Kehribar Nedir? Nasıl Oluşur, Özellikleri ve Kullanım Alanları Hakkında Bilgi

0
Advertisement

Kehribar nasıl bir taştır, nasıl meydana gelir, özellikleri nelerdir? Kehribardan neler yapılır, kullanım alanları nelerdir, hakkında bilgi.

kehribar

Kehribar

Kehribar; Aslı farsça olan bir birleşik kelimedir: Kâh (kısası: Keh) saman, rübâ (Rübûden: kapmak mastarından) kapan demektir. Böyle denilmesine sebep, kehribarın, bir yün parçasına sürtülünce elektriklenerek saman çöplerini kapması, kendine çekmesidir. Nitekim eskiden bu kelimeden çıkma “kehrü-bâiyyet” elektriklilik anlamına kullanılmıştı.

Kehribar, açık sarı veya sedef renginden, koyu yumurta sarısına, hattâ kırmızı ve siyaha kadar çeşitli renklerde yarı saydam bir maddedir. İlk çağlarda bitkilerden sakız gibi meydana geldiği sanılırdı. Daha sonra, hava ve güneş altnda kurumuş deniz köpüğü sanıldı. 1767’de Fr. S. Bock, bu maddenin bitki niteliğine işaret etti. 1811’de Schweizer, kehribardaki fosil niteliğini ispat etti. Nihayet araştırmalar kehribarın üçüncü jeolojik zamandaki çam reçinelerinin fosilleşmesinden hâsıl olduğunu ortaya koydu.

Buna göre kehribar, bitkisel asıllı bir yeraltı kalıntısıdır. Bundan dolayı Almanlar kehribara Bernstein (Berntaşı) derler. Kuzey Almanya’da ve Kazan taraflarında çıkar.

Kehribardan Neler Yapılır

Yanlış olarak taş sanılan kehribar eskiden beri süs eşyası yapmakta kullanılmıştır. Batı’da çeşitli süs eşyası için, doğuda ağızlık, tespih ve tılsım taşı yapmak için ham madde olarak kullanılmıştır. Erzurum’da çıkan ve “kara kehribar” denilen bir çeşit linyitte de bu maddenin özellikleri vardır. Asıl kehribar ateşte yanar.

Advertisement

Eski İstanbul’da, Uzunçarşı’da sırf kehribar üzerine bir sınıf esnaf vardı ki, bunlar tespih ve ağızlık yaparlardı. Özel tezgâh ve tornalarla çalışan bu esnafın teşbih imameleri, çubuk ağızlıkları çok şöhret kazanmıştı. Kehribarı, mine, gümüş ve altın-kakmalarla işliyerek süslerlerdi. Çubuk denen uzun ağızlıkların ağza alınacak tarafına ilâve edilen kehribar kısma “baş pâre” denilirdi.

Kehribardan bugün de kısa ağızlıklar ve tespihler yapılmaktaysa da, doğal kehribar hem ithal malı, hem çok pahalı olduğu için daha fazla sentetik kehribar kullanılır.

Kaynak 2

Kehribar yarı saydam, sert bir maddedir. Rengi açık sarıdan koyu sarıya, kızıla, hatta siyaha kadar değişebilir. İlk çağlarda insanlar kehribarı, bitkilerin salgıladığı sakız gibi bir madde sanıyorlardı. Daha sonra bu inanış değişti. İnsanlar bu kez de kehribarı havada, ya da güneşte kurumuş deniz köpüğü sandılar. XVIII. yüzyılda bir bilgin, kehribarın aslının bitki olduğu görüşünü ortaya attı. 1811’de de, bu yarı saydam sarı maddenin taşıl (fosil) olduğu kesinlikle ispat edildi.

Gerçekten de, kehribar, öteden beri sanıldığı gibi taş değil, bitkisel asıllı bir yeraltı kalıntısı, bir fosildir. Bilirsiniz, canlıların yer altında kalıp taşlaşmış kalıntılarına fosil denir. Kehribar binlerce yüzyıl önce çam reçinelerinin fosilleşmesi sonunda meydana gelmiştir. Kimi kehribarların içinde birtakım böcek fosilleri bulunması da bunu doğrular.

En iyi cins kehribarlar Kuzey Avrupa’da, Baltık Denizi dolaylarında bulunur. Kehribar kumaşa, ya da benzeri bir maddeye sürtülürse, çabucak elektriklenir; küçük çöpleri, kağıt parçacıklarını mıknatıs gibi çeker. Kehribardan ağızlık, baston, şemsiye sapı, tespih, boncuk, biblo gibi çeşitli eşya yapılır.

Advertisement

Kehribar

Kehribar Sözlük Anlamı

  • “Kehribar”
    1. Süs eşyası yapımında kullanılan, açık sarıdan kızıla kadar türlü renklerde, yarı saydam, kolay kırılır ve bir yere hızlıca sürtüldüğünde hafif cisimleri kendine çeken, fosilleşmiş reçine, samankapan, kılkapan
    “Önümdeki kutuda elmas, akik, zümrüt, necef, sedef, kehribar vesaire gibi yüz kadar küçük küçük taşlar vardı.” – Ö. Seyfettin
    2. Bu reçineden yapılmış
    “İki aydır kayıp sarı kehribar tespihini görünce sevindi.” – N. Cumalı
  • “kehribar gibi ”
    sapsarı, koyu sarı
    “Üstelik tütünler kehribar gibiydi bu yıl.” – N. Cumalı
  • “kehribar balı ”
    Sarı ve saydam bal


Leave A Reply