Karıncaların İnsanı Şaşırtan Yaşayışları, Karıncalar Hakkında İlginç Bilgiler

0
Advertisement

Karıncalar hayvanlar aleminin en değişik canlılarıdır. Karıncaların yaşamları ile ilgili değişik enteresan bilgiler. Karıncalar nasıl yaşar?

bal karıncası

Kaynak: upload.wikimedia.org

Karınca çalışkanlığıyla tanınmış bir böcektir. Yaşayışı birçok bakımdan bizim yaşayışımıza benzer; karıncalar da insanlar gibi topluluklar halinde yaşarlar; aralarında geniş bir iş bölümü vardır.

Karınca yuvalarını şehirlerimize benzetebiliriz. Bir tek yuva içinde yüzlerce, binlerce karınca yaşar. Bunların kimisi yavrulara bakar, kimisi besin taşır, kimisi yuvanın temizliği ile, kimisi de korunmasıyla uğraşır.

MANTAR YETİŞTİREN, BÖCEK BESLEYEN KARINCALAR

Kimi karıncalar yuvalarının derinliklerindeki özel bölmelerde mantar bahçeleri kurarlar. Kimisi de, yuvalarında bir çeşit böcek yetiştirir, bu böceklerden elde ettikleri tatlı sıvıyı yerler. Bu, tıpkı bizim koyun, sığır yetiştirip sütünden yararlanmamıza benzer. Kimi karıncalar da, başka karıncaların yavrularını çalıp tutsak eder, onları uşak gibi kullanırlar.

Karıncaların yuva yapma, besin sağlama içgüdüsü çok güçlüdür. Bu kuvvetli içgüdüyle, birçok başka böceğin yaşayamayacağı yerlerde kolayca yaşayabilirler.

KARINCALAR ARASINDA İŞ BÖLÜMÜ

Karıncalar, topluluk halinde yaşadıkları için, birbirleriyle sürekli olarak yardımlaşırlar. Hayatları bu yardımlaşma üzerine kurulmuştur. Bir karınca topluluğunda üç çeşit karıncaya rastlanır:

Advertisement

1) Dişi karıncalar (kraliçeler);
2) Erkek karıncalar;
3) İşçiler.

Kraliçelerin görevi yumurta yapmaktır. Yuvanın anası onlardır. Erkek karıncalar yuvada hiçbir işle uğraşmazlar; görevleri yalnız dişi karıncalarla çiftleşmektir. Dişi karıncalar çiftleşmeden de yumurtlayabilirler. Ancak, bu yumurtalardan yalnız erkek karıncalar çıkacağı için, çok geçmeden bütün yuva yok olup gider. İşçi karıncalar da aslında dişidir ama, hiç çiftleşmezler.

Yuvanın bütün işini işçi karıncalar yapar. Kimi vakit, kraliçeler de onlara yardım ederler, işçi karıncalar da, kimi vakit çiftleşmeden yumurtlarlar. Bu yumurtalardan da yalnız erkek karıncalar çıkar.

Kraliçeler, genellikle, işçilerden daha iridir. Kimi karınca çeşitlerinde, erkeklerin de işçilerden iri olduğu görülür. Karınca yuvalarının çoğunda kraliçelerle erkek karıncaların sayısından çok işçi bulunur. Kimi yuvalarda bir tek kraliçe vardır, kimisinde de birkaç kraliçe birden bulunur.

karınca

Kaynak: pixabay.com

«KARINCALARIN DÜĞÜNÜ» NEDİR?

Günlerden bir gün, bütün karınca yuvalarında, genç erkeklerle dişilerin güneş altında kaynaştığı görülür. Bunu görünce: «Karıncaların düğünü var!» deriz. Bu nedir, bilir misiniz?

Biraz beklerseniz, görürsünüz: Birden, karıncalar uçarlar. Bu uçuşta, her kraliçe bir, ya da birkaç erkekle çiftle-şir, sonra yere düşer. Erkek karıncalar, çok kez, çiftleşmeden sonra pek az yaşarlar. Genç kraliçe ise, düğün uçuşundan sonra, bir süre yerde kalır. Sonra, büyük bir dikkatle, kanatlarını koparır. Yaz günleri, karınca yuvalarının yanında sayısız kanat görebilirsiniz. Bunlar dişi karıncaların kanatlarıdır.

Advertisement

ANA KARINCA YAVRULARINA BESİN HAZIRLIYOR

Bundan sonra, kraliçe karınca, yuva yapmak için uygun bir yer aramaya koyulur. Uygun yeri bulunca, toprağı kazarak, küçük bir odacık açar. Günlerce uğraşıp bu işi tamamladıktan sonra, odaya birkaç yumurta bırakır. Bunları bir araya toplayıp, başlarında beklemeye başlar. Bu bekleme sırasında, göğsünün içindeki kanat kasları yavaş yavaş yağ haline gelir. Bu yağın birazı da, sıvılaşarak, kraliçenin ağzına dolar. Bu sıvı yavruyu besleyecektir.

BAŞKALAŞIMIN İLK GÜNLERİ

Aradan birkaç gün geçtikten sonra, yumurtalardan yumuşak, beyaz kurtçuklar (larvalar) çıkar. Ana karınca bunları ağzındaki sıvıyla beslemeye başlar. Kurtçuklar, birkaç kez deri değiştirdikten sonra, tam bir karınca büyüklüğüne ulaşırlar. Sonra da, pupa haline geçerler. Başkalaşımın bu evresinde, karınca hiçbir şey yemez, kımıldamaz da, ancak, belli-belirsiz kıpırdanır. Bu arada, hayvanın duyargaları ile ayakları da belirmeye başlar. En sonunda, başkalaşım tamamlanır; pupanın derisi ikiye ayrılarak, içinden gelişmesi tamamlanmış bir işçi karınca çıkar.

karınca

Bir böceği ortaklaşa yuvaya taşıyan / yiyen karıncalar – Kaynak: pixabay.com

İŞÇİ KARINCALAR İŞ BAŞINDA!

İşçi karıncalar ergin hale gelir gelmez yuva için çalışmaya koyulurlar, ilk iş olarak da, ana karıncanın besinini düşünürler. Çünkü, ana karınca, belki de eski yuvasından ayrılalı beri, hiçbir şey yememiştir, işçi karıncaların yardımıyJa beslenmeye başladıktan az sonra, yeniden yumurtlamaya koyulur. Artık işçiler onun bütün ihtiyaçlarını karşılarlar: Onu besler; vücudunu temizler, düşmanlarından korurlar.

DADILIK EDEN KARINCALAR

Kimi işçiler de, larvalara bakar, onları temizlemekle uğraşırlar; kurtçuklarla pupaları boyuna bir odadan bir odaya taşırlar. Onların eşit miktarda rutubetle sıcaklık almalarını sağlamak için yaparlar bunu. öte yandan, başka işçiler de, yeni yeni odalar kazarak, yuvayı genişletirler. Bu odaların kimisi yiyecek deposu, kimisi de kurtçuklarla pupaların bakım yeri olarak kullanılır. Böylece, temelini bir tek dişi karıncanın atmış olduğu yuva, işçilerin çoğalmasıyla, yıldan yıla büyür.

YUVADAN UÇUŞ

Dişi karınca hayatının ilk yıllarında yâlnız işçi karınca yumurtaları yapar. Yaşlanmaya başlayınca, erkek, dişi karıncalar çıkaracak yumurtalar da yumurtlamaya başlar. Dişi karıncalar kanatlanıp hem ilk, hem de son olan çiftleşme uçuşlarını yaptıktan sonra yuvadan çıkar, bir daha da geri dönmezler. Erkekleri ölür, dişiler de yeni birer yuva kurarlar.

ANA KARINCA ÖLÜNCE

Yaşlı dişi karınca ise, kendi yavrularıyla, yani işçi karıncalarla birlikte yuvasında kalır. Yaşlandıkça, iskeletini meydana getiren tabakalar gitgide sertleşir. En sonunda da, kıpırdayamaz hale gelip ölür. îşçi karıncalar onun öl’-sünü alıp dışarı atarlar. Kimi yuva’ da ana karıncanın ölümü üzerine,V • tün yuva dağılır. Kimi karıncalar aa, kendi kraliçeleri ölünce, başka bir kraliçe karınca yakalayıp yuvalarına getirir, onu ölü kraliçenin yerine geçirirler.

SAĞMAL İNEK BESLEYEN KARINCALAR!

Birçok karıncalar, gülbiti, kırmız böceği gibi küçük böcekleri besleyip yetiştirirler. Bu arada, mısır tarlalarında rastladığımız kahverengi karıncalara «sağmal inek» besleyen karıncalar diyebiliriz. Tıpkı insanların süt almak için koyunlara, ineklere baktıkları gibi, bu karıncalar da yetiştirdikleri bu böceklere çobanlık ederler. Gülbitleriyle kırmız böceklerinin emdikleri bitki özsu-larının birazı vücutlarında tatlı bir sıvı haline gelir. Karıncalar bu tatlı sıvıyı pek severler. Gülbitlerine, ya da kırmız böceklerine hafif hafif vurarak, bu tatlı sıvıyı onlardan «sağarlar». Bundan ötürü, gülbitlerine, kırmız böceklerine «karıncaların inekleri» de denir.

Karıncalar, bu «sağmal ineklerini» düşmanlarından korumak için, onların çevresine ottan, topraktan çitler de yaparlar. Kış gelince de, «ineklerin» yumurtalarını yuvalarında saklarlar. Bahar gelince, bu yumurtaları dışarı çıkararak, beslenebilecekleri bitkilerin üzerine bırakırlar. Karınca çobanlar, iyi özsuyu emebilmeleri için, yavru «ineklerin» yerini de sık sık değiştirir, tjir daldan bir dala götürürler.

DEPO KARINCALAR

Kimi karıncaların başlıca besini, mazı meşesinden elde ettikleri bir çeşit tatlı maddedir. Karıncalar bunları yuvalarında depo ederler. Yalnız, bu maddeyi depo edecek özel kapları olmadığı için, kendileri canlı birer depo işi görürler. Depo işini görecek karıncaların mideleri vücutlarının birkaç katı kadar büyür. Depo karıncalar, yuvadaki bölmelerden birinin tavanında baş aşağı dururlar. Acıkan karıncalar bu bölmeye giderler. Depo karıncalar da acıkmış arkadaşlarına birer damla tatlı sıvıdan verirler.

karıncalar

Kaynak: pixabay.com

KÖYLERE SALDIRIP İNSANLARI KAÇIRTAN CANAVAR KARINCALAR

Afrika ile Güney ve Orta Amerika’da yaşayan bir çeşit karıncanın başlıca besini ise böceklerle başka hayvanlardır. Bunların yuvası yoktur. Boyuna av peşinde dolaşarak, göçebe bir hayat sürerler. Ana karıncalarla yavrularım korumak için, onları da aralarına alarak, büyük bir top meydana getirirler.

Bu karıncalara ordu karıncaları da denir. Ordu karıncaları kördür, gözleri görmez ama, hiçbir şeyden de korkmazlar. Korkunç yırtıcıdırlar. İster küçük, ister büyük olsun, yakaladıkları her çeşit hayvanı yerler. İnsanlar bile bunlardan korkar, ancak ateş yakarak bunların saldırısını durdurabilirler.

Advertisement

Bir köye ordu karıncaları saldırırsa, bütün ahali köyü bırakıp kaçar. Geri döndüklerinde ise, köyde bir tek canlı hayvan kalmadığını görürler. Canavar karıncalar, her eve girmiş, fareden yılana varıncaya kadar bütün canlıları yiyip bitirmişlerdir.

BUNLAR DA CELLÂT KARINCALAR!

Karıncaların çoğu sokmaz. Sokucu karıncaların kuyruksokumlarında bir iğne vardır. Karınca bu iğneyi batırınca, keskin bir acı duyulur. Hele Meksika’nın güneybatısında yaşayan bir çeşit karıncanın sokması pek acı vericidir. Bu bölgede yaşayan Kızılderililer ölüme mahkûm ettikleri kimseleri bu karıncaların yuvası yakınında bir yere bağlayıp bırakırlar. Çok geçmeden, karıncalar oraya üşüşüp mahkûmu sokar, korkunç acılar içinde kıvrana kıvrana ölmesine yol açarlar.

ÇENESİ GÜÇLÜ KARINCALAR

Karıncalardan çoğunun başlıca silâhı çeneleridir. Karınca ısırarak kendini korur. Kimi karıncalar ısırdıkları yere «karınca asidi» (formik asit) de püskürtürler. Bu da, ışınlan yerin büsbütün acımasına yol açar. Kimi karıncaların çenesi öylesine güçlüdür ki kafaları kopsa bile ısırdıkları yeri bırakmak bilmezler. Kimi vahşi kabilelerde vücutta kesilen yerleri, yaralan tutturmakta bu karıncaların çenelerinden yararlanırlar.

Kimi karıncalar da, düşmanlarına karşı pis kokulu bir sıvı püskürterek kendilerini korurlar, öte yandan, tehlike karşısında kalınca kıvrılıp yatarak kendilerine ölü süsü veren karıncalar da vardır.

KARINCALARIN DÜŞMANLARI

karınca yiyen

Karıncayiyen – Kaynak: pixabay.com

Karıncaların başlıca düşmanları birtakım kuşlarla, karıncayiyen gibi sırf karıncayla beslenen hayvanlardır. Birtakım böcekler de karıncaların düşmanıdır. Bunlardan bir çeşit böcek yumurtalarını doğrudan doğruya karıncaların vücuduna bırakır. Yumurtadan çıkan yavrular, karıncayı için için yiyerek beslenirler.

Öte yandan, birçok büyük karınca çeşitleri de daha küçük karıncaların düşmanıdır. Buna karşılık, büyük karıncalar yuvalarını başı-boş bırakırlarsa düşman karıncalar bunların yavrularını çalıp yuvalarına götürür, sonra da yerler.

Karıncalar bizim için yararlı hayvanlardır. Çünkü bahçelere dadanan, sebzelere, meyvalara zarar veren böcekleri yerler. Onun için, karıncaları yok yere ezmekten, yuvalarını bozmaktan kaçınmalıyız. Bu hayvancıkların neka-dar çalışkan olduklarını düşünürsek onları sevmemiz gerekir.


Leave A Reply