Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı Nedenleri ve Sonuçları Nelerdir? İsyanın Tarihi

0
Advertisement

Kavalalı Mehmet Ali Paşa isyanı nedenleri ve sonuçları nedir? Osmanlı tarihinin ilginç bir karakteri olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın isyanının tarihi, Kütahya Antlaşması hakkında bilgi.

Kavalalı Mehmet Ali Paşa

Kavalalı Mehmet Ali Paşa

Aslı Kavala şehrinden olan Mehmet Ali Paşa, Napolyon’un Mısır’ı istilâ ettiği sırada gönüllü askerlerle birlikte Mısır’a gelmişti. Orada zekâsı ile kendisini göstermiş ve başıbozuk askerlere komutan olmuştu. Mehmet Ali zeki, çalışkan, iş bilir bir adamdı. Mısır’ın o zamanki durumundan yararlanarak az zamanda yükseldi. Mısır’a gönderilen birkaç valiyi atlattıktan sonra nihayet kendisi Mısır’a vali oldu (1805).

Mehmet Ali, valiliği sırasında ilk başarısını, İngilizlerin İskenderiye’ye asker çıkardıkları zaman gösterdi. Arkasından Hicaz’da çıkan Vehhabî isyanını bastırdı. Bu başarısı Mehmet Ali’ye büyük bir ün kazandırdı. Mehmet Ali Paşa, bundan başka Mısır’da birçok ıslahat yaptı. Mısır’ın ekonomik alanda ilerlemesine çalıştı, tarıma önem verdi. Düzenli bir ordu ve donanma yaptı. Fransa’dan öğretmenler, mühendisler ve subaylar getirtti. Mısır’da öteden beri zorbalık eden ve zaman zaman Osmanlı devletine kafa tutan Kölemenleri ortadan kaldırdı. Mısır’ı âdeta ayrı bir hükümet gibi yönetmeye başladı.

Mehmet Ali Paşanın İsyanı:

Mora isyanı genişlediği zaman Sultan II. Mahmut, Mehmet Ali’den yardım istemiş, buna karşılık Mora isyanı bastırıldıktan sonra, Mora valiliğinin oğlu İbrahim Paşa’ya verileceği vaat olunmuştu. Fakat Edirne Antlaşması ile Yunanistan bağımsızlık kazanınca, Mehmet Ali Paşa Mora’ya karşılık Suriye valiliğinin kendisine verilmesini istedi. Padişah ona yalnız Girit valiliğini verdi. Mehmet Ali ise Suriye’yi istemekte direndi. Bu isteğinde direnmesinin nedeni, Navarin’de yanan donanmasını, Suriye ormanlarından yararlanarak yeniden yaptırmaktı. Onun bu hareketi ve Suriye üzerindeki niyeti ve daha önce Mora’dan padişaha sormadan askerlerini çekmesi ve nihayet 1828 Rus seferine çağırıldığı halele gelmemesi devletçe hoş görülmedi. Buna karşılık Mehmet Ali de Suriye’yi zorla almaya kalkınca bir asi olarak ilân olundu. Bunun üzerine Mehmet Ali, oğlu İbrahim Paşa komutasında bir orduyu Suriye üzerine yolladı. İbrahim Paşa, Akkâ kalesini alarak Yukarı Suriye’yi işgal etti. Şam, Halep, Beyrut şehirleri kendiliklerinden teslim oldular. Yukarı Suriye’de padişah kuvvetlerini de yenen İbrahim Paşa, Adana’ya girdi.

II. Mahmut, Sadrazam Reşit Mehmet Paşa komutasında bir ordu yolladıysa da, bu ordu Konya’da yenildi ve Sadrazam esir edildi. Konya’nın düşmesi, İstanbul yolunun açılması demekti.

Avrupalıların İşe Karışmaları. Kütahya Antlaşması (1833):

Padişah, İbrahim Paşanın üst üste kazandığı bu başarılar üzerine Rusya’dan yardım istemek zorunda kaldı. Çar I. Nikola, Karadeniz donanmasını İstanbul’a gönderdi. İngilizler ve Fransızlar, Rusya’nın Osmanlı devleti üzerinde kazanacağı üstünlüğü düşünerek, araya girdiler. Kütahya‘ya kadar gelmiş olan İbrahim Paşayı padişahla anlaşmaya zorladılar. Yapılan Kütahya antlaşmasına göre (14 mayıs 1833):

Advertisement
  1. Suriye Valiliği Mehmet Ali Paşaya,
  2. Adana Valiliği de oğlu İbrahim Paşaya verildi.

Hünkâr İskelesi Antlaşması (8 Temmuz 1833):

Mehmet Ali Paşa ile yapılan Kütahya antlaşması şimdilik bu isyan işini çözümlemiş, fakat yeni bir sorunun çıkmasına yol açmıştı. Rusların Boğazlara inmeleriyle ilgili olan bu soruna, bizim tarihimizde Boğazlar sorunu derler.

Ruslar, İstanbul’a geldikten sonra, Kütahya antlaşması yapıldığı halde, İstanbul’dan bir türlü çıkmak istemiyorlardı. İngilizler ve Fransızlar ise onların burada kalmalarından kuşkulanıyorlardı. Nihayet Osmanlı devleti, Rusları İstanbul’dan çıkarabilmek için onlarla Hünkâr iskelesi antlaşması adı verilen gizli bir antlaşma yaptı. Bu antlaşmaya göre:

  1. Ruslarla Osmanlılar bir savaş zamanında birbirlerine yardım edeceklerdi. Osmanlı devletine dışarıdan bir saldırı olursa, Ruslar, Osmanlı devletini asker ve donanmaları ile koruyacaklardı.
  2. Buna karşılık Osmanlı devleti de Ruslara bir saldırı olursa İstanbul ve Çanakkale boğazlarını kapatacaktı.
  3. Bu antlaşma sekiz yıl sürecekti.

Hünkâr İskelesi antlaşması, Rusların Karadeniz’deki güvenini artırıyordu. Bu ise İngiliz ve Fransızların işine gelmemişti. İşte Boğazlar sorunu dediğimiz iş, bu antlaşma ile başlamış ve ancak 1841’de çözümlenmişti

Nizip Savaşı ve Mısır Sorununun Sonu:

Kütahya antlaşması, ne padişah, ne de Mehmet Ali’yi memnun etmişti. Padişah, bir valisi ile böyle bir antlaşma yapmaktan, Mehmet Ali Paşa da daha büyük çıkarlar elde edemediğinden dolayı üzülmüşlerdi. Onun için her iki taraf da yeni bir savaşa hazırlanıyordu.

II. Mahmut 1839’da yeniden savaşa başladı. Savaş, Nizip ovasında oldu. Osmanlı ordusu iyi yönetilmediğinden gene yenildi (1839). Bu kötü haber İstanbul’a gelmeden biraz önce Sultan Mahmut öldü. Yerine oğlu Abdülmecit geçti. Osmanlı donanması da bu sırada Kaptan Paşa tarafından Mehmet Ali’ye teslim edildi. Ordusunu ve donanmasını kaybeden Osmanlı devleti çok kötü bir duruma düştü.

Bu yenilgi üzerine Avrupalılar gene telâşa düştüler. Rusların istanbul’a gelmelerinden çekinen İngilizler, Mısır sorununu, bir Avrupa sorunu haline soktular. Fakat Fransızlar bu işe razı olmadılar. Onlar, Mısır sorunu çıktı çıkalı hep Mehmet Ali’yi tutuyorlardı.

Advertisement

Nihayet; Osmanlı devleti, İngiltere, Avusturya, Prusya ve Rusya, Mısır işini konuşmak üzere Londra’da toplandılar. Mısır sorununu görüşerek bir karara bağladılar. Yapılan Londra mukavelenamesine göre:

  1. Mısır, Osmanlı devletinin gene bir eyaleti olarak kalacak, fakat yönetimi Mehmet Ali Paşa ve soyuna bırakılacaktı.
  2. Mısır, buna karşılık padişaha her yıl, 80 000 kese vergi verecek ve Osmanlı donanmasını geri gönderecekti.
  3. Suriye ve Filistin tekrar Osmanlılara teslim edilecekti.

Fransa önceleri Londra mukavelenamesini tanımak istemedi. Hatta savaşa bile hazırlandı. Fakat İngilizler ağır basınca, Fransa ve Mehmet Ali Paşa, Londra mukavelenamesini kabul etmek zorunda kaldılar (1840). Mısır bu suretle iç işlerinde serbest, dış işlerinde Osmanlı devletine bağlı bir imtiyazlı eyalet haline geldi.

Boğazlar Sorununun Sonu – Londra Antlaşması (1841):

Mısır sorununun çözümlenmesinden sonra, bu sırada süresi bitmiş olan Hünkâr iskelesi antlaşmasının, Boğazlar üzerindeki kayıtlarını incelemek ve Boğazların gelecekteki durumunu saptamak üzere Londra’da ikinci bir konferans daha toplandı. Bu sefer Fransa da toplantıya katıldı. Londra Konferansı, Boğazlar sorununu şu şekilde çözümledi.

  1. Boğazlar, Osmanlıların egemenliği altında kalacaktı.
  2. Barış zamanında Boğazlardan hiç bir yabancı devletin savaş gemileri geçmeyecekti.

Bu suretle, gerek İngiltere ve gerek Rusya birbirlerine karşı Boğazları kapamış oluyordu (1841).


Kaynak – 2 (Daha Kısa Bilgi Arayanlar İçin Özet Bilgiler)

Mısır’ın 1798’de Fransızlar tarafından işgal edilmek istenmesi üzerine Mısır’a giden gönüllüler arasında bulunan Kavalalı Mehmet Ali Paşa, emrindeki askerlerle ayaklanmıştı, III. Selim, Mehmet Ali Paşa‘yla baş edemeyeceğini anlayınca, 1804’te kendisini Mısır valiliğine getirdi.

Mısır valisi Mehmet Ali Paşa, Yunan İsyanı’nın bastırılmasına yardım etme karşılığında kendisine Girit ve Mora valiliklerinin verilmesini istemişti. Fakat, Mehmet Ali Paşa, Yunanistan’ın bağımsız olması nedeniyle isyan sırasında yanan mısır valiliğinin donanmasının yeniden yapılabilmesi için II. Mahmut‘tan Mora valiliği yerine Suriye valiliğini istedi. Padişah, Mehmet Ali Paşa’nın bu isteğini kabul etmeyince Mehmet Ali Paşa, 1831’de oğlu ibrahim Paşa komutasındaki bir orduyu Osmanlı Devleti üzerine gönderdi, İbrahim Paşa Suriye’yi ele geçirip Antakya ve Konya’da yapılan savaşlarda Osmanlı ordularını mağlup etti ve ilerlemeye devam etti.

Mısır kuvvetlerinin durdurulamazsa İstanbul’a kadar ilerleme ihtimali ortaya çıktı. II. Mahmut ingiltere’den destek alamayınca Rusya ile yakınlaşmak zorunda kaldı.

Rusya, Osmanlı Devleti üzerinde etkili olabilmek ve Anadolu’da yeni bir siyasi otorite oluşmasını engelleyerek Karadeniz’in ve Boğazların güvenliğini sağlamak amacıyla Osmanlı Devleti’ne destek vermeyi kabul etti ve 15 bin kişilik Rus donanmasını İstanbul’a gönderdi.

Rusya’nın tarihi emellerinin Osmanlı Devleti’ni parçalamak olduğunun bilinmesine rağmen başka çare kalmadığı için Rusya ile yakınlaşmak zorunda kalan II. Mahmut bu olayla ilgili, ‘Denize düşen yılana sarılır.’ sözünü söylemiştir.

Bu durum, uluslararası dengelerin yeniden değişmesine neden olabilecek bir gelişmeydi. Çünkü böylece Rusya Boğazlar üzerinde etkili olacak, İngiltere ve Fransa’ya rağmen Akdeniz’e giden yollarda otoritesini artıracaktı. Bu nedenle İngiltere ve Fransa, Rusya’nın bölgede daha da güçlenmesini engellemek amacıyla Mehmet Ali Paşa’ya baskı yaparak Osmanlı Devleti ile Mısır valiliği arasında 1833’te Kütahya Antlaşması’nın imzalanmasını sağladılar. Kütahya Antlaşması’na göre;

  • ✓ Mehmet Ali Paşa’ya Mısır valiliğinin yanında Suriye valiliği verildi.
  • ✓ Oğlu İbrahim Paşa’ya da Cidde valiliğine ek olarak Adana valiliği verildi.

Kütahya Antlaşması imzalanarak Mısır sorunu geçici olarak çözümlendi. Fakat Osmanlı Devleti’nin iç sorunu olarak başlayan Mısır Sorunu uluslararası boyut kazanarak Avrupa sorunu haline geldi. II. Mahmut, bu sorunu denge politikası izleyerek çözümlemek zorunda kaldı. Bu durum Osmanlı Devleti’nin acizliğini ortaya koydu.

Advertisement


Leave A Reply