eserler Afganistan’ta deriden yapılmış ciltlerin oyulmasıyla ortaya çıkmıştır. Ancak süreç içinde sanat gelişirken malzemelerin teknik yapısı da ilerlemiştir. Kaat’ı sanatı malzemeleri üç açıdan incelenir: Çizim için, kesim için ve yapıştırmada kullanılan malzemeler. Tarih sürecinde kullanılan başlıca malzemelerse şunlardır: Kamışkalem, kalemtıraş, makta’, keski, makas ve muhtelif yapıştırıcılar. Günümüzdeyse kaat’ı sanatı malzemeleri daha da geliştirilmiştir. Çizim için; eskiz kağıt, seloteyp, 0.3-05 nolu kalemlerdir. Kesim için; greutar ya da makas bu amaçla kullanmakta olup hususi bir alet gerekmez. Elbette kesimde kullanılacak kağıt en önemli malzemedir. Yapıştırıcı içinse; kola ve bunun için gerekli olan paspartu ya da mukavva zemindir. Bu malzemelerle harika kaat’ı tablo eserleri ortaya çıkarılır.

Kaat'ı sanatı

Advertisement

Türklerde Kaat’ı sanatı

Herhangi bir düz kağıda, süslü kağıttaki motiflerin oyulup yapıştırılmasıyla yapılan sanata katı’ denilir. Katı’ sanatında, bıçak, makas gibi kesici aletlerle resimler kesilir; sonra bunlar renkli bir zemin kağıdı üzerine yapıştırılır. Resmin arasındaki oyuklardan zemin kağıdın çıkması, kağıda kabartmalı bir zemin görünümü verir. Bu sanat gerek halk arasında, gerek sarayda yüzyıllar boyunca önemli bir yere sahip olmuştur.

Bu sanatın örneklerine genellikle, cilt kapaklarda, albümlerde, el yazması eserlerde rastlanmaktadır. Hat örnekleri, çiçek motifleri, tabiat manzaraları ince ve zarif oymacılık tasvirleri olmuştur. Özellikle Kanuni Sultan Süleyman devrinde katı’, tezhipten sonraki en önemli süsleme sanatı olmuştur. Anadolu’ya gelen Batılı gezginler ülkelerine götürdükleri eserler yoluyla, katı’ tekniğini Osmanlılardan Avrupa’ya taşımışlardır. Bütün klasik Türk-İslam sanatlarında olduğu gibi, katı’ sanatı da oldukça sabır ve dikkat gerektirmektedir. Günümüze kalan az sayıda örneğinin olması, bu sanatın az bilinmesinin en önemli sebebidir.


Leave A Reply