Kanın Özellikleri

2
Advertisement

Kan nedir? Kanın özellikleri nelerdir? Serum ve plazma nedir? Kan ne işe yarar? Kan hakkında bilgi.

KanKan; plazma adı verilen sıvıda süspansiyon halinde hücresel elementleri içeren dokudur. Damarların içini doldurur ve kalbin yardımıyla tüm vücudu dolaşır. Hücrelere oksijen ve besin maddelerini taşır, metabolizma sonucu oluşan zararlı artıkları toplar, hücrelerden uzaklaştırır vücuttan atılabilecekleri organlara götürür.

Kanın görevleri şöyle özetlenebilir.
1. Oksijeni (O2) açığa çıkar. Açığa çıkan bu CO2 hücre dışına atılır. Kan, karbondioksiti solunumla vücut dışına atılması için akciğerlere taşır.
2. Sindirim sisteminde besinlerden emilen yağlar, amino asitler, glikoz ve su, kanla dokulara taşınır. Böylece hücreler için gerekli olan temel besin, enerji maddeleri ve su sağlanmış olur.
3. Kan, taşıdığı hormonlar, vitaminler ve inorganik maddeler aracılığıyla hücreler ve organlar arasındaki iletişimi ve düzeni sağlar.
4. Kan, çeşitli hücrelerin yardımıyla vücudu yabancı maddelerin, mikroorganizmaların ve toksinlerin etkisinden korur. Bu işlevi fagositoz ve vücutta su ve tuz dengesinin korunmasına yardım ederek tüm hücrelerin belirli bir gerginlik içinde görevlerini sürdürmelerini sağlar.
6. Biyokimyasal tepkimeler sonucu ortaya çıkan sıvıyı içine alır ve vücut yüzeyinden uzaklaşmasına yardım eder. Böylece vücut ısısını belirli sınırlar içinde sabit tutar.
7. Organizmada hücrelerdeki biyokimyasal etkinlikler sonucu ortaya çıkan asit ve bazları, tampon maddeleri (kanda bulunan bikarbonat, fosfat, protein ve hemoglobin) ile nötrolize eder ya da bu asit ve bazları akciğer ve böbreklere taşıyarak organizmadan uzaklaştırır.
8. Kan taşıdığı pıhtılaşma faktörleriyle gerektiğinde pıhtı oluşturur ve kan kaybını önler.

Yetişkin bir insanda yaklaşık 5 litre kan vardır. Kan, kan hücreleri ve kanın sıvı bölümü (plazma) olmak üzere başlıca iki öğeden oluşur. Plazmanın yaklaşık %90’ı su, %10’u çeşitli organik ve inorganik maddelerden oluşur. Fibrinojen, kanın pıhtılaşmasını sağlayan büyük moleküllü proteindir. Fibrinojen çeşitli yollarla plazmadan uzaklaştırıldığında, serum denilen kan sıvısı elde edilir. Fibrinojen kanın yapışkanlığını sağlar. Albümin ve globülin, kanın onkotik basıncını sağlar. Onkotik basınç yardımıyla akan, belli bir oranda su tutar. Yan yana duran iki dokunun hangisinde onkotik basınç fazlaysa, su Orada birikir. Karaciğerde sentez edilen albümin kanın onkotik basıncını oluşturmada en büyük rolü oynar. Dolaşım sisteminde atardamarlar kılcal uçlarında kalbin itme gücüyle hidrostatik basınç kan sıvısını ve içinde erimiş besin maddelerini damar dışına iter. Hücreler bunlardan yararlanır. Proteinler damar dışına çıkmaz ve kılcal damarların toplardamar ucunda hücreler arasında sızmış olan sıvıyı geriye, damara çeker. Albümin yeterli ölçüde değilse (yapım azlığı, hasta böbrekten kaybı sonucu) toplardamar ucunda sıvı kana dönemez, dokudaki su artışına bağlı olarak şişme “ödem” gelişir. Ödem başka nedenlerle örneğin kalp yetersizliğinden de olabilir.

Kan damarlardan dışarı çıkınca içinde iplik gibi birtakım maddeler hâsıl olur, alyuvarlar, akyuvarlar bunların içine toplanırlar. Bu sayede, kan, suya benziyen akıcılık özelliğini kaybeder, pelteleşir. Buna «kan pıhtılaşması» denir.

Damardan bir parça kan alıp bir cam tüpün içine koyarsak, biraz sonra kanın pıhtılaştığını görürüz. Pıhtılaşan kan tüpün dibine çöker, üstünde altın sarısı bir sıvı toplanır. Buna «serum» denir. Kanın vücut ve damar içindeyken taşıdığı özellikler serumda da vardır.

Advertisement

Kan damarlardan çıktıktan sonra, ona çabucak «citrade de soude», «acide oxalique» gibi bazı maddeler katılacak olursa, kan pıhtılaşma özelliğini kaybeder. Bu kanda da al ve akyuvarlar dibe çöker, üstlerinde gene bir sıvı kalır. Buna da, «plâzma» denir. İnsandan insana kan nakledilirken, alınan kanın pıhtılaşmaması için bu ilâçlardan faydalanılır. Kan saklarken de aynı usule başvurulur.


2 yorum

Reply To şeymanur merve pınar Cancel Reply