Kemik İle İlgili Atasözleri Deyimler Anlamları Açıklamaları, İçinde Kemik Geçen

0
Advertisement

İçinde kemik kelimesi geçen atasözleri ve deyimler nelerdir? Bu atasözleri ve deyimlerin anlamları ve açıklamaları. Kemik hakkında atasözleri ve deyimler.

Kemik İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

Kemik İle İlgili Atasözleri ve Anlamları

ATASÖZLERİ

  • ***biz attık kemik diye, el kaptı ilik diye
    bizim işe yaramaz diye vazgeçtiğimizi başkaları değerli buldu.
  • ***dilin kemiği yok
    insan doğru veya yanlış her şeyi söyleyebilir. – Söylediği sözlere neden şaşırıyorsun ki ne demişler dilin kemiği yoktur.
  • ***eti senin, kemiği benim
    çocuğu ben doğurdum ama onu eğitmek sana düşüyor. – Annem beni yatılı okula teslim ederken müdüre hanıma eti senin kemiği benim dedi.
  • ***it ağzını kemik tutar
    aşağılık bir kimsenin ağzını kapamak için ona bir çıkar sağlamak yeter.
  • ***itin (köpeğin) duası kabul (makbul) olsa (-ydı) gökten kemik yağar (-dı)
    aşağılık kişinin istediği olsaydı dünya, yalnız kendisinin işine yarayan, başkalarını rahatsız eden şeylerle dolardı.

Kemik İle İlgili Deyimler

Kemik İle İlgili Deyimler ve Anlamları

  • ***ağzına bir kemik atmak
    birini küçük bir çıkarla susturmak.
  • ***bir deri bir kemik (kalmak)
    çok zayıf (olmak):  Zaten bir deri bir kemik, zayıf bir adamdı.  -S. Birsel.
  • ***bir torba kemik
    çok zayıf.
  • ***(birine) kemik atmak
    hkr. susturmak, oyalamak için birini küçük bir şeyle avutmak.
  • ***(birinin) kemikleri sayılmak
    çok zayıflamak. – Onu son gördüğümden bu yana öyle çok zayıflamış ki, neredeyse kemikleri sayılıyordu.
  • ***(birinin) kemiklerini kırmak
    birini çok dövmek, aşırı dayak atmak:  Kim ona yan bakarsa kemiklerini kırar, anasını ağlatırım.  -H. E. Adıvar.
  • ***derisi kemiklerine yapışmak
    çok zayıflamak:  Bu efendi, derisi kemiklerine yapışmış, gözleri çukura kaçmış, hastaneye yatırılacak kılığa girmişti.  -M. Ş. Esendal.
  • ***kemiğine (kemiklerine) kadar
    iyice, en son sınıra dek: Soğuk kemiklerimize kadar işlemişti.
  • ***kemiğini kurutmak
    iliğini kurutmak.
  • ***kemik gibi
    1) pek kuru, katı, sert; 2) sağlam. – Bunca sert koşullara rağmen kemik gibi duruyor ve dayanıyordu.
  • ***kemikleri sızlamak
    ölü huzursuz, rahatsız olmak. – Bu yaptıklarınla rahmetli babanın kemiklerini sızlattığının farkında mısın?
  • ***köpeğin ağzına kemik atmak
    hkr. karşı gelerek bağırıp çağıran birini susturmak için ona bir çıkar sağlamak.
  • ***önüne bir kemik atmak
    ağzına bir kemik atmak.


Leave A Reply