Kamçatka Yarımadası nerededir? Konumu, volkanları, güzellikleri, gezilecek yerleri, doğası. Kamçatka yarımadası hakkında her şey.
Kamçatka Yarımadası
Sibirya’nın doğu kıyısındaki gayzer ve volkanların soğuk ve ırak toprağında duman, buhar ve ateş hüküm sürer.
Kamçatka Yarımadası’nın en yüksek noktası Klyuchevskaya Dağı, dünyadaki en büyük ve en kusursuz koni biçimli aktif yanardağ. 4750 m’de neredeyse Mont Blanc kadar yüksek olan zirvesinden sürekli olarak dalgalar halinde duman yayılıyor ve son 300 yılda 50 defadan fazla patlamış.
Kronotsky Yanardağı
Yine de Klyuchevskaya, Sibirya’nın en doğusundan güneye uzanan bu buzlu, yalıtılmış ve dağlık yarımadada bulunan aktif 150 yanardağdan yalnızca biri. Bu dağların 30 tanesi hala aktif durumdadır.
Yarımadanın burnundan başlayarak 56 volkanik ada zinciri olan Kuril Adaları’yla birlikte -Pasifik’i çevreleyen volkanik bir kemer- Ateş Çemberi’nin en aktif kısmını meydana getirirler. Dünyanın aktif volkanlarının %10’unu oluştururlar. 1907’de Shtyubelya Dağı, Japonya’nın büyüklüğüne yakın olan tüm yarımadayı kaplamaya yetecek kadar çok kül fırlattı ve 100 km uzaklıktaki Petropavlovsk-Kamchatskiy şehrini kararttı.
Burada sık sık -son 200 yılda 150’den çok kez- deprem olur. 1952 Kasım’ında kayıtlara geçen en güçlü ikinci deprem, Rihter ölçeğine göre 8.4 şiddetindeydi.
Şehri ve taze sebze yetiştirilen seraları ısıtmak ve ihraç edilecek patatesler için yüzlerce sıcak kaynak kullanılıyordu. Aktif olan Kronotsky Yanardağı’nın yakınındaki Gayzer Vadisi, 25 gayzerin ıslık, gürleme ve buğularıyla yaşıyor ve barındırdığı mineraller çevrelerindeki taşları kırmızı, pembe, mor ve kahverengine boyuyor. Veikon, kaynayan su fışkırtan en büyük gayzer, her 3 saatte 4 dakika boyunca 49 m’ye su fışkırtıyor.
Gayzer Vadisi
Gayzer Vadisi
Gayzer Vadisi, yaklaşık 10.300 km”yi kaplayan Kronotsky doğal rezervi içinde uzanıyor. Kronotsky’nin batı yamaçlarının altında yer alan Kronotskoye Gölü, Kamçatka’nın en büyük gölüdür. Yarımadanın geri kalanı gibi, rezerv de karayosunları ve likenin hüküm sürdüğü bataklıksal tundralı kıyı şeridine sahip. Dağlar iç kesimlerde yükseldikçe huş ağaçlarından oluşan fundalık ve ormanlar toprağı devralır.
Haritası:
Rusya’nın tartışmasız en ilgi çekici bölgelerinden biri ülkenin doğusundaki Kamçatkaka Yarımadası’dır. Yüzölçümü yaklaşık Japonya’nın yüzölçümü ile eşit olan yanmada, adını yanardağ patlamaları ve depremlerle duyurmaktadır. Yarımadanın nüfus yoğunluğu oldukça düşüktür. Bir kilometre kareye yaklaşık bir kişi düşmektedir. Vladimir Atlaso tarafından 1697 yılında keşfedildiği düşünülen yarımada, 1990 yılma dek turistlere kapalı olan bir alandı. Doğal güzelliklerinin farkına varılmasıyla birlikte bu tarihten itibaren yabancı ziyaretçilere açılarak turistik bir belde niteliği kazanmıştır.
Hayatta kalmayı başarabilmiş en büyük vahşi somon balığı sürüsü Kamçatka Yarımadası çevresindeki sularda yaşar.
Avrasya’nın en büyük boz ayıları, ren geyikleri, Sibirya Kanada koyunları, mavi tilkiler, gümüş tilkiler, samur, vizon, siyah başlı dağ sıçanı ve kuzey kutbu sincabı gibi burada gezinir. Fok ve deniz kuşları sahildeki balıklarla beslenir. Kürklü hayranlar ve balıklar, özellikle de samur ve somon balığı, Kamçatkalıların ana geçim kaynağım oluşturur.
Kamçatka’da Yaşam
Petropavlovsk-Kamchatskiy, 240 000 kişilik bir şehir olup, fabrika gemileri filosuyla da en büyük balıkçılık limanıdır. Kışları uzun, soğuk ve karlı; yazları tasa, serin ve nemli olan Kamçatka’nın iklimi serttir. Ama sıcak kaynaklardan gelen sular, Kamçatka Nehri’ni kışın bile buzsuz bırakıyor.
Buranın sert havası ve diğer tüm ülkelere uzaklığı, Kamçatka’ya eski Rusya’da zalim bir unvan kazandırdı. Yaramaz çocuklar ya da ahmaklar, sınıflarına geri dönmüştü. Suçluların sürgün yeri, Sibirya’nın karşılığı olan sınıfın arka sıralarına gönderilenler “Kamçatkalar” olarak bilinirdi. Artık hiçbir suçlu Kamçatka’ya gönderilmiyor ve kimse onları korumak için orada yaşamıyordu.
Orijinal Kamchatka yerlileri Koryaklar ve Chukchisler, 18. yüzyılda Kazak Çarı tarafından neredeyse ortadan kaldırıldı. Soylarından gelenlerin kimisi, eskisi kadar uzak olmayan modern ulaşım ve ticaretle yarımadada yaşamayı sürdürür. Ama bu haşin, vahşi ve güzel toprak hala romantik, mistik ve büyük bir bölümü keşfedilmemiş olan son boş bölgelerden biridir.
