Karl Raimund Popper’un Felsefesi ve Düşünceleri, Popper’a Göre Felsefe

0
Advertisement

Ünlü filozof Karl Raimund Popper’un felsefesi nedir? Karl Raimund Popper’un düşünceleri, savundukları nelerdir? Kısaca Popper felsefesi.

Karl Raimund Popper

Karl Raimund Popper (1902 – 1994)

Sir Karl Popper Viyana’da doğmuş ve eğitim görmüş, mobilyacı olarak yetiştikten sonra İngiltere’ye göç ederek London School of Economics’e gitmeye başlamıştır.

[Kol işçisi olma yolunda] son girişimim mobilyacı olmak oldu. Bu bedenen insanı zorlayan bir iş değildi. Sorun şuydu ki, ilgimi çeken bazı spekülatif fikirler çalışmama engel oluyordu. (Popper, Vnended Quest, 35)

Popper ilk kez dikkatleri Bilimsel Keşfin Mantığı başlıklı kitabıyla üzerine çekecekti. Bu kitap, ampirizmin, tümevarımın mantığı ile ilgili kritik bir meselesine çözüm arıyordu. Tümevarım deneylerden ya da deneyimlerden gelen bulguların (verilerin) içselleştirilmesi, ardından da bu verilerin ima ettiği şeyle ilgili bir teorinin üretilmesidir. Sorun, bir teorinin geçerliliğini sağlamak için insanın ne kadar veri kullanması gerektiğidir. Popper’a göre, tümevarımcılar çok kritik bir unsuru gözden kaçırmışlardı. İnsan ne kadar veri toplarsa toplasın, ilkenin doğruluğu hiçbir zaman kesin olamazdı, çünkü, Hume’un vurguladığı gibi, bir sonraki veri ilkeyle çelişebilirdi.

Kuşkuculuk ve Tümevarım

Sağlıklı bir kuşkuculuk elbette yararlıdır, ama tümevarımcılık kendini bu basit eleştiriye açık bırakıyordu. Popper vurguyu değiştiriyor ve destekleyici verilerin hiçbir zaman mantıksal olarak kesinlik sağlayamayacağını kabul etmekle birlikte, verilerin teoriyi teyit edebileceğini ve teorinin yanlışlanana kadar doğru kabul edilmesi gerektiğini belirtiyordu. Yani ampirizm doğrulanabilirliğe değil (burada veriler teoriyi doğrular), yanlışlanabilirliğe (burada ise veriler teoriyi yadsır) yaslanmalıydı. Hep kullanılan bir örnek siyah ve beyaz kargalar örneğidir. Teori bütün kargalar siyahtır, der. Veriler bunu teyit eder. Ama bu, teoriyi doğrulamaz. Bunun yerine teorinin yanlışlanmamış olduğunu söyleyebiliriz.

Advertisement

Karl Raimund Popper

Bu çözüm Popper’a göre verilerin bilimsel olarak incelenmesi ve kontrol edilmesi metodolojisine uyuyordu. Aynı zamanda, sözde bilimsel teorilerin sorgulanması için de kullanışlı bir yöntem sağlamaktaydı. Popper’ın hedefinde Marksizm ve Freud’un psikanalizi vardı. Her iki teori de var olan veriler temelinde doğrulanamıyordu: Bu, sözde bilimin genel bir sorunudur. Ama daha önemlisi, bunlar yanlışlanamıyordu da. Bunun anlamı, bunların bilimsel birer teori sayılamayacağıydı.

Popper buradan düşüncesini siyaset felsefesi alanına taşıyarak Platon, Hegel ve Marx’ın felsefi sistemlerinin toplumun kapanmasına yol açacak bir nitelik taşıdığını, dolayısıyla “açık toplum”a düşman olduklarını ileri sürüyordu. Bunların geleceğe Şimdiden haritası çizilmiş bir şey olarak yaklaşan tarihselciliklerini reddediyordu: Tarih açık uçlu bir şey olmak zorundaydı. Denemeler yapabilmemiz için de geniş bir özgürlükler silsilesinden yararlanmamız gerekliydi. Benzer biçimde, bilimciler bilgi ve teoriler konusunda her zaman ileri derecede eleştirel bir tutum takınmalı, kabul edilmiş olan şeyleri devamlı sorgulayarak bilgiyi hakikatlere yaklaştırmalıdır.


Leave A Reply