Kan Grupları ve Özellikleri, RH Faktör Nedir? Alıcı ve Verici Kan Grupları

2
Advertisement

Kan grupları nelerdir? Kan gruplarının özellikleri, birbirine kan nakli yapılabilen kan grupları, rh faktör ile ilgili bilgi.

Kan Hücreleri

Kan Gruplarının Özellikleri

Kan Grupları: İnsan alyuvarları üzerinde bulunan glikoprotein yapısındaki antijenler. Alyuvarlar üzerinde değişik tiplerde antijenler olmakla birlikte ilk bulunan ABO sistemidir. İlk kez 1900′ de Landstanier tarafından bulundu. ABO sisteminde dört çeşit kan grubunun varlığı ve bunların Mendel Kuralları’na göre dölden döle geçtiği saptandı.

ABO sisteminde gruplar şunlardır. A, B, AB, O grupları.

Landstainer kimi insanların alyuvarlarının kimi insanların serumuyla karşılaştırıldığı zaman hücrelerden birinin ötekini çekerek kümeler oluşturduğunu (aglütinasyon) buldu. Bu kümeleşme, kırmızı kan hücrelerinin üzerindeki antijene karşı serumun özel bir antikor içermesinden oluşur, A kan grubundan olan bir kişinin alyuvarlarında A antijeni kanın serum bölümünde ise anti B antikoru, B kan grubundan olan bir kişide alyuvarında B antijeni serumunda anti A antikoru, AB grubunda ise alyuvarlarında hem A hem de B antijeni bulunken bu grubun serumunda ne A ne de B antikoru bulunmaz.

Bu özellikleri nedeniyle AB grubuna genel alıcı kan grubu adı verilir ve ABO sistemindeki tüm gruplardan kan alabilir. Genel verici kan grubu olan O grubunun alyuvarlarında ne A ne de B antijeni bulunmaz, buna karşılık serumunda anti A ve anti B antikorları bulunur, O’ın genel verici olması içinde öteki gruplara gidecek yabancı madde yani antijen bulunmamasıdır. Fakat bu grup herkese kan verebildiği halde hem A hem de B antikoru içerdiği için başka gruplardan kan alamaz..

Advertisement

Rh(+) ve Rh(-)

1940’ta Landsteiner ve Wiener macarus, rhesus adı verilen maymunlarla yaptıkları çalışmalarla alyuvarların üzerinde bir başka kan grubunun maddesini saptadılar ve rhesus sözcüğünden dolayı bu gruba Rh adını verdiler. Eritrositlerinde rhesusdaki maddeden bulunan kişilere Rh+, bulunmayanlara ise Rh- adı verildi. Rh kalıtımında da Rh+ genleri Rh- genlerine baskındır.

Bir kişinin Rh+ olabilmesi için iki olasılık vardır. Birincisi anne ve babanın her ikisinden de Rh+ genlerinin gelmesi (Rh+Rh+) ya da ebeveynlerden birinden Rh+, ötekinden Rh- geni gelmelidir. Bir kişinin Rh- olabilmesiyse hem anneden hem de babadan Rh- geni almasına bağlıdır. İnsandan insana kan nakli sırasında Rh+ bir kişiye Rh+ kan grubu, rh- bir kişiyeyse Rh- kan grubundan, kan nakledilebilir. Eğer çok gerekli bir koşul olursa Rh- bir kişi Rh+’ya kan verebilir. Rh sistemi insanlarda yalnızca kan nakli sırasında sorun olmamaktadır, ayrıca eşler arası kan uyuşmazlığı nedeniyle bunların doğan çocuklarında doğuştan sarılık hastalığı oluşabilir. Bu durum kadının Rh- erkeğin Rh+ olması durumunda ortaya çıkabilir. Tersinde böyle bir tehlike söz konusu değildir. Günümüzde doğumdan hemen sonra uygulanan antikor tedavisiyle ikinci ve üçüncü çocukların ölü doğumları önlenebilmektedir.

Landsteiner ve Levine 1927’de de insanda MN kan grubu sisteminin varlığını ortaya koydular. İnsanlarda bu sistemde üç grup kana rastlanmıştır; bunlar M, N, ve MN kan gruplarıdır. Fakat bu sistemdeki gruplar insanda antikor, oluşumunu uyarmazlar ve onun için kan naklinde ve doğacak çocuklarda bir sorun yaratmazlar. Daha sonra yapılan çalışmalarla insanda bu üç sistemin dışmda da kan gruplarına rastlandı, bunlar P, Lutheran, Keli, Lewis, Duffy, Xg, Kidd, Diego ve Auberger sistemleridir.


2 yorum

  1. Üçüncü paragrafın sonunda 0 kan grubuna ait cümlede “Fakat bu grup herkese kan verebildiği halde hem A hem de B antikoru içerdiği için başka gruplara kan vermez.” denilmiş. Halbuki cümlenin şu şekilde olması gerekmiyor mu: “Fakat bu grup herkese kan verebildiği halde hem A hem de B antikoru içerdiği için başka gruplardan kan alamaz.”

Reply To gurur Cancel Reply