Advertisement
Kabahat ile ilgili cümleler. Kabahat kelimesi içeren “Kabahat” kelimesinin kullanılmış olduğu örnek Türkçe cümlelerin yer aldığı sayfamız.
Kabahat Kelimesiyle Gerçek, Mecaz ve Yan Anlamların Kullanıldığı Cümleler
- Bütün kabahati Sevim’e atmanız hiç de adil değil.
- Bu konudaki kabahatliyi bulmakta çok zorlanacağız gibi görünüyor nitekim kimse yorum dahi yapmıyor.
- Ne kabahatin varsa bize söyle yoksa işler daha fazla karışır.
- Sen içini ferah tut, evi terk etmesinde senin hiçbir kabahatin yok.
- Öğretmene yapılan eşek şakasının kabahatini kimse üzerine almayınca tüm sınıf ceza aldı.
- Kabahat takımda değil, yanlış taktik veren antrenörde.
- Kabahat kürk olsa kimse giymezmiş.
- Ne kabahatin varsa bize söyle yoksa işler daha fazla karışır.
- Kabahat sana inanıp, bunca yol gelende.
- Ablam, küçükken her kabahatimi üzerine alır, benim cezalandırılmama dayanamazdı.
- Yaptığı kabahati biliyor, yüzüme dahi bakamıyordu.
- Ufaklık ne zaman kabahat işlese, sesi çıkmaz.
- Kabahatimin ne olduğunu hala anlamış değilim.
- Senin en büyük kabahatin yanından geçerken bile selam vermeyip, yüz çevirmen.
- Anneler çocuklarının kabahatleri ne olursa olsun affederler.
- Kabahat bende ki sana inanıp yola çıktım.
- Tüm kabahati arkadaşına yıkıp bu işten nasıl sıyrıldı anlayamadım.
- Kimse kabahati üstüne almaz, kürk olsa bile giymek istemez.
- Bir fiil ile birden fazla kabahatin işlenmesi halinde bu kabahatlere ilişkin
tanımlarda sadece idari para cezası öngörülmüşse, en ağır idari para cezası verilir. - Benim en büyük kabahatim ona aşık olmak ve güvenmekti.
- Suçları, ağırlıkları bakımından, «cürüm» ve «kabahat» diye ikiye ayıran ceza kanunları da vardır.
- kabahat samur kürk olsa kimse sırtına almaz hiç kimse suçlu olduğunu kabul etmek istemez.
- … kazanır, çünkü normlar, bir yaptırımlar düzeniyle (suç, ayıp, kabahat v.b) kendine uyumu sağlayan buyurucu ve yasaklayıcı bir düzenlemedir.
- Ne soru sorarlar, ne de kusur, kabahat bulurlar.
- bir kabahate, suça veya gizli işe kalkışan kişi, yakalanacağını anladığında nereye sığınacağını bilir.
- Korku ve kaygı içinde saraya gelen adam: “Acaba nasıl bir kabahat işledim ki?” diye düşünmeye başlamış.