Kalem kılıçtan keskindir, güçlüdür atasözü ne anlama gelir? Kalem kılıçtan keskindir atasözünün anlamı, açıklaması ve kompozisyon örneği.
Kalem Kılıçtan Keskindir (Güçlüdür) Atasözünün Anlamı
“Kalem kılıçtan daha güçlüdür, keskindir” atasözü, bir kalemin son derece güçlü olduğunu anlatır. Küçük olmasına rağmen keskin kenarlı kılıcın başaramadığı şeyleri yapma gücü vardır.
Bu atasözünde yazma gücünün savaş ve nefret gücünden çok daha büyük olduğu belirtilmek isteniyor. Bir savaş her zaman acı verir ve kayıplar ile biter, burada yazma insanlığa sunulan bir armağandır.
Aslında küçük bir kalemle yazılan yazıların barışçıl hareketinin, bir kılıç tarafından gerçekleştirilen şiddet eyleminden daha büyük bir etkisi vardır. Bu etki insanlık için savaşın sağlayamadığı, olumlu bir etkidir.
Kalem, politik liderlerin, aktörlerin, sporcuların imajını oluşturma veya yok etme gücüne sahiptir. Yazar, kalemin gücü konusunda gerçekten temkinli ve dikkatli olmalı ve akıllıca yazmalıdır. Hiçbir yazar kendi kişisel kinini yazılı olarak göstermez. Yazılar savaşlar sırasında barış yaratabilir ve barış esnasında savaşlar yaratabilir.
Sonuç
Kalem kesinlikle kılıçtan daha güçlüdür. Kalemin küçük bir ucuyla tamamlanabilen görevler, savaşarak başarılamayacak kadar büyüktür.
Kalem Kılıçtan Keskindir İle İlgili Kompozisyon
Ünlü atasözü ‘Kalem Kılıçtan Keskindir’, çağlardan beri önem taşıyor. Kılıcın keskin bir kenarı ve savaşlarda öldürme ve kazanma gücü ne olursa olsun, bu sözle kalemin kılıçtan daha güçlü olduğu anlatılmak istenmiştir. Eski günlerden beri, kılıç insanlık tarihinde önemli bir rol oynamıştır. Kılıç sahip olduğu büyük güç ve cesaret nedeniyle savaş kazanma gücüne sahip olduğunu hepimiz biliyoruz. Öte yandan bir kalem, hassas olmasına rağmen, daha güçlüdür ve insanlık tarihine etki etme kapasitesine sahiptir.
Dünyadaki yazarlar insanlar üzerinde askerlerden daha büyük bir etki bırakırlar. Birçok insan ünlü yazarları ve yazdıklarını bilirken, çok az insan savaşlar, savaşlarda kazanan askerlerin isimlerini bilir. Kalemle, yazılı bilgiler çağlar boyunca insanlar tarafından korunan bilgi olarak yayılırken, harikalar yaratır. Atasözü, yazarların güçlü dövüşçülerden daha etkili olduğunu kılıcın bu kadar etkili olmadığını açıkça gösterir.
Yazı, insanları toplumları güçlü ve birarada tutabilir. Mahatma Gandhi vaazları ve bilgisi sayesinde vatandaşları birleştirdi; savaşmadı, ancak bilgelik ve irade gücü ile ulusu kazandı. Bir savaş, bir partiye zafer kazandırabilir ancak bir kitap, herhangi bir kan dökülmeden tek bir kişiye bile zarar vermeden dünyayı aydınlatabilir.
Kalem yazarların silahıdır ve tarih yaratmak için kullanılabilir. Kalem yapıcıdır, oysa kılıç yıkıcıdır. Bir kalem, bilim, matematik, coğrafya vb. ile ilgili romanlar, şiirler, esprili, duygusal öyküler, gerçekler ve rakamlar yazma kapasitesine sahiptir. Yazılar, sevgi, nezaket, nefret, düşmanlık, sempati vb. çeşitli duygular uyandırabilirler. Yazı saygıyla değerlendirilir ve yazarlar, dünyayı yazdıkları ile değiştirme gücüne sahip oldukları için, toplumun daima güçlü direkleri olarak görülürler. Ancak savaş, ülkelerin ekonomik ve fiziksel güçlerini yok edebilir. Edebiyat bilgiyi yayar, ancak savaşmak nefreti uyandırır.
Siyasi savaş ve huzursuzluk dünyasında; Kılıçlardan daha çok kalem gereklidir. Gerçek şu ki, insanoğlu, kılıç veya fiziksel güç ile korkutularak değil, fikirlerden daha fazla etkilenip ve yönlendirilebilir. Kılıcın etkisi belirli bir zaman diliminde sınırlandırılmıştır ancak kalemin etkisi ölümsüz ve evrenseldir. Yazar, bu gücü büyük bir özenle kullanmalıdır, çünkü yazıları büyük kişiliklerin imajını zedeleyebilir, çünkü kalem kılıçtan daha güçlüdür.
