Karakuşi Hüküm Ne Demektir? Deyimin Anlamı ve Hikayesi Açıklaması

0
Advertisement

Karakuşi Hüküm nedir, ne demektir? Karakuşi Hükmü deyiminin anlamı ve açıklaması nedir? Karakuşi Hüküm deyiminin hikayesi nasıldır?

Karakuşi Hüküm

Karakuşi Hüküm Anlamı;

Genel olarak akla, mantığa, kanuna, kitaba, deftere, hâsılı alışılmış düzene ters düşen hüküm ve kararlara Karakuşî hükmü denir. Karakuşi Kanun, kural, mantık ölçülerine dayanmayan anlamına gelir.

Deyimin Hikayesi;

Salahaddin Eyyubi döneminin ünlü emirlerinden biri Bahaaddin b. Abdullah el-Ezdî’dir. Aslen Anadolu kökenli olan İbn Addullah bir köle iken kabiliyetleri sayesinde azat edilmiş ve devlet kademesinde önemli görevlerde bulunmuştur. Karakuş lakabı ile bilinen bu emirin dışında bir de aynı asırda yaşayan, ahmaklığı ve verdiği tuhaf kararlarla bilinen bir başka Karakuş daha vardır. Bazı araştırmalara göre her iki Karakuş aynı kişidir. Yine aynı zaman diliminde yazıldığı sanılan Kitabu’l-Faşuş fi Ahkâmi Karakuş isimli eserde tuhaf ve saçma hükümler toplanmıştır. Bu kitapta Karakuş’un bir hükümdar veya bir hâkim olarak anıldığı görülür. Bütün bu karmaşık bilgiler Karakuş’un tarihsel kişiliğini açığa kavuşturmasa da Karakuş’un bir ironi zekâsı olduğu açıktır. En olmayacak zamanlarda en olmayacak kararları vererek toplumun içinde bulunduğu halden daha beterlerini düşünmesini ve haline şükretmesini sağlar.

Onun tuhaf hikâyelerinden bir kaç örnek verelim:

Karakuş, her senenin Muharrem ayında sadaka dağıtırmış. Yine böyle bir zamanda sadaka için ayırdığı tüm meblağı dağıttıktan sonra yaşlı bir kadın kapısını çalmış ve: “Kocam öldü, ama onu defnetmek için kefen param yok!” demiş. Karakuş ne derse beğenirsiniz: “Bu sene sadakayı dağıttım. Sen git, seneye bu vakitlerde gel. Kocanın kefen parasını vereceğim, söz!”

Bir başka hikâyede ise, uzun sakallı iki kişi, yanlarına saçsız sakalsız bir adamı alarak, Karakuş’un huzuruna gelmişler: “Bu köse bizim saçımızı yoldu!” diye şikâyette bulunmuşlar.

Advertisement

Karakuş bakmış, şikâyet edilen adamın ne saçı var ne sakalı. Hemen hükmünü vermiş: “Bu kösenin saçı sakalı çıkana kadar sizi hapsedeceğim. Çıktığında siz de onun saçım sakalını yolacaksınız.” Bunu duyan şikâyetçiler hemen davalarından vazgeçmişler.

Bir başka hikâye ise akıllara ziyan cinsinden.

Bir gün yine Karakuş’un huzuruna iki adam getirip, birinin diğerinin gözünü çıkardığından şikâyette bulunurlar. Karakuş kısasa hükmeder. Bu sefer Karakuş’un adamları müdahale eder: “Aman efendim, bu bizim konağın terzisidir. Gözsüz kalırsa işe yaramaz, affediniz” derler. Karakuş düşünür ve şöyle bir çözüm üretir: “Kale kapısı haricinde avcılık eden bir adam vardır. Bunun yerine onun gözünü çıkarsınlar. Avcıya bir tek göz yeter.”


Leave A Reply